BÖLÜM 35.

413 23 3
                                    

"Ay yesenize yemeğinizi"

Hepsi bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Hiç mi yemek yiyen insan görmemişlerdi?

"Şarkıyı mı beğenmediniz yoksa değiştireyim mi?"

"Helal olsun"dedi ela.

"Eyvallah"diyerek cevap verdim.

"Bizimki iyice delirdi"dedi Yade.

"Biliyorum"dedim kısaca.

"Hastasıyım bu hallerinin"dedi Yağız.

Ve evet Yağız hava yollarına hoş geldiniz. Çünkü kendisi şuan bana yürümeyi bırak uçuyordu.

Ama işte yağızcım... Şansına küs çünkü o köprünün altından çok su aktı.

"Dikkat et de ölme"

Ela ve Yade ise hafifçe kıkırdadı.

"Oğlum nasıl konuşuyorsun sen kardeşin ile?"dedi Yade. Kİ ÇOK HAKLISIN YADEM GEL ELİNİ AYAĞINI ÖPEYİM YA.

Gülerek cevap verdim Yade'ye"Yağız abimle aramızdaki ilişki böyle komik işte Yadem napıcaksın" Yağıza dönüp konuşmama devam ettim"Sonuçta abim.Atsan atılmaz satsan satılmaz"

Dudağını dişleyip bir "Ooo"nidası çıkardı ela.

Ama bir dakika.

Bozulması gerekiyordu aptal balığın?

Neden sırıtıyordu?

Bizde sırıtalım o zaman...

"Yade sana anlatmam gereken şeyler var. O salaklar gelince anlatamadım tabi"

"Önemli birşey mi vardır kuzum? Hayrola?"

"Yok be Yade o kadar önemli değil"çayımı yağıza bakarak sesli şekilde içtim ve devam ettim"Sadece artık bir sevgilim var"

"Neyin var neyin?"dedi ela.

"Hayrolsun kuzum"dedi Yade.

Yağız ise hâlâ gülüyordu.

"Şaka yapıyor şaka"dedi Yağız. Zavallım Melisa ile olan konuşmasından sonra bir IQ düşmesi yaşamıştı herhalde.

"Bok şak-" hafif bir öksürüp Yadeye baktım"Sağol Yadem. Getiririm birgün tanıştırmaya"

Senin sevgilin yokki dedi sağ melek.

Karıştırma oraları dedi sol melek.

"Senin kadar rahatı yok ha bu dünyada"dedi ela ve devam etti"peşinde saplantılı her hareketini gören bir ruh hastası var ve sen sevgili yapıyorsun.."

"Ay napayım yani Ela hayatımda bir manyak var diye kendime zehir mi edeyim bu hayatımı kendime"

Yağız ise fazla ciddiydi şuan.

"Ne zaman yaptın bu sevgiliyi? Burdan mı? Mardinden mi? Ne zamandır var? Bize neden söylemedin?kimlerden? Tanıyor muyuz?"

Çok soru sormuştu. Uzun konuşmalardan haz etmezdim ne kadar çok konuşan biri olsam bile.

"Bu seni hiç alakadar etmez"dedim memati gibi.

Sarı Sarı kaşları çatıldı sinirle ama benim yine pek umrumda olmadı.

Konağın kapısı açıldı ve biri daha geldi. Sabah sabah neydi bu gelenler?

Gelen kişiye baktığımda Bora olduğunu gördüm. Oda beni gördüğünde hafif gülümsedi bende ona karşılık vererek gülümsedim.

O girdikten sonra arkasında dağ gibi bir adam girdi. Evet dağ gibi bir adam kasları kıyafetinin içinden belli oluyordu.Vücudu ve omuzları aşırı büyüktü. Boyu ise sanırım benim üç dört katımdı.

Hepimiz oturduğumuz yerden kalktık ve Bora bana doğru yürüyüp tam önümde durdu. Onun arkasında ise o büyük adam vardı.

"Duydum ki korunması gereken bir prenses varmış?"

"Ben oluyorum sanırım o prenses"

"Etrafta senden başka prenses yok"

Bunlar niye böyle yavşak lan bugün dedi sol melek.

"Arkandaki adam?"

"Yeni koruman."

"Bora..."diyebildim sadece.

LAN ADAM BENİM İÇİN BODYGUARD TUTMUŞ.

"O kadar da gerekli değildi sanki"dedim çekinerek.

"Gerek var Aleda. Ben hep senin yanında olacağım zaten ama olurda birşey olursa yanında olmadığım anlarda Gökberk yanında olucak"

Değişik ve güzel bir ismi vardı.

Gerçi kendiside değişik ve güzeldi.

"Sağol ama gerçekten gerek yok buna"

O bir şey demeden Yağız araya atladı"Eşek başı mıyız biz burda? Korurduk kızı"

"Korusaydın o zaman"dedi Bora net şekilde.

"Sahadan çekilirsen koruyacağım"

"Saha benim"

Saha ben mi oluyordum?

Yok
Yok
Yok
Yokkkk
YOKKKKK

Ben değilim. Ben olamazdım.

Arkadaki adama Gökberke baktım "Selam"dediğimde başı ile selam verdi.

Çocuk çok yakışıklıydı yalan yok.

Gören bir kişi ilk görüşte aşık olurdu.

Sende olsana dedi sol melek.

Ben o işlerden uzağım artık. YAŞASIN KALPSİZLİK.

"Bundan sonra özel korumanız olacağım. Gittiğiniz her yerde sizinle beraber olacağım. Tabi bu konak dışında. Merak etmeyin kişisel alanınıza asla girmem. Ama 'benimle buraya gelme' tarzı birşey söylerseniz maalesef kabul edemeyeceğim. Çünkü bana verilen emir her saniye sizin yanınızda olmam."

Sözlerini ard arda dizerken bende öylece adamı izliyordum. Şaka gibi...

"Sağol.."diyebildim sadece.

Bora konuşmaya başladı o sırada "Güzel tanıştığınıza ve anlaştığınıza göre küçük prenses ofise gidiyoruz. Orada beraber kahvaltı da yaparız hem."




GERİ DÖNÜŞ OLSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin