inandırıcı bir hikâye

94 17 22
                                    

Yaklaşık on dakika sonra ağlaması kesilmişti. Şimdi dizimde yatıyordu.

"Chaeyoung, onu görebilir miyim?"

"Bir sorayım istersen."

"Olur ama çabuk gel."

"Tamam."

Kafasını kaldırınca ayağa kalktım.

"Sen iyisin değil mi?"

"Değilim."

Başını okşayıp odadan çıktım.

Hemşirelere sorup odaya geri döndüm.

"Görebilirmişiz Lalisa. Gel."

Lalisa'nın mutlu olmasını beklerken tepki vermemişti. Odadan çıktığımızda bana döndü.

"Onu görmek istiyorum ama bir yanımda onu o hâlde görmek istemiyor."

Cevap vermedim, yürümeye devam ettik.

-

Yanımızdaki hemşire örtüyü kaldırınca Lalisa'nın kardeşini gördüm.

Lalisa'ya benziyordu, güzeldi. Onunda siyah saçları vardı. Saçları kısaydı.

Uyuyor gibi görünüyordu. Sanırım ölmesinin üzerinden fazla zaman geçmediği içindi.

Lalisa'ya baktım. Yavaşça kardeşinin üzerine eğildi. Saçlarını okşadı.

"Nadia..."

Nadia'nın üstüne birkaç damla gözyaşı düştüğünde Lalisa'ya baktım.

Sessizce ağlıyordu. Gözlerini sıkıca yummuştu.

Elini tuttum. Hemşire hareketlendi.

"Artık örtüyü kapatmam gerekiyor."

Başımı salladım.

"Tamam, çıkacağız."

Lalisa'ya döndüm.

"Lalisa, hadi."

Lalisa Nadia'nın elini tuttu.

"Özür dilerim Nadia."

Hemşire örtüyü geri kapatınca Lalisa'yı kendime doğru çektim. Kafasını göğsüme gömdüm.

O ise sadece ağlıyordu.

-

Evin önünde durduğumuzda bana döndü.

"Beni evime bıraksaydın."

"Dedim ya, her zaman yanında olacağım diye."

Arabadan inip hızlı adımlarla onun kapısını açtım. Elinden tutup indirdim. Eve doğru yürürken konuştu.

"Olamayacaksın Chaeyoung."

Durdum.

"Ne?"

"Her zaman yanımda olamayacaksın."

Vücudumu tamamen ona çevirdim.

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Çünkü öyle olacak. Hayatlarımız farklı."

"Artık o kadarda farklı değil. Aynı şirkette çalışıyoruz."

"Bahsettiğim o değil Chaeyoung. Yaşamlarımız farklı."

Gülümsedim. Yanaklarını tuttum.

"Önemli değil. Hadi gel, birşeyler yiyelim."

Elini yeniden tutup eve girdim.

-

Hazır yiyeceklerden birşeyler çıkarıp masaya koydum. Lalisa'nın karşısına oturdum.

Lalisa çok isteksiz görünüyordu. Nedenini sorgulamama gerek bile yoktu.

"Yemeyecek misin?"

Acıyla gülümsedi.

"Canım istemiyor ama açım."

Bende gülümsedim.

"Ye o zaman."

"Biraz uykumda var aslında."

"Önce yiyelim, sonra uyuruz. Benimde uykum var zaten."

"Peki."

-

Lalisa yanıma yatınca ona döndüm.

"Çok mu uykun var?"

Ağzından onaylar bir ses çıkardı. Dayanamayıp yanağını öptüm. Bana döndü.

"Biz böyle çok tatlı olduk. Nasıl tanıştık, hatırlıyor musun?"

"Doğru, ben sana bedel ödetecektim."

"Bir saniye. Sen Do-yun'dan birşeyler öğrenmiştin en son. Benim bildiğim Do-yun karşılıksız iş yapmaz. Karşılığında ne istedi?"

"Ah, o mu?"

Lalisa cevap bekler bir ifadeyle bana bakarken ben söylesem mi diye düşünüyordum.

"Evet, söylesene."

"Bir fotoğraf istedi. Öpüştük."

Kaşları havaya kalktı.

"Öpüştünüz mü?"

"Evet, öğrenmem gerekiyordu. Aslında öğrendimde."

"Ne öğrendin?"

Biraz duraksadım.

"Zengin avcısı olduğunu."

Birkaç saniye yüzüme baktı. Kaşları çatıldı.

"Zengin avcısı mı?"

"Evet. Zenginleri bulup onlarla sevgili oluyormuşsun. Paralarını harcayıp ayrılıyormuşsun. Öyle söyledi."

"Do-yun mu söyledi bunları?"

Başımı salladım.

Bir anda güldü.

"Ve sende inandın?"

"Evet, inandırıcı bir hikâye."

"Peki, inandıysan neden hâlâ benimlesin?"

Sanırım artık söylemeliydim.

"Beni kandırıyorsanda buna izin vereceğim. Çünkü seni seviyorum. Bana karşı ne hissettiğin umrumda değil."

Tepkisini beklemeden arkamı döndüm. Sanırım biraz utanmıştım.

Birkaç saniye sonra bana yaklaştı. Sessizce konuştu.

"Biliyor musun Chaeyoung? Do-yun haklı. Yaptığım şey zengin avcılığı olarak adlandırılabilir. Ama bu zamana kadar ki avlarım arasında, favorim sensin."

Cevap vermedim. En azından favorisiydim, değil mi?

Birkaç saniye sonra yeniden konuştu.

"Ve onlardan yalnızca bir tanesine gerçekten aşık oldum."



//

oy sayisi gercekten cok az cildircam

Onceki bolumu 14 kisi okumus ama 2 oy var 🤯😭

Azcik oy verin insafsizlar


richHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin