p ; 12

1.3K 80 46
                                    

sınır: 40 oy

bir tık fazla +18 var da haber edeyim dedim

bir tık fazla +18 var da haber edeyim dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saat sabaha karşı dört buçuk gibiydi. Aralık olan perdeden daha doğmaya başlamamış olan güneşin yarattığı aydınlık hava gözüküyordu. Dusan hala beni sıkıca sarmış bir gram gevşetmemişti bana doladığı kollarını.

Yavaş hareketlerle kollarından ayrıldım. Onu uyandırmamaya çalışmak zor olmuştu. Sessizce kapıyı açtım ve bahçeye doğru ilerledim. Üzerime salondaki koltuklardan birinin üzerine atılmış ince örtüyü geçirdim.

Hava ne soğuk ne sıcaktı. O kadar yumuşak bir rüzgar esiyordu ki tarif edilmesi oldukça zordu. Örtüyü kendime daha sıkı sardım ve gözlerimi kapatıp sessizliği dinledim.

Gece gördüğüm kabustan sonra gözüme bir gram uyku girmemişti. Sessizce ağlamaya devam etmiştim ve her titrek nefes alışımda Dusan'ın kolları ile sıkı sıkı sarılmıştım. O da uyumamıştı biliyordum. Ama az önce kalkarken onun yaptığı numarayı bozmak istemedim.

Omuzlarımdan sürtünerek boğazıma doğru sarılan kollar ile gözlerimi araladım. Gelen tabii ki Dusan'dı. Burukça gülümsedim. Yanağıma derin bir öpücük bırakıp geri çekildi. Hızlı adımlar ile bankın diğer tarafına kurulup sağ kolunu bankın sırtına attı.

Uzattığı koluna doğru kafasını yaslayıp beni izlemeye başladı. Ben de ona döndüm. Dağınık saçları yataktan yeni kalktığını belli eder nitelikteydi. Ama uykulu bakışları tam tersini söylüyordu.

Kabusumu merak ettiğini biliyordum. Bir yerden başlamam lazımdı. Sırtımı banka yasladım ve Dusan'ın koluna değmesine izin verdim. Havuza bakarken, ''Güzel bir ailem vardı.'' diye başladım anlatmama. Mama gören kedi gibi kulaklarını bana doğru diktiğini tahmin edebiliyordum.

''Annem ve babam birbirlerini inanılmaz çok seviyordu. Her pazar aktivite yapar, hep birlikte kahvaltı yapmadan da güne başlamazdık. İkisi de neşe dolu, beni her anlamda destekleyen ebeveynlerimdi. Kısıtlamazlar, hayallerimin peşinden gitmem için o sıkışık zamanda bile bana dikiş makinesi alırlar ve yaptığım hataları görmeme izin verip bir daha yapmamı engellemeye çalışırlardı.'' Ne kadar özlediğimi anlayıp titrek bir nefes aldım. Dusan sırtıma değen kolunu kaldırıp omuzuma sardı ve devam etmem için hafifçe okşadı.

''Mezuniyet balom vardı. O kadar güzel bir elbise dikmiştim ki tanımadığım kişiler bile özellikle yanıma gelip nereden aldığımı soruyorlardı. Tuvalete girmiştim. Saçımı falan düzeltirken Begüm ve arkadaşı geldi. Kapıyı kilitlemişler.'' Bundan sonrasını aynen ona anlattım. Beni İrfan ile tehdit ettiklerini, ailemi arayıp beni almalarını istediğimi, İrfan ile olan kavgamızı ve arabaya binişimi...

''Onlar İrfan'ı desteklemeye devam ettiler ve ben de İrfan'a sinirliydim. Tabii o zamanlar aramız biraz buruktu ama bu, en yakın arkadaşım olduğu gerçeğini değiştirmiyor.'' Hatırlamak istemediğim yerleri anlatacağım sırada gözlerimi kapattım. ''Zorlanıyorsan sonra devam edebilirsin.'' dedi Dusan yumuşak bir ses ile. Kafamı iki yana sallayıp devam etmeye karar verdim.

tell me ; dušan tadićHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin