7; Bölüm

129 15 13
                                    

"Bana sevmeyi öğret." Kahkaha atmaya başlamıştım.

"Sevgi kavramını bilmeyen. Birinden bunu istemek çok komik. Amacının ne olduğunu söyle."

"Lütfen, Amaya. Bunu yapma, beni öldür ama sonumuzun böyle olmasına izin verme."

"Biz ne? Biz diye bir şey mi vardı. Sen bunca zaman benimle oynamışsın. Şimdi karşımda durup bizden bahsetme."

Bunları ise büyükannemin bahsettiği şeylerden anlamıştım. O kadar güce sahip birini sadece kendi silahı olarak kullanmak için yanında isterdi. Robertin ve Jesa'nın da dedikleriyle bunun doğruluğunu netleştirmiştim. O beni sevmiyordu. Sahip olduğum gücü istiyordu.

"Bunu yapmak zorundaydım. Ailem hepsi yok olurdu."

"İzle ve gör Edward, kendi yaratığın canavarın sonunuzu nasıl getireceğini izle." Ona arkamı dönüp, uzaklaşmak istiyordum. Kâhr olası göz yaşı da neyin nesi. Ben ağlıyamazdım bu doğama haykırı.

"Lütfen bunu yapma. Şuan yaşıyorsan bunu bana borçlusun."

"Yaşamak buna denmez ahmak herif. Ve en çokta sen benden çekeceksin. Bütün aileni senin önünde öldüreceğim. Sen ise hiç bir şey yapmadan izlemekle kalacaksın."

"Benden bu kadar mı nefret ediyorsun."

"Maalesef, o kadar ki umrumda değilsin. Senden nefret etmem için seni önemsemem, sevmem gerekiyor."

"Amaya, seni seviyorum."

Hayır eğer şimdi ona bakarsam bunu yapamazdım. Ben merhamet ve acıma duygusunu hissetmemeliydim. Ben kimseyi sevemezdim. Kimseye ait olamazdım.

"Amaya, bana bak lütfen. Dön ve ne halde olduğumu gör."

"Canın cehenneme, Edward. Tanrı bile sana merhamet etmez. Bunu benden bekleme."

~
Edward

Arkasını dönüp gitmişti. Beni burda tek bırakıp gitmişti. İki ay boyunca her yerde onu aramıştım. Ve bulduğum da ise başka biriyle mutluydu. Kimsenin ona dokunmasına izin vermeyen biriyken biri ile bu kadar yakın olması canımı çok yakmıştı.

Olduğum yere çöküp gidişini izlemek bana düşerdi.

Onunla tanışmam için annem beni zorlamıştı. Gelecekteki kurtarıcımız olduğunu söyleyip dururdu. Bunu kabul etmem uzun sürmüştü.

Annem ve ben sadece insanların olduğu dünyaya girebilirdik. Zorlansa da onun olduğu yere girmemi başarmıştı. Geceleri herkes uyuduğu zaman evime dönebiliyordum.

Bana verdikleri hiç bir ilacı kullanmamıştım. Sesizdim, kimseyle konuşmazdım. Yemek saatlerinde yemekhaneye iner yemeğimi yerdim. Bahçede ve odamda zaman geçirirdim.

Onun hikayesini öğrendiğim de ise her hafta aynı gün odasına bir kibrit çöpü bırakırdım.

Ve çok uzun sürmeden yakalanmıştım. Salı günleri onu odasından alıp götürürlerdi. Ben ise odasına girip kibrit çöpünü bırakıp odasından çıkardım. O gün ise ilgimi çeken şey ise yatağının üzerinde ki defter olmuştu.

Ben dönüp deftere bakacağım sırada odada ki varlığını fark etmiştim. Özel güçlerimi kullanıp burda olduğunu anlamaya çalışacağım sırada ona yakalanmıştım.

Benden korkması gerekirken, bunu bana karşı kullanıp arkadaş olmamızı istemişti.

Benden istediği şeylerin hiç birini yapmak istemiyordum. Bunları annemin zoruyla yapmayı kabul etmiştim. Başta bunlar ufak şeylerken gittikçe artmıştı.

Bir keresinde gece eve dönmek yerine onun odasına gitmiştim. Geldiğimi görünce sevindiğini ne kadar gizlese de anlamıştım. O gece ilk defa o kadar yakındık. Onun yanına uzanmamı istemişti. Daha ondokuz yaşına yeni girmişti.

İstediği o kadar şeyin arasında benden istediği en masum şeyler bunlar olmuştu. Saçlarını okşamamı ve bir gün onu burdan kurtarmamı istemişti.

Bunu kabul etmiştim ama nasıl yapacağıma dair bir fikrim yoktu. Ve istediğini yapmıştım onu ordan kurtarmıştım.

Başta annemin isteğiyle onu kabul etmiştim. Şimdi ise onu benden alan ailem olmuştu.

Altı yıl boyunca her gece onunla uyuduğum kadından üç ay boyunca uzak durmuştum. Ve bundan sonra hiç bir zaman beni istemeyecekti.

Kollarımda küçücük bir kız çocuğu gibi uyumuşluğu var, şimdi söyleyin ben ondan nasıl vazgeçebilirdim.

Onu o gün orda yalnız başına bırakmamam gerekiyordu. Bunların tek suçlusu bendim.

Büyülü Beden [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin