Gördüğüm şeyin şokunu atlatmaya çalışıyordum ama çok zordu. Neden tepemde Odin'in mozaik resmi vardı ki? Neden ben odamda, yatağımda değildim şu an? Veya Avengers kulesinde değildim? Tony nerdeydi? Annem nerdeydi?
Şuan annemin bile yanımda olmasına okeydim ama gene yapayalnız bir şekilde soğuk ve ıssız bir yerde dikiliyordum. Ya yanlış bir yere ışınlandıysam ve asla dönemezden geriye bir daha? Solveig de kurtaramazdı beni. Keşke şuan yanımda Loki olsa diye düşünce geçirdim aklımdan. Her ne kadar ona kızgın da olsam, onu istemesem de psikolojik olarak bana çok iyi geliyordu. Aramızda anlamdıramadığım bir enerji akışı vardı. Auramız uyuyordu adeta onunla. O varken, bana destek verirken hiçbir şey imkansız gelmiyor ve güç alıyordum ondan.
Düşüncelerden zor da olsa sıyrılarak bulunduğum yerde ilerlemeye başladım ama sadece saçma sapan savaş bıçakları, hançerler, miğferler falan vardı. İşin kötüsü çıkış için kapı da yoktu. Bu odada kilitlenip kalmıştım adeta. Aslında geniş ama çok kasvetli bir odaydı...Şu anda olan iğrenç ruh halimi de işin içine katınca duvarlar üstüme gelmeye, daralmaya başlamıştım. Sinirlenmeye de başlıyordum yavaştan ama sakin de kalmam gerekiyordu. Duvarları itmeye çalışıyor, bir kaçış yolu bulmaya çalışıyordum. Bulamadıkça sinirle duvarı yumrukluyor, tekmeliyor, var gücümle vuruyordum. Ağlamaya çoktan başlamıştım ve nefesimin kesileceği kriz geçirme evresine gelmiştim bile. Süre geçtikçe ve hala çıkış için bir yer bulamadıkça stres seviyem artmaya ve gerilmeye başlamıştım. Bozuk olan psikolojim ile şu an burda durmak bana adeta zulüm gibi geliyordu...
-Neden ışınlanmaya çalıştın ki salak Rena! Al öleceksin şimdi burda of!
Alt tarafı dünyaya dönmek istemiştim, bu kadar zor olmamalıydı ama olmuştu. Burdan hiç çıkamama düşüncesi beynimi işgal edince ağlamaya başladım. Bağrıyordum da ama duyan yoktu. Hem bağırıp hem de duvarları yumrukluyordum. En sonunda tüm gücümle çığlık attım. Sonrasında gene o enerjiyi hissettim. Parmaklarımın ucu ve avucum mor olmuştu. Bu manzarayı gördükten sonra ve içimdeki tüm enerjiyi harcadığım için. bacaklarımda beni taşıyacak güç kalmamıştı. Yere çöktüm ve sırtımı duvara yaslayıp ağlamaya devam ettim. Tam o sırada odanın ortasında yeşil bir ışık süzmesi belirdi ve birkaç saniye sonra da içinden Loki çıktı. Onu görmemle beraber yüzümde şaşkın ama mutlu bir tebessüm oluştu. Ayağa kalkacak gücüm olmadığı için şaşkın bir tonda gözlerinin içine bakarak konuştum: "Loki?!"
LOKİ'NİN ANLATIMINDAN:
Annemin odasına doğru aşağıya inerken bir takım gariplikler sezdim.Kapı tam kapalı değildi ve annem içerde olsa kapanmamasının imkanı yoktu ama annem yokken birisinin girmesi de imkansızdı... benim bile. Odaya yavaşça yaklaşarak kapı önünde durarak içeriyi aralık kapıdan görmeye çalıştım. İçerde Solveig kendi başına duruyordu. Kesin Rena'nın parmağı vardı bu işte. Bir hışım içeri daldım. Beni gören kız korkudan yerinden sıçradı daha sonra halini düzelterek sanki her şey normalmiş gibi yapmaya çalıştı.
-Aaaa Loki senin ne işin var ya burda?
- Aynısını sanki benim sana sormam gerekiyor dimi Solveig? Şimdi söyle bakalım... Rena ile ne karıştırıyorsunuz ve nerde o? Aaa bak dur en önemli soruyu unutuyordum, siz buraya nasıl girdiniz?!?!
- Annen çağırdı bizi onun için geldik de şey annen ile Rena bahçeye kadar çoktılar gelirler şimdi.
- Ordan bakınca salak mı duruyorum, annem çıktığında bu odada kimse kalamaz, büyülü bir oda bu aptal kız.
Solveig duydukları ile kaskatı kesildi. Yalanını yakaladığım için karşımda hareketsiz kalarak bir sağa bir sola bakarak başka yalan düşünmeye başladı. Sabrım taşmaya başlamıştı ki ben de zihnine girip olan biten ne varsa okumaya başladım. Okumam gittiğinde gözlerim faltaşı gibi açılarak kıza baktım. Ne yaptığımı anlayan kız fısıltı ile konuşmaya başladı: " sıçtık."
- İNANAMIYORUM SOLVEİG, BÖYLE BİR ŞEY YAPMASINA NASIL İZİN VEREBİLİRSİN!? KONTROLSÜZ IŞINLANMA YAPMANIN NE KADAR TEHLİKELİ OLDUĞUNU BİLMİYORSUN SANKİ
-NE YAPSAYDIM LOKI, KIZI PERİŞAN BİR ŞEKİLDE BIRAKTIN, EVİM DE EVİM DİYİP DURUYORDU.
Öğrendiklerimi sindirmeye çalışıyordum. Nasıl bulacaktım ben şimdi Rena'yı? Gerçekten evine dönmüş olabilir miydi, sanmıyorum, bunca tuhaflık varken evi midgard çıkamazdı. Ya tehlikeli bir yere gittiyse... Surtur'un yanına ya da kara elflerin diyarına? Delirecek gibi hissediyordum şu an. Odada dolanıp duruyordum ve elimden hiçbir şey gelmiyordu aklım durmuştu adeta. Sinirle Solveig'e dönerek omuzlarından tutarak onu duvara kadar ittim ve bağırarak konuşmaya başladım:
- SANA ONU KORU DEDİM!
- Bırak beni, bunun sorumlusu ben değilim sizsiniz, kızı delirttiniz! Sen özellikle sevmiyorsan neden yakınlaştın ona!?!?
- DELİ GİBİ SEVİYORUM , NE SEVMEMESİ! ŞU ANDA DA SONSUZA KADAR KAYBETTİM!Gelen farkındalık ile kızı bırakarak yere çöktüm ve kendimi duvara yasladım. Gözlerimi odanın en uzak noktasına kitleyerek bakmaya başladım. Farkında olmadan yanaklarımdan yaşlar süzülmeye başlamıştı. Dalgın dalgın bakarken Solveig konuşmaya başladı:
- Sana haber vermek istedim ama çok ani oldu her şey ama şu an bırakamazsın, Loki Rena'yı bulmak zorundasın.... Aaa bak ne hatırladım, biz buraya geldiğimizde Rena kapıya dokununca kapı direk açıldı. Belki de evi burasıdır. Belki de Frigga annesidir.
Duyduklarımı algılamam ile aklıma fikirler üşüşmeye başladı ve aniden ayağa kalktım. Gerçekten de Rena'nın annesi annem miydi? Bu neden hiç aklıma gelmemişti.... Biraz daha durup düşünmeye devam ettikçe aklıma bir plan geldi. Riskliydi ama Rena için denemeye değerdi.
- Rena'nın eşyası var mı yanında? Kokusu dindiği ya da enerjisini algılayabileceğim herhangi bir şey?
- Bu şalı takıyordu gelmeden, ışınlanmaya denerken çıkarmıştı... Ne yapacaksın ki?
- Enerjisini hissederek onun olduğu yere ışınlanmaya deneyeceğim. Eğer başarırsam ve yarım saat içinde geri dönmezsek annemi bulman gerek. Ama çok detay verme ona, şu an kimseye güvenemeyiz.
Kız başı ile onayladıktan sonra şalı bana verdi ve ben de kızın kokusunu içime çektim. Ona yakın olmayı, onal muhabbet etmeyi , gülüşmeyi özellikle enerjisini çok özlemiştim. Gözlerim doldu ama kendime gelerek asıl amacımı hatırladım ve var gücümle odaklanmaya çalıştım. Zihnimdeki her şeyi boşalttım ve biraz vakit geçtikten sonra bir yere ışınlandığımı hissettim. Gözlerimi açtığımda perişan bir halde duvar kenarında ağlayan kızı gördüm...-Buldun beni... kurtarmaya mı geldin yoksa bir kazık daha mı yiyeceğim? Diye sordum zar zor çakan bitkin sesimle.
- İyi misin, bir yerine biri olmadı dimi?
Loki hızla yanıma gelerek yanıma çöktü ve ellerimi tutarak bakmaya başladı. Fark etmemiştim ama o bakarken ben de gözlerimi çevirince kanadığını gördüm. Loki endişe ile gözlerini gözlerime kitledi. Daha sonra elini elimden çekerek nazikçe yanağımı okşamaya başladı. Elini çektiğinde elinde geçen günkü mor sıvıdan vardı. Ağlarken mor ağlıyordum demek ki artık....Sinirle gülmeye başlayarak ayağa kalktım. Loki anlamayan gözlerle beni süzüyordu.
- Loki neyim ben, canavar mı? Çok sıkıldım bu bilinmemezlikten. Şuna bak eve gideyim dedim, geldiğim yere bak! Yeter bıktım, nolur bir şey biliyorsan söyle dayanamıyorum cidden yıldım...
- Burda bir canavar varsa o da benim, Rena özür dilerim çok. İnan ben de anlayamıyorum ne olduğunu şu an burası neresi onu da bilmiyorum.
- Aaa Loki, insan evini tanımaz mı ya burası koskoca ASGARD!Loki şaşkınca bana bakmayı sürdürüyordu. Elimi yukarı kaldırarak parmağım ile Özdin'in mozaiğini gösterdim ona. Gördükten sonra gözleri faltaşı gibi açıldı. Olanları anlamlandırma çalışıyordu ama benim bekleyecek takatım kalmamıştı.
- Nasıl geldiysen geri dönebilir miyiz, lütfen... Hiç iyi hissetmiyorum.
- Aa tabii sonra düşünürüz olanları, gel tutun bana diyerek belirten tutarak destek sağladı bana.
Gözlerimi kapayıp açtığımda Frigga'nın odasına geri dönmüştük. Sevinçle ağlayarak bana bakan Solveig'e koştum ve sıkıca sarıldık.
Daha sonra Loki'ye dönerek:
- Beni odama ışınlar mısın, yürüyecek gücüm yok.Loki beni başıyla onaylayarak hemen yanıma geldi ve beni kucağına aldı. Şaşkınca ona baktım ama o hiç umursamadan Solveig'e dönerek konuşmaya başladı:
-Sen de odana çık Solveig, yoruldun bugün.Kız bir şey diyemeden bir anda odamda buldum kendimi. Loki beni yatağıma kadar taşıyıp yorganı açarak nazikçe beni yatağa bıraktı ve üzerimi örttü. İçim bir değişik oldu bu hareketiyle. Daha sonra saçlarımı okşayarak gülümsedi ve çakmak için yürümeye başladı ki tam giderken eline uzandım. Hızla bana dönerek şaşkın ve endişeli şekilde gözlerini gözlerime kitledi.
Zar zor gülümsemeye çalışarak konuşmaya başladım:
- Teşekkür ederim Loki.Elini tutmayı bıraktıktan sonra o da aban gülümseyerek odadan çakarak hafifçe kapıyı kapattı. Gözlerimi kapandığım gibi uykunun kollarına bıraktım kendimi.....
HELLOOOOOO, ÇOOOK UZUN BİR ARADAN SONRA BEN GELDİM. KONU AÇISINDAN AŞIRI KİTLENMİŞTİM AMA BİR ŞEKİL YAZDIM. UMARIM OKUYUCU KİTLESİ HALA DURUYORDURRR ✨✨✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling in love with Loki?
FantasyRena Potts, Tony'nin kızı gibi gördüğü insan...Nasıl olur da yolu Asgard'a düşüp fesatlık tanrısı ile tanışabilir? Tanıştıktan sonra neler olacak peki? Hangi sırlar açığa çıkacak, hangi duygular hissedilmeye başlanacak