rich

sensin

Arkamı döndüğümde çok yakındık. Gülümsüyordu ve harika görünüyordu.

"Kim?"

Dudaklarımızı birleştirdi. Karşılık verdim.

Birkaç saniye sonra biraz geri çekildi. Fısıldadı.

"Sensin Park Chaeyoung."

Yeniden dudaklarımızı birleştirdim.

Bu söylediğide yalan olabilirdi. Olmaması için bir sebep yoktu.

Ama önemli değildi, yanımdaydı. Birlikteydik ve zevk alıyordum.

Gerisi umrumda değildi.

-

Sabaha karşı gözlerimi açtığımda Lalisa'nın yanımda olmadığını gördüm. Daha sonra ağlama sesi duydum.

Hızla odamdan çıktım. Ses lavabodan geliyordu. Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi.

"Lalisa? Kapıyı açar mısın?"

Ağlaması dahada şiddetlendi.

"Lalisa!"

Kapıyı açmayacağını anlayınca bir daha seslendim.

"Lalisa, sakin ol! Ne olduğunu anlat!"

"Onu gördüm rüyamda, Nadia'yı."

"Anladım Lalisa. Kapıyı açar mısın?"

Cevap gelmedi. Sessizlik oldu.

"Lalisa?"

Kapı kilidi sesi geldi. Kapı açıldı.

Lalisa'ya baktım. Saçları dağılmış, gözleri kızarmıştı.

Hızla sarıldım. Saçını okşamaya başladım.

"Geçti."

O da kollarını belime sardı. Bir süre öyle durduk.

-

Lalisa'nın bugünde çekimleri vardı. Bu yüzden şirkete beraber gitmiştik. Odama girdiğimizde kapıyı kapattım ve sandalyeme oturdum. Lalisa'da karşımdaki koltuğa oturdu.

Telefonumu açıp odama iki kahve istedim. Sonra Lalisa'ya döndüm.

"Çekimlerin bir saat sonra başlayacak."

Bir yandanda defterime onu çizmeye çalışıyordum.

Başını onaylar şekilde salladı. Telefonuna bakıyordu.

Bir anda yanıma gelince defteri kapattım. Masanın yanında durdu. Deftere bakıyordu.

"Ne yapıyordun?"

"Birşey çiziyordum. Ne oldu?"

Masaya oturdu.

"Sıkıldım. Birşeyler yapalım."

"Ne gibi?"

Ceketini çıkarıp koltuğa koydu.

"Sıcakmış."

Sırıttım.

"Öyle mi?"

Ayaga kalktım ve yanıma gittim. Önünde durdum.

Yanağını tutup dudağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Bu kadar mı?"

"Çekimden sonra fazlası olur, merak etme."

"Peki."

-

Lalisa hazırlanıp çekim alanına girdiğinde Jisoo ile birlikte onu izliyordum. Jennie yine gelmemişti.

"Jennie neden gelmedi?"

"Hasta."

Kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"Dünkü gibi mi hâlâ?"

Jisoo dudaklarını birbirine bastırdı.

"Evet, öyle. Şimdi sevgiline bak Chaeyoung."

Ben Lalisa'ya döndüğümde Jisoo ayağa kalktı. Ona baktım.

Lalisa'nın yanına gidip birşeyler söyledi. Lalisa bir anlık bana baktı. Kaşlarım çatıldı. Sonra Jisoo'ya geri baktı.

Sohbetleri uzadı. Sürekli birbirlerine gülüyorlardı. Jisoo ile Jennie birlikteydi ama Jisoo'yu biliyordum.

Çapkının tekiydi.

Dalga geçiyor da olabilirdi ama dayanamamıştım. Önceki senaryo tekrarlanmıştı.

Yanlarına gittim ve Lalisa'ya baktım. Hâlâ gülümsüyordu.

Jisoo'ya baktım.

"Ne konuşuyorsunuz Jisoo?"

Jisoo güldü.

"Sohbet ediyorduk öyle."

Lalisa ekledi.

"Havadan, sudan."

Gülümsedim. Sesimi biraz yükselttim.

"Jennie'nin durumu kötüleşmiş. İstersen git de bir bak. Kızarmasın iyice."

Jisoo'nun gülümsemesi kayboldu. Kaşlarını çattı.

"Gelsene bir sen."

Güldüm.

"Tabii, geleyim."

Birkaç adım Lalisa'dan uzaklaştık.

"Sen ne yapıyorsun? Jennie ile beni kimse bilmiyor!"

"Ne güzel işte. Öğrenmiş olurlar."

"Lalisa'nı yemem, merak etme. Böyle şeyler yapmana gerek yok."

"Seninde yapmana gerek yok. Her neyse."

Geri yerime oturup Lalisa'yı izlemeye başladım. Bana bakıyordu.

Bir süre bakıştıktan sonra çekimleri başladı.

//

Ben ne kadar uyuzmusum ya

Kac gun oldu