Ben birden Burak 'ı ittirdim. Suratına bir tane tokat attım.
"Ne yaptığını sanıyorsun Burak! Kendine gel!"
"Gerçekten çok özür dilerim. Bir an o kadar yakınlaşınca kendime engel olamadım. Neden bilmiyorum ama senden çok etkilendim hem de çok..."
"Neler saçmalıyorsun sen böyle? Aklın yerin de mi Burak? Farkında mısın bilmiyorum ama o pislik abin beni kaçırdı. Belki de buradaki bütün kızları öldürecek. Sen bana kalkmış 'Senden çok etkilendim.' diyorsun! Kendine gel artık! Odamdan da defol git!"
Burak mahçup bir şekilde bana baktı.
" Lütfen beni böyle odandan kovma! "
" Burak, son kez söylüyorum defol git odamdan, Defol! "
Burak üzgün şekilde odamdan çıktı. Az önce ne yaşamıştım ben böyle ya? Resmen beni dudağımdan öptü!
O kim ya? Ne hak ile benim dudağımı öpebiliyor? Tamam gülüşünden etkilenmiş olabilirim ama aşık falan da değilim!
Zaten kafayı sıyırmak üzereyim, bu yaşadığım yüzümden daha da kafayı sıyıracağım.
Öfkeyle odamdan çıktım. Bir bardak su almak için aşağı indim. Çünkü elim ayağım titriyordu!
Aşağı inip kendime bir bardak su aldım. Kızlar evi temizliyordu. Bir taraftan da masayı hazırlıyorlardı. Sanırım öğle yemeği yiyecektik. Onun için hazırlık yapıyorlardı.
Onlara yardım etmek istiyordum. Ama onlar gibi iş yapmam yasaktı. Nedenini hala bilmiyorum.
Ardından tekrar yukarı kata çıktım. Odamın kapısını açar açmaz odamda Burak'ı gördüm.
Yatağıma oturmuştu. Geldiğimi görünce ayağa kalktı.
"Burak ben sana daha kaç defa söyleyeceğim. Defol git odamdan, burada seni istemiyorum!"
"Lütfen, ne olursun beni bir dinle, sana yalvarıyorum!"
Önüme eğilip diz çöktü. Ne yaptığını sanıyordu bu?
"Seni dinlemek falan istemiyorum Burak, Defol git artık!"
" Bak, gerçekten özür diliyorum. Bir anda sana karşı olan duygularıma engel olmadım. Gerçekten çok özür dilerim. Beni affet ne olursun..."
"Seni affetmiyorum Burak! Çünkü bu yaptığın affedilecek bir şey değil!"
" Beni affetmen için ne istersen yaparım. Söylemen yeterli."
" Benim şu anda istediğim tek şey odamdan defolup gitmen ve benimle bir daha muhattap olmaman anladın mı?"
" Ne olur, beni affetmemezlik yapma. Ne olur... "
Burak bunları söylerken resmen gözleri doldu. Ama ben soğukkanlılığımı korudum.
" Burak defol git, Defol git! "
Burak'ı kolundan tuttuğum gibi kapıyı açarak odamdan dışarı attım ve sertçe kapıyı kapattım.
Ayak seslerinden aşağı kata gittiğini anlayabiliyordum. Söylediklerinde samimi gibiydi.
Gerçekten de yaptığına pişman olmuştu. Ama bu benim umurumda değildi. Çünkü artık burada kalmaktan çok sıkıldım.
Emre'nin yaptıkları zaten beni hayattan bezdirdi. Bir de kardeşinin yaptıklarıyla uğraşıyordum!
Saat 14.00 olduğunda kapım çalındı. Odama kızlardan biri girdi.
"Öğlen yemeği hazır. Aşağı in lütfen."
