20

651 55 21
                                    

Sevgili okurum, beni okurken ne kadar tehlikeli sularda yüzdüğümü görüyorsundur umarım. Ben de böyle şerefsiz bir kalbe sahibim. Bir de sakar bacaklara tabii. Düzelecek her şey, inanıyorum.

Neye inanacaksam, artık kimliğimi açıklamam gerekiyormuş gibi hissediyorum. Ama kendime verdiğim söz yüzünden yapamıyorum.

Evet sevgili okurum, haberin yok ama ilk Atlas'a anonim olarak yazdığım gün "Bir gün kimliğimi açıklarsam, Atlas'la olan tüm bağımı keseceğim." demiştim. Ben onun sadece asistanıydım. Onun kız arkadaşı olamazdım. Evet, kimliğimi açıklamamı istiyordu benden, ama bilmiyordu ki ben kimliğimi açıkladığım gün istifa edecektim. Bunu bilmemesi, bilmeden umut dolu konuşması beni üzüyordu evet. Ama yapacak bir şey yoktu.

Bana kızacaksınız belki de. "Ulan çocuk seni seviyor, her hâliyle de belli ediyor. Ne naz yapıyorsun!" dşyebilirsiniz. Ama kendinizi benim yerime koyun. Sevgili olmamız imkansız. Nedeni "şirket kuralları". Bir şarkıcıyla asistanının sevgili olması onlar için yasa dışı bir olay. Ki sevgili olmamız zaten imkansız ama yine de olduğumuzu varsayalım isterseniz. Olduk diyelim, önce magazine düşecek, Atlas'ın hayranlarından nefret söylemleri alacağım. Belki de binlerce kez linç edileceğim. Anlayacağınız, ki türlü de imkansız. Biz olamayız, farklı dünyaların farklı insanlarıyız. "Şu ölümlü dünyada beş kuruşsuz ne yapacaksın peki?" diyorsanız, onu da baba parasıyla hallederiz be okurum. Ben gururum ezilmesin diye uğraşırken maddi sıkıntılardan mı korkacağım?

Yani, kimliğimi açıklamamı bekliyorsan, açıklamadığım takdirde neler olacağını gördünüz. Diyeceğim şu ki, her ne zaman kimliğim açığa çıkarsa, istifa edeceğim sevgili okurum. Neyse, ben her uzun konuştuğumda bir şeyler oluyor. Ben susayım artık. Selametle.

Son 3 saattir sıkıntıdan müzik dinleyip duruyordum. Eh, insan kolları dışında hiç bir yeri kullanamayınca böyle oluyor işte. Tekrar elim şarkı atlama tuşuna değdi.

Bugün bilmem kaçıncı kez.

Eh, tüm gün yatakta olunca odayı biraz da olsa keşfetme girişimde bulunmuştum. Odadaki televizyon gibi. Kurtlar vadisi falan izlemiştim işte.

Telefonumu çıkardım, yine anonim kız olmaya karar verdim. Maşallah çorap değiştirir gibi kimlik değiştiriyorum.

atlasaaycan: Ne yapıyorsun? Bayadır yoksun.

Bana zaten yazmıştı ama görnemiştim.

anonimkizz: Hiiç, üşüttüm işte biraz ben de. Ama çok bir şeyim yok.

atlasaaycan: Üşütürsün tabii. Şehir şehir geziyorsun benim yüzümden.

atlasaaycan: Kimliğini bilsem atıcam seni konserlerimden.

anonimkizz: Yaa atacaksın he?

anonimkizz: Öyle mi olduk şimdi?

atlasaaycan: Yok şaka yaptım da, bir şey soracağım,

atlasaaycan: Merak ediyorum, hiç bir konserimde gözlerim değdi mi gözlerinde? Bakışlarımız birleşti mi hiç?

Yutkundum.

anonimkizz: Birleşti Atlas. Hem de çok kez.

atlasaaycan: Nolur bir şey söyle artık. Gözlerin ne renk, ne kadar derin bakıyorlar, kime bakıyorlar şu an, nasıl bakıyorlar mesela... Biraz bilgi ver lütfen.

anonimkizz: Sadece sana bakıyorlar.

anonimkizz: Hep sana bakıyorlar. Bakacaklar da.

anonimkizz: Peki ya seninkiler kime bakıyorlar?

atlasaaycan: Daha önce hiç görmediğim bir insanın gözlerine bakıyorlar.
Görüldü, 19:53

Saate baktım, 22:55'ti. Sıkıntıdan ve stresten odama bardak bardak kahve söylediğim için uykum gelmiyordu. Ki Atlas'ın çoktan konserden dönmüş olması gerekiyordu. Başıma her bokun geldiği yer olan terastaydım. Evet, ciddi anlamda başıma her "bok" gelmişti. Kuş boku da dahil.

Hafif esintiliydi hava. Son bir haftada gayet sakindi hava ama nedense bugün soğumuştu. Bu sefer önlemliydim ama, şemsiye almıştım kuşlar sıçmasın kafama diye. Ciddi ciddi rüzgarlı havada tekerlekli sandalyede elimde mor şemsiyeyle oturuyordum. Gören olsa deli falan sanardı herhâlde. Gerçi yalan değil, deliyim.

Hava ciddi anlamda soğumuştu ve artık odama dönmeliydim. Bir yandan şemsiye uçmasın diye uğraşıp bir yandan tekerlekli sandalyeyi döndürken karşımda Atlas'ı görmemle yerimden sıçradım.

"Ay korktum." diyip elimi kalbime koydum.

"Seni korkuttum mu?"

"Öyle Azrail gibi yaklaşınca korktum tabii." Atlas burnundan güldü.

"Hayırdır, ne yapıyorsun şemsiyeyle. Yağmur yok sanki?" dedi ve havaya baktı dalga geçercesine.

Senin dalganı alırım çocuk!

"Malum, kuş dışkıları peşimi bırakmıyor Atlas Bey!" dedim onda dalgayla karşılık vererek.

"Bir yerde okumuştum, kuş dışkıları şans getirirmiş Anonim Kız."

Duyduğum son iki kelimeyle kanım donmuştu. Anonim Kız mı dedi o?

"Başardım sanki. 15 milyon 907 bin 951 insan arasından seni buldum."

Anonim KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin