16. Bölüm: Savaşta Her Yol Mübahtır

48 11 1
                                    

İyi okumalar 🤎

Seviliyorsunuz 💗

***

"Anne," diye fısıldayarak annemi dürttüğümde tam tamına yarım saattir siyaset konuşulmasından sıkılmıştım. Gerçek bile olmayan saçma sapan bir evlilik için şu an içine düştüğüm bu durum çok garipti.

Annem yavaşça bana dönüp sorar gözlerle bana baktığında kaşlarımı çattım. "Şu konuyu uzatıp durmayın. Bir şekilde asıl konumuzu açabilir misin acaba?" Başını sallayarak babama dönüp kaş göz işaretleri yapmaya başladığında üzerimdeki elbiseyi düzelttim.

"Öhöm öhöm," diyerek öksüren babamın gözleri benim üzerimde dolaşıyordu. "Efendim, sebebi ziyaretiniz nedir?" Çok şükür...

"Hayırlı bir iş için buradayız, " diyerek Egemen'in sırtını sıvazlayarak gülümseyen dedesine kısa bir bakış attım. Egemen ise dedesine sinir bozucu bir şekilde bakıyordu. Şu anda canı çok sıkkın olmalıydı.

"Allah'ın emri, peygamberin kavliyle  kızınız Güneş'i, oğlumuz Egemen'e istiyoruz." Baygın bir bakışla babama bakarken Tayfun abim elindeki suyu içiyordu hızla. Ona olan sinirim ne yazık ki geçecek gibi değildi.

Babam ne diyeceğini düşünürken içimden gülüyordum. Sanki vermekten başka çaresi varmış gibi...

"Çocuklar birbirlerini görmüş, sevmişler. Bize de onları kavuşturmak düşer." Bana dönerek gözlerimin içine baktığında ben ona boş bir bakıştan fazlasını veremiyordum. Benim canım babam da kızını sevdiği birine verdiğini sanıyordu.

"Güneş, sen ne düşünüyorsun kızım?" Ne diyebilirdim ki bu saatten sonra.

"Ver gitsin beni, baba," diyerek ortamdaki herkesi dumura uğrattığımda annem kolumu çimdikledi. "Ne diyorsun Güneş? Naz yapmayacak mısın?" Ah benim çilekeş anam...

"Ne nazı yapacağım be?" Diyerek yorgunlukla babama döndüm. "Ver gitsin!" Babamı gazlayıp arkama yaslandığımda annem avuç içini alnına vurdu. "Ya Rabbim, biz nerede hata yaptık? Bu kız neden böyle?" Egemen'in dedesi her zamanki gibi kahkaha atıp bana döndü.

"Egemen oğlumla çok iyi bir ikili olacağınız belli oldu." Şaka yapıyordu herhalde. "Boşuna dememişler, karı-kocanın toprağı aynı yerden gelir diye." Egemen dedesine dönerek şaşkınca baktığında kısa bir süre sonra gözlerini bana dikti. Benden kurtulmak istediği açıktı.

Ona bir tane çakmak istesem de kendimi dizginledim. Sakin olmaya çalışarak derin nefes aldığım anda babam gülerek Egemen'e bakıyordu. "O halde, verdim gitti! Hayırlı olsun." Egemen yerinden kalkıp bana doğru geldi. Ne yapıyor bu deli?

"Yüzüklerimizi takalım, hayatım." Yalandan güldüğünü saklamaya çalışmıyordu bence. Çünkü o kadar belli oluyordu ki, kim bakarsa baksın şıp diye anlardı.

"E takalım bari." Bana doğru uzattığı elini tutarak oturduğum yerden kalktım. Kızlar gururlu bir anne gibi beni izliyorlardı. Benim neden evleneceğimi biliyor olmalarına rağmen. Küçük Emrah bakışıyla onlara karşılık verdiğimde Zeynep'in kaşları çatıldı. Beni uyarmaya çalışıyordu.

Annemin elindeki söz tepsisini gördüğümde yüzümü buruşturdum. Zeynep bilerek mi bu kadar çok tüyle süslemişti?

EVLENELİM BARİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin