lalisa manobal

140 14 14
                                    

"O barmenle aranda birşey mi var Chaeyoung?"

Jisoo'nun sorusuyla kendime gelmiş, düşüncelerimden uzaklaşmıştım. Jennie araya girdi.

"Ne barmeni ya?"

"Sen sarhoştun Jennie. Gerçi bende sarhoştum."

Jisoo Jennie'ye açıklama yaptı.

"Chaeyoung bir barmenle konuşuyordu. Chaeyoung lavaboya gittiğinde o da peşinden gitti. O yüzden sordum."

Jennie kaşlarını kaldırıp bana döndü.

"Koskoca telefon şirketinin CEO'su Park Joo-won'dan sonra bir barmen ha? Yakıştıramadım Chaeyoung."

"Elde etmesi daha basit işte, ne güzel."

Jisoo konuştu.

"Fakirler de gurur çok Chaeyoung."

Bana gururun işlemeyeceğini biliyordum. Bu yüzden sohbeti kapatmak istedim.

"Siktir et fakiri şimdi. Sizin evinizdeki aptal çalışana ne oldu? Kovuldu mu?"

Gülümsedi.

"Çoktan hallettim bile."

-

Jennie ve Jisoo evden gidince hızlı adımlarla giyinme odama çıkıp üstümü değiştirdim. Güzel bir makyaj yapıp evden çıktım.

O barmen işini bugün halletmeliydim.

-

Hemen bar kısmına gittim. Etrafa bakındım ama yoktu. İstemsizce sinirlenmiştim çünkü başka bir zaman gelmemi söylemişti. Burada olması gerekiyordu.

Biraz daha etrafa bakındıktan sonra gitmeye karar verdim. Arkamı döndüğüm anda karşımda onu gördüm, siyah saçlı barmeni.

Sırıtıyordu ve bu gerçekten harikaydı. Kafasıyla lavabo tarafını gösterdi. Birşey söylemeden yürümeye başladım.

Lavaboya girip arkamı döndüm. Beni hafifçe ittirip duvara yasladı.

"Ne yalan söyleyeyim, beklemiyordum. Benden çok etkilendim sanırım."

"Bende beklemiyordum. Daha birkaç saat önce bir arkadaşım fakirlerin gururlu olduğunu söylemişti. Sen dünden hazır gibisin."

Daha da yaklaştı.

"Ben farklıyım. Bunu sana her gün söyleyebilirim."

Elimi yanağına koydum.

"Söyle o zaman."

Dudaklarımızı birleştirdim. Ama garip bir şekilde kendini geri çekti.

Şaşkındım çünkü daha önce böyle birşey yaşamamıştım.

"Ne? Ne oldu?"

Gülümsedi ve geriye bir adım attı.

"Ben senin gördüklerin ve göreceklerin gibi değilim Park Chaeyoung. Bunu bir kenara yaz. Sonra görüşürüz."

Arkasına bakmadan gitti. Bunu nasıl yapabiliyordu? Beni birşeyler yapmak için çağırmış, sonrada öylece bırakmıştı. Bunu yapmaya hakkı yoktu!

Sinirden elimi duvara vurup lavabodan çıktım. Hızlı adımlarla kulüpten dışarı çıktım. Etrafıma baktım ama barmeni görmedim.

Daha fazla zorlamadan eve döndüm. Ona bunun bedeli fena ödetecektim. Tabii ilk önce onu bulmam gerekiyordu.

-

"Sen ciddi misin Chaeyoung?"

"O barmen kız zevksizmiş, boşver."

"Boş mu vereyim? Ona bunun bedelini ödeteceğim tabikide. Bunu yaptığına pişman olacak."

Jennie derin bir nefes aldı.

"Alt tarafı bir barmen Chaeyoung. Takma bu kadar."

Başımı iki yana salladım.

"Herneyse, işlerim var."

Birşey demeden ikiside odadan çıktı.

-

Jennie, Jisoo ve ben iki yıl önce şirketimizi kurmuştuk. Kozmetik şirketiydi ve kısa sürede çok zengin olmuştuk. Ben zaten daha öncesindede zengindim. Babamında tekstil şirketi vardı.

Hiçbir zaman üçümüzünde isteği dışında birşey olmamıştı. Her yönden güçlüydük. O barmen kız bir ilkti. Bu yüzden ondan intikamımı fena şekilde alacaktım.

-

Şirketten çıkınca o kulübe uğradım. Müdürüyle konuşmam gerekiyordu.

Hızlıca üst kata çıktım ve kapıya iki kez tıklatıp içeri girdim.

"Park Chaeyoung? Seni uzun zamandır görmüyordum."

"Evet, evet. Herneyse. Barmen bir kız var; siyah saçlı, kahküllü. Onun hakkında bilgiye ihtiyacım var."

Kısa bir süre düşündü.

"Lalisa Manobal. Ne için lazım?"

Lalisa Manobal, sevdim bu ismi.


//

abcdefghijklmnoprstuvyz

ney??

richHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin