çember.

616 55 74
                                    

Some things, once you've loved them, becomes yours forever. And if you try to let them go, they only circle back and return to you. They become a part of who you are or they destroy you.
- Kill your darlings

.
.
.
.

20 Haziran 2022

Hande'den

"Bazı şeyleri bir kez sevdiğiniz zaman, sonsuza kadar sizin olurlar. Eğer onlardan vazgeçmeye çalışırsanız, sadece bir çember çizer ve size geri dönerler. Ya benliğinizin bir parçası olurlar ya da sizi yok ederler."

uzun zaman önce izlediğim bir filmden bir kesit kulaklarımda yankılanırken 3 gündür uğraştığım tabloma son dokunuşları yapıyordum. şimdiye kadar yaptığım en anlamlı ve en güzel olanıydı bu, geriye çekilip memnuniyetle baktım.

Bir kısmını, akşam klasiğimiz haline geldiğinden, Zehra'yla görüntülü konuşurken yapmıştım. Onunlayken daha canlı oluyordu renklerim, daha keyifliydi her şey. Genelde gösterirdim her çizimimi ancak bunu ısrarlarına rağmen göstermedim. Zamanı vardı.

Birinde palet, birinde fırça olan boyaya bulanmış ellerim ve aynı durumdaki kahverengi önlüğümle hala tabloya bakarken telefonun bildirim sesiyle dikkatim dağıldı. Hızlıca ellerimi önlüğe sildikten sonra elime aldığım telefona gelen mesajı görmemle kulaklarımın çınlamaya başlaması bir oldu.

fotoğraf*

kimsenin canı yanmasın istiyorsan
gelmen gereken yeri biliyorsun.

birine haber vermek gibi bir
aptallığı yapmazsın, zekisin sen.

7. sokak, bu gece 12'de.

fotoğrafta Elif ve İlkin evlerinin yanındaki küçük garajda beraber motorla uğraşıyorlardı. uzak bir mesafeden gizlice çekildiği belli olan bu fotoğraf bilinmeyen bir numaradan gelmişti.

7. sokak... gençliğimi, çocukluğumu ve halihazırda şu anımı bile mahveden o lanet yer. İlkin sayesinde 2 senedir adımımı atmıyordum oraya. Tahmin ettiğim kişi ya da kişilerdense bu mesaj, kimseyi riske atmaya hakkım yoktu. Hele ki İlkin'i, asla yoktu.

.
.

12 Temmuz 2018

"Hadi ama sevgilim! Burada yaşıyorum ben, sana zarar gelecek yere ne diye getireyim seni?"

"Bilmiyorum Semih, hiç rahat değil içim geri dönelim lütfen."

"Bak herkese söz verdim, seninle tanışacakları için çok mutlular. Hem rahatlarsın biraz, şu ilaçlar yüzünden zombi gibi geziyorsun. Canlandıralım seni."

"Bu ilk ve son, lütfen bir daha benden habersiz kimseye söz verme."

"Tamam fıstığım benim, söz olsun. Hadi acele et!"

.
.

Zihnimde canlanan sahneler midemde inanılmaz bir bulantıya sebep oldu. Endişeden içim içimi yiyiyordu resmen, bir an önce İlkin ve Elif'i kontrol etmeliydim. Telefonu alıp İlkin'i aradım, birkaç kez meşgule düştü. Açmadığı her saniye kalbime yük oluyordu resmen.

"Şükürler olsun açabildin! Neredesin sen ya?"

"Oooo hanfendinin aklına da gelirmişiz. Tamam ben de aşık oldum da, seni de bu kadar boşlamadım be hayırsız."

yediğim bir azara daha fazla sevindiğim bir an hatırlamıyorum, derin bir iç çektim.

"Zehra'yı dört gündür görmüyorum İlkkancığım, çalışıyorum sadece birkaç gündür."

papatyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin