Urgan İpindeki Sessizlik

284 32 30
                                    

OY YORUM SINIRI
30 OY 50 YORUM ❤️

Yazarın Ağzından

Günler günleri kovalarken Leyla için günler daha da zorlaşıyordu. Cihan her ne kadar eşit davranmaya çalışsa bile Hayat'ın çocuksu yanı Cihan'ı kendine çekiyordu. Cihan hapisten çıkalı iki ay olmak üzereydi. Bu iki ay içerisinde Cihan Hayat'ın ailesi ile görüşmüş ceviz tarlasını vermişti. Allah biliyordu ya Leyla o gün nasıl kahrolmuştu. Tek geçim kaynaklarını Hayat için hiç düşünmeden vermişti.

Neydi bu? Hiç izahı olmayan bir acı mı? Yoksa kararmış hayatların bilinmezliğe savruluşu mu? Kader yolunu çizmişti. Ya Leyla var olacaktı ya Hayat kahrolacaktı. Başka bir yolu yoktu böyle olmalıydı.

Cihan geçen hafta kahvede iş bulmuştu. Mahalleye yakın bir yerdeydi kahve. Ceviz tarlasi kadar iyi olmasa da gecinecekleri kadar paraları vardı. Bu haftanın en önemli gelişmesi ise evin üstüne Kat çıkılmasıydı. Cihan biriktirdiği paraları ile yeni kat çıkacak böylelikle kavgalara son verecekti. Leyla'nın gönlü olsun diye yapılacak evi ona verecekti. Üst kat Leyla'nın hakkıydı.

°°°°°°°

Leyla'nın ağzından

"Halime abla kaç kez dicem yok diye." dememle Halime abla gözlerini devirdi.

"Leyla bak senin için diyorum. Neden anlamıyorsun beni? İleride Hayat çocuk doğurduğunda ayak uzatır. Yapma etme. Cihan sen onu affet diye her şeyi yapar. Dinle beni iki evin tapusunu da al üstüne" demesiyle ofladım. Halime ablaya gelmiştim kafa dağıtmaya. Cihan'ın üst kat çıkacağını söylediğimden beri tapuyu üstüme almamdan bahsediyordu. İki evin tapusunu alıp hakimiyet kurmamı istiyordu. Bende bunu çok istiyordum. Allah biliyor ya Cihan olmasa neler yapacağımı. (cidden yapıyor dkekkdkd)

Çayımdan son yudumumu alıp ayaklandım.

"Yapacağım abla. İki tapuyu da üstüme almak için elimden geleni yapacağım. Sağ olasın. Çok yanımda oldun." dememle gülümseyip o da ayaklandı.

"Sen yeter ki iyi ol Leyla. Ben senin yanında olurum." diyip kapıya kadar geçirdi. Kapı önünü süpüren Hayat ile burun kıvırdım. Geldiği günden beri hiçbir işe elimi sürmüyor aksine ona iş çıkarıyordum. Madem kendine güvenip kuma geliyordu yapsındı. Yanından geçerken hafif iteleyip içeri girince ağzında bir şeyler geveledi. Mutfağa yöneldiğimde görmediğim yemekle kaşlarımı çattım.

"Hayat!" diye bağırmamla adım sesleri geldi.

"Ne oluyor?" diyip kaşlarını çattı.

"Yemek nerede Hayat?" dememle dudağı kıvrıldı.

"Onu da sen yap. Sürekli sürekli ben yapamam" demesiyle saçlarına asılıp asıldım.

"Bakıyorum da senin dilin çok uzamış. Cihan'a güvenme Hayat. Beni bir kadın için bırakan erkek seni de bir kadın için bırakır. Anladın mı? Emin ol benle severek evlendi. Senle mecburiyetten. O yüzden kes sesini Hayat ve işleri yap gebertmiyim seni." dememle ağlaması artmaya başladı.

" Tamam tamam yapacağım. "diyip dolaba yönelmesi ile salona adımladım. Cihan hapisten çıktığından beri soğuktum. Bana yakınlaşmaya çalışıp gönlümü almaya kaç kez çalışsa da odamın kapısını dahi açmadım. Hayat bu anlara tanık olduğu için kaç kez tartışma sesleri kulaklığıma dolsa da ses çıkarmadım. Umrumda değildi. Eğer bu evdeysem intikam içindi. Bulunduğumuz topraklar, yaşadığım yıllar hiçte öyle gurur yapıp gideceğim imkanlar dahilinde değildi. O yüzden oturacaktım. Ama boş değil. İntikam alacaktım.

Kapı sesiyle Cihan'ı geldiğini anlamıştım. Hayat ile Cihan'ın sesleri gelse de anlaşılır değildi.

"Leyla ne oldu Hayat'a? Bir şey demiyor. Kavga mı ettiniz?" diyip mindere oturdu. O sırada Hayat içeri girmişti bile.

"Ne o Cihan? Kendine eş değil de bana çocuk mu aldın? Banane karının neden ağladığından. Çok üzüldüysen elinden tut parka götür. Malum aklı hâlâ beş yaşındaki çocuk aklı." dememle Cihan kaşlarını çattı.

"Tamam Leyla demedim bir şey. Yemek yiyelim. Ama bugün beraber yiyelim." demesiyle güldüm. Hayat bizle yemek yemiyordu. Buna izin vermiyordum. Bize salona hazırlayıp kendi mutfakta ayakta atıştırıyordu. Bu ona çok bileydi.

"Hayır Cihan. Eğer uzatırsan olacaklardan ben sorumlu değilim. Madem çok üzülüyorsun bir an önce yap evi." diyip omuz silktim.

"Yapıyorum Leyla görüyorsun. Daha ne kadar hızlı yapabilirim." demesiyle umursamadan Hayat'ın getirdiği sofraya oturup Hayat'a kaş göz yapıp yolladım. Cihan iç çekip oturdu.

"Özür dilerim sevdiğim. Ama çocuk tek hayalimdi. Ben hata yaptım belki de bilmiyorum. "demesiyle güldüm.

" Hata yaptığını kabullenemiyorsun bile Cihan. Ahım elbet tutacak."diyip yemeğime başladım.

Günler günleri elbet kovalayacak, Allah ömür verirse görecektim bir gün. Bana çektirdikleri elbet onları bulacaktı. Mahalledeki kadınlar şimdiden konuşuyormuş. Halime ablanın söylediğine göre iki ay olmasına rağmen Hayat'ın hamile olmayışına laf ediyormuş. Benim kucağım nasıl boş kaldıysa dilerim ki onun da kucağı boş kalsındı.

Merhaba çiçeklerim ❤️
Lütfen çok fazla hakaret vs vs olmasın. Yazasım kalmıyor.

Sizi seviyorum ❤️

1987Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin