17. Bölüm: İspikçi

53 12 2
                                    

İyi okumalar 🤎

Yıldızı parlatmayı, yorum yapmayı unutmayınnn☀️

Medya: Tatlıyla Balla

***

On altı yıl önce.

Ellerindeki çamura bakarken fazlasıyla tiksinmiş gibi duruyordu Güneş. Sitenin parkındaki kuma su dökmüş, çamurdan bir şeyler yapmak istemişti ancak ortaya hiç de iyi şeyler çıkmamıştı.

"Niye böyle oldu şimdi?" Ruj şeklini vermeye çalıştığı çamura baktığında öğürdü. "Kakaya benzemiş bu!" Ellerindeki çamurdan fazlasıyla tiksinmişti. "İyy!"

Salıncakta sallanmaya çalışan Tayfun'u gözüne kestirdiğinde şeytanca güldü.

"Abi!" Diye seslendi Tayfun'a doğru. Tayfun Güneş'in ona abi diyerek seslenmesine alışık değildi. Sergen'e seslendiğini düşünüp cevap vermemişti ki küçük kız onun yanında bitivermişti.

"Abi, seni sallayayım mı? Biliyorum ben sallamasını." Arkasına sakladığı elleriyle öne arkaya salınıp duruyordu. Yüzündeki masum olduğunu düşündüğü gülümsemesi Tayfun'u yanıltmıştı.

"Hızlı salla sallayacaksan," diyerek gökyüzüne baktı Tayfun. "Uçak olacağım ben!" Güneş abisinin ne kadar salak olduğunu düşünürken iyice gülümsedi. "Sen merak etme abi! Göklere uçuracağım seni şimdi!"

Tayfun'un arkasına geçip çamurlu ellerini arkasından çıkardığı sırada parkın girişinde onları izleyen Egemen'i fark etti. Ona rezil olamazdı. Çamurlu ellerini onun katiyen görmemesi gerekiyordu! İşini hızlıca halletmeliydi derken Egemen bir anda bağırdı.

"Çamurlu ellerinle orada ne yapıyorsun?" Bunu duyan Tayfun hışımla salıncaktan kaçmıştı. Güneş bu sefer şaşkınca Egemen'e bakıyordu. "Sen nereden gördün ki ellerimi?" Hâlbuki o kadar da saklamıştı.

Hayal kırıklığıyla Egemen'e bakarken dişlerini sıktı. Aylardır Egemen ile konuşmaya çalışıyordu ancak çocuk onunla oynamaya yanaşmıyordu bir türlü.

Madem Tayfun kaçtı, sana süreceğim o zaman. İspikçi!

İçinden geçirdikleriyle sinsice sırıttı. Küçük çocuğun üzerindeki küçük siyah takım elbiseye baktığında biraz üzülmüştü. Genelde hep böyle süslü şeyler giyerdi Egemen. Önemsemedi Güneş.

Çocuğun dar pantolonuna baktığında Egemen'in hızlı koşamayacağına karar verdi. Ayağındaki spor ayakkabılara baktığında şanslı gününde olduğunu düşündü.

"Ege," diyerek yüzünü düşürdü. Ona hep Ege diye hitap ederdi. "Yere düştüm az önce. Dizlerim çok acıdı." Gözleri hızla dolduğunda dudakları titredi. Egemen, Güneş'in dolan gözlerine baktığında ellerindeki çamuru bile unutmuştu. Kızın üzerindeki şorttan dizlerine bakarak ona doğru yürümeye başladı.

"Neden bu kadar sakarsın?" Güneş başını öne eğerek ellerini yine arkasına saklamıştı. "Bana hep böyle diyorsun. Sakar mıyım ben sanki? Herkes düşebilir, ne olmuş?"

Egemen kızın önünde durduğunda dikkatle dizlerine bakıyordu. Tam başını kaldırıp bir şey söyleyecekti ki, Güneş hızla ona atıldı.

EVLENELİM BARİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin