Hayat, Görüş Açımıza Göre Şekillenir

49 8 0
                                    

~Yoongi

"Evet efendim."

"Tamam, bizde geliyoruz."

Telefonu kapatıp, Jimin'in kolundan tutup merdivenleri çıktım. Kapıyı Hyunjin açık bıraktığı için hızla çıktım. Jimin, odayı inceledikten sonra sessiz küfürler eşliğinde arkamdan ilerlemeye devam etti.

"Beğendin mi?"

"İğrenç."

"Senin beğenmene gerek yok zaten."

Nihayet onu Hoseok'un odasına götürdüğümüzde uyuyan sevgilimin yanına gitmeye kalksada kollarından sertçe tutup geriye savurdum bedenini.

"Sen onu hallet...ben buradayım."

"Tamam efendim."

Hyunjin, Jimin'in görünüşüyle ilgilenirken, bende yastığın altındaki telefonu alıp, Jimin'in doğum tarihini girdim. Kilit açıldığında kamera tuşuna basıp, uykusunun en derinlerinde olan güzelimin bir fotoğrafını çektikten sonra telefonu kapatıp yerine koydum.

Yüzüne onlarca öpücük kondurduktan sonra dudaklarına da sulu bir öpücük geri çekildim. İlerdeki çantadan golf sopalarını da odanın bir köşesine koyup odadan çıktım.

Saat 7.02'ydi.

Dün, arabayı ormanın ortasına park edip eve geri döndüm. Garajdan bodruma girip Hyunjin'i eve gönderdim. Kasa boştu aslında. Ama bunu Hoseok bilmiyordu. Hyunjin kasayı çalıp yanıma geldiğinde Hoseok aramıştı.

Ona kendini özel hissetmesi için her şeyi yapacaktım. Ona hiçbir şeyin ondan önemli olmadığı hissiyatını verecektim. Kendini benimle öyle zirvede hissedecekti ki, yanında başka kimsenin olmasını istemeyecekti.

Bu iş bittikten sonra muhtemelen ailesini öldürürdüm. Onlara ilerde ihtiyacım olmayacaktı sonuçta. Namjin? Onlarla hala ne yapacağımı düşünüyorum. Öldürsem bir dert, öldürmesem bir dert.

Aşağıdaki Jimin ve Hyunjin'in yanına vardığımda, Jimin'in üzerine inandırıcı olsun diye hastaneden aldığım 1 litrelik kanı boca etmişti. Saçları, yüzü zaten darmadağın olduğundan pek bi şeye ihtiyaç yoktu. Kulağına da kulaklığı taktıktan sonra hazırdı.

"Hey Jim? Ne kadar mükemmel gördüğünün farkında mısın?"

"Söz verdin! Anneme bir şey yapmayacaksın!"

"Evet evet öyle...hadi replikleri tekrarlayalım. Söyle bakalım."

"Seni öldüreceğim!"

"Aferin! Sonra ne diyecektin?"

"Seni öldüreceğim!"

"Tamam. Ezberlemiş olmalısın. Hadi yürü şimdi."

Tekrar kolundan tutup Hoseok'un odasına sürükledim. Aynalı gardırobu açıp vücudunu içine ittim. Gözleri yataktaki hyungunda olsa da, umursamadan dolabın kapağını kapattım.

"Unutma! Yaptıkların annen için!"

Sessiz küfürünü görmezden gelip, çiçek saksısının içine kamerayı yerleştirdim. Hyunjin de garajın arka tarafında işaretimi bekliyordu.

Beklemeden odadan çıkıp gizli odaya girip ardımdan kapıyı kitledim. Aşağı inip masaya kurduğum bilgisayarın başına geçtim. İzlemeleri için, Namjin ve kayınlarımı da arkama aldım.

Bilgisayarı açıp kameranın kaydına tıkladığımda oda net bir şekilde görünüyordu.

7.30

Enchule° / YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin