15

733 62 5
                                    

atlasaaycan: Bu bir suç biliyorsun değil mi?

anonimkizz: Ne olur hapse mi girerim?

atlasaaycan: Sadece bunu nasıl yaptığını merak ediyorum. Telefon kontrolü yapıldı konser alanında girerken, nasıl yaptın?

anonimkizz: Ay sen de cevaplamayacağımı bile bile soruyorsun ya.

anonimkizz: Sen git önce bir hayranlarını sakinleştir öyle gel.

anonimkizz: Kıskançlık krizine girdiler dm kutuma yağdırıyorlar.

atlasaaycan: Haklılar.

atlasaaycan: Neden sevsinler seni? Gittin kimsenin fotoğraf çekemediği konser alanında bir sürü şey paylaştın. Bu haksızlık değil mi?

anonimkizz: Öyle deme hemen. Fanlarım da oldu bir sürü. Onlara görsel paylaştığım için bana minnettarlar. "Anonim kız, başka konserlerden de fotoğraf gelecek mi?" Tabii ki gelecek!

Oh be, ünlü olmak gibisi yok valla!

atlasaaycan: Sana inanamıyorum.

anonimkizz: Neyse yeni konser ne zaman?

atlasaaycan: Bak hala konser diyor ya.

Atlas'a görüldü atıp telefonumu kapattım. Karşımda olduğu için yazışırken tepkilerini görebiliyordum ve bu çok eğlenceliydi. Midem de bulanmaya başladığı için arkama iyice yaslandım.

Sonra araba durdu, sanırım hastaneye varmıştık

"Ayla, geldik hadi in."

"Tamam." diyerek arabadan indim. Sanırım yağmur tekrardan bastırmıştı. Atlas arabanın bagajından bir şemsiye çıkardı ve bana uzattı.

"Ben de geleyim mi efendim?"

"Yok, sen arabada kal Serhat. Hemen döneriz."

"Tamam Atlas Bey."

Şemsiyeyle hastanenin acil kısmına giriş yaptık. Sıra beklemek çok uzun sürdü. Hatta Atlas sıramı tutarken bir kaç kez tuvalete koşup kusmak zorunda kaldım. Ufak bir hastalıkmış sadece, bir kaç gün dinlenmem gerekiyormuş.

Sıradan ayrılırken kapıya doğru ilerliyorduk.

"Bir şeyler yiyelim istersen kafeteryada?"

"Yok, ben pek aç değilim. Bisküvi falan atıştırırım en fazla."

"Yok yok. Sana öyle geliyordur hasta olduğun için. Bir tost falan ye bence."

Hayırdır ne ara bu kadar ilgilenir oldunuz? Demek istesem de içimde tuttum.

"Yok ya gerçekten hiç işrtahım yok. Bisküvi yerim ama. "

Ne bisküviymiş arkadaş!

Kafeteryaya doğru yürürken etrafta koşuşturan insanlara baktım. Saat gecenin 1'iydi ve hepsi bir sebepten dolayı burada olmak zorundaydı o insanların. Hayat ne garipti, senin bir saniyeliğine gördüğün herkesin upuzun bir hayatı vardı aslında.

Kafeteryanın kapalı bölümüne girdik. Burada fazla insan yoktu en azından.

Atlas sanırım tavuk döner istedi. Bana da bir bisküvi aldı. Kafeteryadaki masalardan herhangi birine oturduk. Atlas yemek derdindeyken ben bitse de gitsek modundaydım.

"Ee, konser nasıldı?" dedim konu açmak isteyerek.

"Güzeldi. Şu anonim kız olayı dışında. Şirket baya sinirlendi. Hadi 1-2 takipçisi olsa neyse. Takipçisi binlerce artmaya başladı!"

"Doğrudur. Ben pek takip edemedim ya, normalde konsere şöyle bir göz gezdirirdim biliyorsun. Bugün yapamadım hastalıktan, kusura bakma."

"Yok canım sen hastaydın. Yemek hazır olmuş. Ben alıp geliyorum."

Dedi ve masadan kalkıp yemeklerimizi almaya gitti. Geri oturduğunda bana meyve suyu da aldığını fark ettim.

"Eyvallah." dedim bisküvime uzanırken.

"Eyvallah?"

Samimiyetin dozunu biraz kaçırdığımı fark ettim

"Şey, pardon eski zamanlara döndüm bir an. Eskiden de stajyerken şirketin kafeteryasında arkadaşlarımla gecenin 2'sinde yemek yerdik sürekli.

Biraz durakladı, sonra yüzüme baktı gülümseyerek.

"Biliyor musun, ben de sen stajyerken seni görüyordum sanırım kafeteryada. Oradaki kumral saçlı kız buradakinin tıpatıp aynısı ama. Hiç değişmedin."

"Farkındayım."

Yemeklerimizi yiyip hastaneden çıktık.

Anonim KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin