Herkse yardımını dokunuşuyla yapan bir Deku ve çok yakında evlenecek olan fakat henüz hoşlandığı kişiye açılmamış bir Katsuki.
-Açıklama eski, kurgu bambaşka oldu :D
AYHHH YİREM SENİİİ İLK OYUMU ALDIM ÇOK MUTLUYUMMM SAOL CANIM BENİMMM
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neyse uzatmicam hemen kutlamak için yazicam bir şeyler🤧
°°°
{Katsuki Bakugou}
2 dakika olmuştu hâlâ gözleri kapalıydı ve adamın elini tutmaya devam ediyordu. Fakat gözlerini sıkıyordu. Bu zorlandığını bir göstergesiydi sanırım. Birden gözlerini hafif araladı, sonrasında ise tekrar kapattı ve yavaşça adamın eli onun yumuşak elinden kaydı. Sandalyeden düşeceğini anlayıp onu yakaladım.
-Hey! İyi misin? -Mal mısın Katsuki, bayıldı işte!
Annemde panikleyip ayağa kalkmış, Izuku'yu tuttuğumu görünce derin bir nefes vermişti. B
ende bir an panik olmuştum. Böyle bir şey olması doğal mıydı? Bize bunun hakkında hiç bilgi vermemişti. Bende 'Ne yapacağız?' dercesine bakınca o da iç çekti.
-Odasına götür, uyanıncaya kadar onunla kal.
Birşey demeden çıktım, bugün yeterince garipti. Daha fazla iş çıkartmak istemiyordum. Kucağımda baygın baygın yatarken mırıldanmaya başladı.
-Mghh.. Yorul-.. dumh.. Kacchan..
Kacchan' da kimdi? Bir dakika.. Bu isim benimdi!
°°° Yavaşça onu yatağa bıraktım, ve düşünmeye başladım. Hatırlıyordum tabii ki! Ama çok uzun zaman geçmişti. O çok değişmişti.. Nasıl oldu da onu tanıyamadım? İçim mutlulukla dolarken aklıma eski anılarımız geldi.. Ben ona neler neler söylemiştim.. Beni affedebilecek miydi.. ?
{14 yıl önce}
Izuku başka bir kraliyette yaşıyordu, fakat oralar pek bilinmiyordu. O yüzden savaşta olmazdı. Yani orası bir köyü andıryordu bana. Ailem ticaret için oraya gitmemiz gerektiğini söylemişti, o zamanlar 8 yaşındaydım ve hiçbir şey umurumda değildi. Tek isteğim, büyüyüp güçlü olmaktı. Oraya vardığımızda annemler iş için sürekli oradan oraya gidiyorlardı, yapmaları gereken bir çok iş olduğunu söylerlerdi. Bu yüzden bayağı uzun süre orada kalacaktık. Kulübeye benzer bir ev yaptırıp, orada kalmaya başladık. Bende sıkıldığım için evden sık sık çıkıyordum. Bir gün gezerken onunla karşılaştım. Gezdiğim sırada ayağım kaymış, ve bir göle düşmüştüm. Panikleyip çırpınınca daha da derine atıyordum. Birinin beni yukarı çektiğini bile fark etmemiştim.
Olduğum yerden bir taş alıp ona fırlatmıştım.. O da ilk önce ne olduğunu anlamamıştım ama sonra kafası kanamaya başladı. Çocuğuz biz, tabii ki ağlamaya başladı.