Final 1.Kısım

284 28 86
                                    

Merhaba arkadaşlar. Once yorumdan sonra inanın final yapma kararı istemeye istemeye verdim. Yok Hayat ablayı savunuyorum vs vs.

İnanın herkes farklı bir şey diyor. Bazıları zorla kaçırıldı bazıları kendi rızası ile. Bazıları Cihan abi önceden de Leyla ile evliyken başkasını istemeye kalktı gibi gibi şeyler. İnanın bende bu yüzden Hayat abla hakkında kötü konuşamıyorum. Kim doğru kim yalan bilemiyorum. Herkes işine geleni söylüyor. Ha kuma iyi bir şey mi? Kesinlikle değil. Rabbim düşmanıma vermesin. Ama 60lı yıllarda yaşanan şeyleri göremedim ve insanların dilinden döküleni aktarıyorum. Bir kısım zorla derken bir kısım kendi isteğiyle kaçtı diyor. Lütfen beni de anlayın.

Yorumlar o kadar farklı bir boyuttaki bin defa aynı şeyleri tekrarlıyorum bir şeyi beğenmezsen ya da saygı duymazsan çekip gidersin bu kadar basit bir şey. Konu öyle bir hâl aldıki eleştiriler bana bile geldi. Ben burda bir kitap yazmaya çalışıyorum, tarafsız olmaya çalışıyorum olanı olduğu gibi aktarıyorum ancak bazıları saygı çerçevesini aşıyor.

Yazar'dan

Hayat ve Cihan sabahın erken saatlerinde hastaneye gelmiş muayene olmuş ve doktorun elindeki raporu incelemesini bekliyorlardı. Hayat muayene olmuşken Cihan da bir şüphe ile kendi de muayene olmuştu. Eğer korktuğu şey olursa kesinlikle buna dayanamazdı. Doktor gözlüklerini indirip ikiliye bakmaya başlamıştı. Anladığı kadarıyla yanındaki kadın ile dini nikahlı evliydi. Sistemde soy isimleri farklı gözüküyordu. Doktor kaşlarını çatıp Cihan'a bakmaya başladı. Erkekliğine yediremeyip kuma alan bir erkekti karşısındaki. Sadece erkek!

"Hayat hanım yumurtalıklarınız gayet sağlıklı. Sağlıklı bir erkekten istediğiniz her an Allah'ın izniyle hamile kalabilirsiniz." demesiyle Cihan'ın başından aşağı kaynar su dökülmüşçesine irkildi. Bu da ne demekti. Yıllarca Leyla'yı kısır bilirken kısır kendisi miydi? Boşu boşuna mı Hayat ile evlenmişti. Boşu boşuna mı sevdiğini bir hiç uğruna kırmıştı. Cihan bunları düşünürken Hayat donmuştu adeta. Ne demekti bu? Cihanda mıydı tüm kısır? Ne yapacaktı bundan sonra? Cihan onu asla bırakmayacağını söylemişti. Peki şimdi, şimdi ne olacaktı Hayat için?
İkisini de düşüncelerinden ayıran doktorun acımasız konuşması olmuştu.
"Ve siz Cihan bey. Nasıl olur da karınızdan şüphe edip kuma getirebiliyorsunuz. Bu yaptığınız adamlık mı? Size adamlık dersi vermek istemiyorum. Şayet bunu hak etmiyorsunuz. Kısır olan sizken bunu yapmanız... Çıkabilirsiniz. Sıradaki hastayı yolla Ayşe hanım. "

Cihan ve Hayat sırtındaki yük ve ah  ile yerinden bir müddet kalkamadı. Sıradaki hasta içeri girince usulca kalkıp evin yolunu tutmaya başladılar.

Diğer yandan da Leyla aklını dağıtmak için evi temizliyor bazense camdan dışarıya bakıyordu. Sonuç ne olursa olsun Cihan'a üzülmeyecekti. Bu eve geçerken de Cihan iki evin tapusunu üstüne yapmıştı Leyla'nın. Allah biliyordu ya Leyla'nın aklından geçenleri. Leyla'nın bilmediği bir şey ise Allah ona istediğini verecek ve ahı tutacaktı. Leyla'yı güzel günler bekliyordu diğer ikisinin aksine.

°°°°

Leyla aldığı haber ile şoka girmiş Cihan'a bakıyordu. Ne çok ağlamıştı kısır diye. Ne çok yalvarmıştı Cihan'a kuma getirmemesi için. Ahı tutmuştu işte. Eve geldiklerinde Hayat gideceğini söylediğinde Cihan tokat atarak onu susturmuş ona giderse olacaklarını söylediğinde ise Hayat vazgeçmişti. Leyla'nın ahı tutmuş ve bu eve mahkum olmuştu. Cihan Leyla'ya yalvaran gözlerle bakarken Leyla ise Cihan'a acımasız gözlerle bakıyordu.

"Siz ikiniz! Dilerim ki Rabbim'den bu iyi günleriniz olsun. Allah sizi bana muhtaç etmesin. Şayet ederse acımayacağım. Sen Cihan! Demek ki kusur kadında tek olmuyormuş. Demek ki insan suçu kadına atmadan doktora gitmeliymiş. Bir gün hataya kapılıp affedersem sizi inşallah Allah affetmez sizi. Dilimden dua eksik etmediğim adama şimdi de dilimde beddua eksik etmiyorum. Çok şükür ki bugüne Hayat bu eve mahkum kaldı." diyip evden çıkan Leyla ile Cihan ilk defa gözlerinden yaş akıttı. Ne yapmıştı nasıl yapmıştı bunu?
Bilseydi bunun iyi günleri olduğunu. Bilseydi ileride neleri yaşayacağını.

Hayat ise yere oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve saçlarını çekiyordu. Pişmandır yaptığından ama hiçbir pişmanlık fayda etmezdi bu saatten. Yaşayacağı daha kötü günler varken bu daha neydi ki???

°°°°°
İki gün sonra

Cihan çay servisi yaparken. Masada bir grup gencin ona bakıp gülerek konuşması dikkatini çekmişti. Oradan geçerken 'kısır Cihan' lafıyla yumruğunu konuşan adamın yüzüne geçirdi. Çocuk afallaması geçtiği gibi Cihan'a yumruk sallayıp gülmeye başladı.
"Yalan mı Cihan? Kısır değil misin? Kısır değilim diyip iki kadının hayatına ettin" lafıyla Cihan sinirle yumruğunu defalarca konuşan kişinin suratına geçirip kahveden çıktı. Herkes şok olmuş bir şekilde Cihan'ın kısır oluşunu konuşuyordu. Leyla düştüğü duruma üzülse de iki gündür olanlara içten içten seviniyordu.

Hayat minderde oturmuş iki günden dinmeyen yaşlarına yenilerini ekleyip ağlamaya devam ediyordu. Leyla'nın ahını almıştı. Şimdi de kendi hayatı elinden kayıp gitmişti. Hayat kapının sertçe kapanması ile korkmuştu. Cihan odaya girince gözleri ilk Cihan'ın eline kaymıştı.

"Ne oldu Cihan böyle?" diye konuşan Hayat'ı umursamadan ileri geri yürümeye başladı. Zoruna giden kısır olmasıydı ama en çok zoruna giden ise iki kadının ahını almıştı.

"Sadece bir kez söyleyeceğim Hayat. Ne olursa olsun bende boşanıp gidip başkası ile evlenemezsin seni öldürürüm duydun mu? Ne olursa olsun Leyla ne derse dersin bir dediğini iki etmeyeceksin. Bunu ona borçluyuz." diyen Cihan ile Hayat korku ve çaresizlikle ağlamaya devam etti. Ettiklerini bulmuşlardı. Yetmezmiş gibi iki evin tapusu da Leyla'nın üstündeydi. Leyla'nın yaşadığı çaresizliğin daha fazlasını yaşayacaklardı.

°°°°°°
Yarın ikinci kısım gelecek.

Kurgu şeklinde mi gelsin
Yoksa
Şu an ne yaptıklarını düz yazı haline mi yazıyım??

1987Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin