Chapter 9

158 7 6
                                    

Ağlayışım artık iç çekişlere dönmüştü. 20 dakikadır bir bankta oturmuş, onun omzuna kafamı gömmüş bir şekilde ağlıyordum. Neden? Neden ağlıyordum? Onu bir kızla, barda gördüm diye mi? Belki de dolmuşluğun gözyaşıdır. Bunca zaman. Babamın ölümü, edebiyat hocası, arkadaşlarımın bana yüz çevirmesi ve şimdi de Savaş. Neden bilmiyorum şuan kendimi bir çocuk gibi hissediyorum. Ve en sevdiğim oyuncağımı başkasının elinde görmek acı veriyordu.

Yavaşça kaldırdım başımı. Rimelim akmıştı büyük ihtimalle. Korkunç gözüküyorumdur kesin.

Zar zor nefesimi topladım ve mahçup bir şekilde "Kimdi o?" dedim. Sesim içime kaçmış gibiydi.

Güldü. "Güzelim," dedi saçımı kulağımın arkasına koyarken. "o gördüğün benim arkadaşım. Hatta evli olan bir arkadaşım. İki dakika bekleseydin zaten eşi biralarla gelecekti. Aramızda bir şey olmasını geç tam tersi bambaşka bir konu hakkında fikir almak için çağırmıştım onları."

Burnumu çekerken "Ne sordun ki?" dedim. Bu kadar önemli miydi? Konsey toplayacak kadar.

"Bilmemelisin küçüğüm."

Sinirle göz devirdim. "Söylesen ölürsün."

"Sen kimin eseriyle geldin buraya? Reşit değilsin."

"Arkadaşım. Bi tayfa toplandık geldik. Ben seni görünce bir an." dedim mahçup bir ifadeyle.

"Neden geldin peki?" Beni anlamaya çalışıyordu. Bunu gözlerindeki sorgular bakışlardan bile anlayabiliyordum.

"Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı." dedim omuz silkerken.

"Baban yüzünden mi?" Tam noktaya basmıştı. Evet, buraya geliş amacım babamdı. Ama içtikçe asıl amacının babam olmadığını fark etmiştim ama neden içtiğimi bende bilmiyordum.

Evet, babamı severdim. Ama çocukken çok yanımda olmamıştı. Memurdu çok bir yere gidemezdi ama fazla sevgisini dile döken birisi değildi. Bir keresinde çocukluk aklıyla dik bir yokuştan Zeynep ile aşağıya bisikletle kaydık. İki kere havada takla atmıştım. İki. Hiçbir yerim kırılmadı Tanrı'ya şükür fakat kollarım bacaklarım felaketti. Eve gittiğimde babam hiçbir şey demedi. "İyi bok yedin, aferin." dedi. Biliyordum canım yandığı için üzülmüştü illa ki ama dile dökmemişti. O gün bunu dile döken iki kişi vardı. Annem ve Savaş Abi. Yani, sorunun cevabına gelirsek; hayır, içmemin sebebi babam değil.

"Babam yüzünden değil." dedim gözlerimi yerdeki çimlere dikerken. "Anladım. Peki neden?" Oflayarak ayağa kalktım.

"Sıktın." dedim bıkkınlıkla. Hala sarhoştum ve ne dediğimi ben bile anlamıyordum. "Bunaldım Savaş. Bunaldım. Bende içmeye geldim kafamı rahatlattım. Oldu mu? Anneme git yetiştir, hadi!" dedim bir anlık öfkeyle. Duygularım o kadar hızlı değişiyordu ki kendimi kıstırılmış hissettiğim anda bağırmaya başlıyordum.

"Sakince konuşuyorduk güzelim. Neden böylesin şimdi?"

"Ya adam bir sus!" dedim bağırarak. Konuşmasın artık. "Sen konuştukça, bana olan ilgini gösterdikçe daha fazlasını istiyorum. Daha da karanlığına batıyorum, görmüyor musun? Alışıyorum sana. Bir gün çıkıp gidersin diye ödüm kopuyor." dedim gözyaşlarımın aksine sert çıkan sesimle.

"Sen," dedi ve durdu. "sen neyden bahsediyorsun Aslı?"

"Bak, kendime bugün bunu söylemek için geldim buraya." dedim ve ona doğru yaklaştım. "Mesajlarda olan tavrımdan dolayı çok özür dilerim." Gözlerimde ki yaşı sol elimin tersiyle sildim. "Hata yaptım. Tanrı kahretsin ki tekrar hata yaptım. Şimdi de hata yapıyorum ama," durdum. Nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Ben ona karşı kendimi nasıl ifade edebilirdim ki.

Sübyancıyım mı desem?

"Ben, sen yanımda olduğunda bir tek kendimi rahat hissediyorum. Ben sen yanımdan hiç gitme istiyorum."

Durdu. Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Ortaya o güzel gülüşünden bir tanesini attı. Ama gözlerindeki duygu çokta sevinmiş gibi değil, hatta dediğim şeyin ne anlama geldiğini tartan bi hali vardı. En sonunda derin bir nefes aldı.

"Yavrum," dedi belimden tutup kendine çekti. Belimi sıkıca sarıp kokumu ciğerlerine hapsetmek ister gibi içine çekti. Daha da bastırdı beni kendine. Bırakmak istemiyor gibiydi. "Her zaman," dedi. Ağlayacak gibiydi. Sesi kulaklarının dibinde titremiş ve bu benimde olduğum yere çakılmama yetmişti. "her zaman bir abi olarak senin yanında olacağım. Seni herkesten çok seviyorum."

Hayır, hayır, hayır. Bunun, bunun sonu böyle olmamalıydı.

X
Beyler bayanlar kaydiraktan kayanlar, küfürler serbest.

Bir de Yalova'da firtina var amk internet gelmesini bekledim ondan geçe kaldı:(

Yorumlarinizi lutfen alayim. Senaryonun nasil agzina sicarim diye baya bi dusundum de buna karar verdim. İns boka sarmamistir. Erken gibi geldi hele daha durun. Onumuzde kim bilir kac bolum var.

Vote vermeyi unutmayiiinnnnnn😓❤️

İyi geceleleleleerrrr
Bb

Querencia'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin