Falling in love with Loki?

Before the Party

-Eee sizin Steve ile nasıl gidiyor, hep ben mi anlatacağım olayları? Diye Natasha'ya bir soru yönelttim.
- Ay ikisi de ketum ya Rena hiç sorma. Steve öküz zaten bir şey anlamıyor. Natasha da inkar edip duruyor işleri yaş yani.
Dedi Wanda.
- Olan bir durum yok saçma sapan aşk olayları aklınızda kurup heyecanlanmayın. Aşk çocuklar içindir. Diye bize çakıştı Natasha.
- Şimdi Natashacım biz aşk doktorları olarak her şeyi hissedip anlayabiliyoruz. Steve için baya baya yanıksın. Kendimizi kandırmayalım şimdi. Steve de duygularını anlatmada zorlanan birisi. Sen adım atsan o da sana aşık olduğunu anlayacak zaten.
- Evet ya evet. Vision ile tanışalı dört ay oldu ama bak sevgiliyiz. Siz kaç yıldır flörtte kaldınız mübarek.
- Sevgiliyiz mi dedin sen!?!? Geleli kaç saat oldu neden söylemek için bu kadar bekledin ya, ben de anlatmıyorum Loki ile neler yaptığımı bundan sonra.
- Bence de lütfen detaylıca anlatma, adam fesatlık tanrısı zaten fantazilerinin ucu bucağı yoktur onun. Pek bilmek istemiyorum.
Diyerek bir güzel imalarda bulundu Natasha.
- Oha ne kadar ayıp. Hiçbir şey yaptığımız yok .
- Benim karşımda Loki olsaydı ohoooo neler yapardık...
- Natasha hanım  bu konuşma tarzınızı neden Steve için de kullanmıyorsunuz acaba? Ama şimdi göz var nizam var Loki baya yakışıklı ve çekici biri. Kötü biri ama olsun.   Dedi Wanda.
- Sevgilimi bu kadar çekici bulduğunuzu bilmiyordum,teşekkürler çocuklar. Ayrıca Wandacım Loki gayet de iyi ve anlayışlı birine dönüşüyor. En azından bana karşı.

    Son söylediğimden sonra Natasha gözlerini devirdi.

- Neyse biraz da akşamki parti için konuşalım. Ee Rena ne giyiyorsun?
- Ayyy hiç düşünmedim ki, o kadar çok olay oldu ki parti fikri aklımdan bile çıktı. Parti akşama mıydı yaa yarın sanıyordum of. Nabıcam şimdi?
- Küçük kız kardeşim gibisin. Hep arkanı ben kurtarıyorum. Neyse gel hadi birkaç elbise gösterelim sana.

Dedi Natasha ve mutfaktan çıkarak onun odasına gittik. Biz elbise bakarken Wanda da bir yandan makyajını yapıyordu. 

Natasha elbiseleri gösterirken bir anda artık odada olmadığımı anladım. Hızla gözlerimi kırpıştırarak hayal gördüğüme kendimi inandırmaya çalıştım ama hayal değildi. Ters giden bir şeyler vardı. Frigga'nın odasında ışınlanmaya denedikten sonra kendimi bulduğum odaya benzer bir yerdeydim ve ileriden siyah ile yeşil sisler geliyordu. Sonra sesler duymaya başladım. Önce babamın sesi kulağıma ilişti:
- Rena saklanman gerekiyor. Senin için gelecek ve daha da güçlü gelecek. Dünya'dan ayrılmaman gerekiyor.
- Baba, baba nerdesin, dediklerini anlamıyorum. Nolur her şeyi en baştan anlat, kafam çok karışıyor.
- Ahhh tatlım, babanın seni kurtarabileceğini mi düşündün gerçekten? Beklediğimden daha da salaksın sanırım. Yazılı sonu kimse bozamaz. Er geç tüm güç benim olacak.

Kulağımın dibinde konuşan bir kadın sesi ile irkildim. Babamın sesini duyduğum için duygusal boşluğa düşmüştüm fakat şimdi korkuyordum da.

- Kimsin sen, ne istiyorsun benden?

Zar zor çıkan sesimle ona soru yönelttim.

- Çok yakında öğreneceksin tatlım, herkes öğrenecek.

Cümlesini bitirdikten sonra başıma dokunan bir el hissettim, sonrasında ise korku ile yumduğum gözlerimi açtığımda kendimi tekrar Natasha'nın odasında buldum. Birisi zihnimle oyun oynamaya çalışıyordu. Ve ben bu oyunu kazanacak kadar güçlü değildim şu anda. Kollarımdan birinin beni sarsması ile kendime geldim.

- Rena çok korktuk! Az kalsın Loki'yi çağırmaya gidecektik. Noldu öyle iyi misin? Diye ard arda sorular yöneltti Natasha.
- İyiyim, sanırım. Fiziksel olarak iyiyim yani. Loki'ye bir şey demeyin. Endişelensin istemiyorum.
- Önce bizim endişemizi geçir o zaman. Resmen transa geçtin ve zihnine girmeye çalıştığımda giremedim. Engelledin beni.
- Ben değil, zihnimin içindeki kadın engelledi. Babam konuşma başladı ilk. Dünyada kalmam gerektiğini söyledi. Sonra bir kadın konuşmaya başladı. Güç falan bir şeyler zırvaladı. Çok fazla bilinmezlik var kafam almıyor artık.