8-Başlık

115 10 15
                                    

Bir Allah'ın kulu da yorum yapar yae yalnızlık içinde yazıyoz burda.

{Katsuki Bakugou}

Aptal sıradan bir gün olacak diye başladığım hergün farklı bir şey oluyor. Deku hayatıma girdiğinden beri en azından. O harika biri ve onu kesinlikle kendime istiyorum. Dün akşam kadar iyi hissettiren bir şey olmamıştı. Kendi isteğiyle gelip beni yanağımı öpmüştüm. Ben dudağını tercih ederim ama-
Hâlâ katedeceğimiz çok yol var o yüzden şimdilik bu harikaydı.
Şimdi ise hâlletmem için son bir mesele kalmıştı. Deku ile konuşmam lazımdı. İçten içe cidden beni bırakır mı diye düşünmeden edemiyorum. Beni bırakmak gayet kolay olurdu herhalde. Bu yüzden şimdi hemen gidip onunla bu konu üzerinde konuşmak istiyorum.
Üzerime pelerinimi atıp hızlıca dışarı çıktım.
Odasına tam girecektim ki, sesler duymaya başladım.

-Dün gece başka bir şey oldu mu peki?
-A-Aslında hayır.
-Emin misin? Yanakların öyle söylemiyor da.
-Bence utanıyor, efendim!
-O zaten çok açık, ama neyden utanıyor?

İçeride iki muhafız ve annem var ve dün gece hakkında mı konuşuyorlar?

-Hadi ama Izuku! Söyle bize!
-İstiyorsan ilk bana söyleyebilirsin ne de olsa ben daha büyüğüm.
-B-Başka bir konu hakkında konuşsak..
-Hmm.., öyle olsun sonuçta sana söylettireceğim.

Annem tam o sırada çok sesli bir şekilde öksürmeye başlamıştı.

-E-Efendim, siz iyi misiniz? Su verin ona!
-Tamam, h-hemen.

İçeri girmeli miydim? Annem iyi miydi cidden?
Bir anda ne oldu ona?

-Saolun, iyiyim bir şey yok. Ben artık odama gideyeyim. Sonra görüşürüz, Izuku.
-Görüşürüz, efendim.

Kapının önünden hızlıca çekilip bir yan odaya girdim. Annem gidince de açık kapıyı tıklatıp içeri girdim. Beni fark etmemişti.
Izuku defterini açmış bir şeyler yazıyordu, pijamalarını bile çıkarmamıştı. Yavaşça yanına gelip, büyük odanın köşesindeki büyük masanın yanında durdum.
Sonra da pijaması büyük geldiği için omuzları açılmış Deku'ma masaj yapmaya başladım.

-Günaydın Deku'cuk. Bakıyorum da çalışmaya başlamışsın bile.

Ellerimi birden hissedip irkilen tatlı çileğime bakıyordum. Arkasını dönüp bana şuan hiç alakası olmayan bir şey sordu.

-Kacchan, annenin nesi olduğunu biliyor musun?
-O son birkaç yıldır böyle, öksürüyor, ara sıra başı dönüyor bazen de ve sürekli çoğu şeyi unutuyor.
-A-Anlıyorum, teşekkürler.

Tekrar defterine dönüp, siyah mürekepiyle bir şeyler yazmaya devam etti.

-Ona ilaç mı vereceksin?
-Evet, daha önce biri önermiş miydi?
-Evet, hemde iyi gelebilecek her türlü ilaç.
-Anladım, adlarını söyleyebilir misin Kacchan, daha doğrusu hatırlıyor musun?
-Hayır.
-Tamam, o zaman hastalığının ne olduğunu bulup ben bir ilaç yaparım!
-Sen ciddi misin?

Bu sefer ayağa kalkıp yanıma yaklaştı.

-Kacchan o senin annen tabii ki ona da yardım etmek için elimden geleni yapacağım.

Bu kadarı benim için fazla. Ben böyle birini hak etmiyorum. Yanına daha da yaklaşıp köprücük kemiğine küçük bir öpücük kondurdum.

Kokuna Bağlandım~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin