Eve vardığımda neredeyse akşam olmuştu. Anahtarları aramaya koyuldum. Bir türlü bulamıyordum artık anahtarı kaybetmeme şaşırmıyorum bile.
Anahtarı sonunda bulduğumda kapıyı açar açmaz bir gariplik hissettim. Sanki içeride biri vardı "Kimse var mı?" diye seslendim ama ses yoktu. Yavaş yavaş sakin adımlarla ilerledim.
Çok sessiz bir şekilde mutfağa ilerleyip elime bir bıçak aldım. "Eğer evimden gitmezsen seni gebertirim!" diye bağırdım ama ses yoktu...
Korkudan ne yapacağımı bilemedim sonra birden arkamda birinin olduğunu hissettim. Nefesini ensemde hissediyordum.
Sonra birden ağzıma beyaz bir peçete koymaya çalıştı nefesimi tuttum. Kalçasına tekme indirdim olduğu yerde kıvranmaya başladı. Yakayı ele verecek değildim. Birden arkamdan "Tuğçe benden kaçamazsın? " diye bağırdığını duydum. Hızlıca evden çıktım.
Ama evim bir ormanın içindeydi ve burada kimse yoktu. Telefonum çantamda kaldı. Kahretsin! Ne yapacağım şimdi? diye düşünürken birden o kişinin bana doğru koştuğunu gördüm. Ardından başımda bir darbe hissettim ve etraf kararmaya başladı...
Gözümü açtığımda çok lüks bir yatak odasındaydım. Ama ellerim ve kollarım birbirine bağlıydı. Kurtulmaya çalıştım ama ben zorladıkça bileklerim acıyordu.
Defalarca bağırdım en sonunda birinin merdivenden çıktığını duydum. Kapıdan içeri takım elbiseli uzun boylu bir adam girdi. Yatağın üzerine oturdu ve bana baktı. Ellerini bacaklarımda gezdirmeye başladı. Ne yapıyor bu manyak? diye düşündüm içimden.
Çok korkuyordum. Bana bakarak " Sen diğerlerinden farklısın" dedi. Ne demek istiyordu? Ben kimlerden farklıydım?
Yüzünü bana yaklaştırdı. O kadar yakındık ki bir an beni öpeceğini sandım. Eliyle çenemi sıktı. Gözlerimin içine bakarak "Cehenneme hoşgeldin!"dedi...