eşyalar toplanmış seninle birlikte.

447 59 59
                                    

Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya, her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen...

.
.
.
.

3 Aralık 2022
7:03

İlahi Bakış Açısı

Yine aynı kabusu görerek uyandı Zehra, can havliyle doğruldu yatakta. Sanki içine doğmuştu bir şeyler, huzursuzdu. Panikle ilk iş Hande'nin tarafına baktı, kimse yoktu. "Belki hala buralardadır ya da dışarıya çıkmıştır." diye düşündü, bir mesaj olup olmadığına bakmak için komidindeki telefonuna uzandı ancak gözüne başka bir şey çarptı. Kendi tarafındaki komidinin üzerinde küçük bir not vardı. "Mektubu artık okuyabilirsin sevgilim."

Ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu Zehra, başına saplanan ağrıyı görmezden gelerek yazıhaneye inmek üzere hızla çıktı evden. Basamakları ikişer ikişer inip girdi daireye, alelacele mektubu sakladığı çekmeceyi açtı. Babasının hatırası olan eski tip işlemeli silahın hemen yanındaydı mektup. Eline alıp bir köşeye çöktükten sonra okumaya başladı. Kulaklarındaki uğultu git gide büyürken sadece bir "Hayır..." döküldü dudaklarından.

"Biriciğim, en güzel yaşım, güzel papatyam;

Her şeyden önce binlerce kez özür dilerim. Bir mucize olur da ben hayatta kalırsam, sana söz beraber yakacağız bu sayfayı. Ama eğer okuyorsan, sonunu adım gibi bildiğim hayatıma seni de sürüklediğim için, özür dilerim. Sana hak ettiğin aile olamadığım için, özür dilerim. Hak etmediğin acıları sana yaşattığım için, özür dilerim. Ancak özürlerim yersiz artık, seni hep çok sevdim. Attığını bile hissedemediğim kalbimin her bir yerine seni koydum. Bilirim bana güvenirsin sen, bugün güvenini boşa çıkardım ama seni sevdim.

Tanıştığımız günü hatırlıyor musun? Koca Çınar'la beni konuşturanın ne olduğunu sordun bana. Sana papatyalar dedim. İşin doğrusu, hiçbir şey yoktu beni Koca Çınar'a bağlayan, yalnızlığımdan başka. Sen karşımda oturuyordun, güneş ışığını saçlarına düşürdükçe daha da sararıyordu saçların. Arkanda bir sürü papatya açmıştı, nasıl da benziyorlardı sana. O an sadece seni gördüm ve nedenim oldun. Papatyalar sendin sevgilim. Bu hayat hiçbir şeyi sevmeme izin vermedi, ben de papatyaları sevdim, seni sevdim.

Gel gör ki sevgi diğer insanlar gibi iyileştiremedi benim hasta ruhumu. Sana aşık olduğumla kaldım, ötesine gidemedim. Sana beni unut demeyeceğim çünkü ben unutmazdım seni. Ama küsme hayata, küsme aşka. İyi bak papatyalarımıza, bahar gelince yine al kalemini defterini, çık Gülhane'ye. Yetim çocukları oyuncaksız bırakma, perşembeleri Ali Abi'ye mutlaka uğra. Ben yaşayamadım, sen yaşa sevgilim.

Hoş kal birtanem."

Gözyaşlarıyla ıslanan kağıtla bakıştı bir süre. Gerçek değildi bunlar, yine bir kabus görüyordu, olamazdı. Hande onu bırakamazdı, bir kez daha kimsesiz kalamazdı. Kağıttan gözünü ayırdığında bir feryat koparmak istedi, ama yapamadı. Aldığı derin nefes düğümlendi boğazında, bir eli göğsünde, iki büklüm olmuştu. Çok büyük bir acıydı bu, gerçek olmaması lazımdı.

Mektubu bırakmadan yerinden kalktı ve aceleyle geri döndü eve. Hande'yi aradı. Aradı, aradı, aradı, aradı... Meşgul sesine lanet edene kadar aradı. Açan yoktu. Korkusundan ne yapacağını bilmez halde aşağıda uyuyan İlkin ve Elif'in yanına inerken kafasında oturuyordu taşlar. Onu tek bırakmamasının nedeni düşündüğü şey olmamalıydı. Reddedecekti. Hande'nin son zamanlarda yaptığı her şeyi görmezden gelecekti.

Gözyaşları yüzünü sırılsıklam ederken ağlama sesi yüzünden ikisi de uyanmıştı bile. Panikle ne olduğunu sordular, bir şey diyemedi Zehra. Elindeki mektubu onlara uzatıp evin içinde volta atmaya başladı sadece. Korkunç bir yüktü bu, önüne gelen her şeyi yerle bir etmek, bağıra bağıra ağlamak, birkaç saat önce koynunda uyuyan Hande'ye tekrar sarılmak istiyordu. Ancak hiçbirini yapamıyordu.

papatyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin