Upuzun bir bölümümüz var bu sefer. İyi okumalar!
Gece, 03:00
Otele geleli saatler olmuştu, gerekli provalar ve hazırlıklar yapılmıştı. Beni hâlâ uyku tutmuyordu. Yarın yorucu bir gün olacağı için 23:00 gibi yatmıştım ama hâlâ uyuyamıyordum. İçimde yorgunluk vardı ama uyuyamıyordum işte.
Otel odasındaki termostan kendime kahve doldurdum ve terasa çıkmaya karar verdim. Gerçi kahve daha çok uyku kaçırırdı da neyse.
Koridor upuzundu. Milleti uyandırmamak için yavaş adımlarla geçmeye çalışıyordum ama ayağımdaki terlikler buna engel oluyordu. Atlasın odasının yanından geçerken içerden gelen garip seslerle durdum. Duyduğum sesleri anlatmayayım, bir kadın inliyordu işte anladınız siz. Yaşadığım şokla geriledim, Atlas içmiş olabilir miydi? Yok canım, Atlas neden öyle fantazilere girişsin bir anda? Ama duyduğum sesler öyle demiyordu ki! Bunu engellemem lazımdı.
Bir hışımla kapıyı yumrukladım. Bunu yapmaya devam ederse bir şekilde sosyal medyaya ulaşırdı yoksa.
Ben kapıyı kıramadım tabii ki. Ama kapı açıldı. Bir de ne göreyim, içerideki Atlas değildi, karşımda bornozlu, sarışın her yerinde dövmeleri olan bir adam dikiliyordu. Arkasında da havlu sarınmış bir kadın.
Neye tanık oluyordum ben, Allah kahretsin! Atlas'ın oda numarası 217, 317 değil!
Adam sanırım İspanyolca bir şeyler dedi, belliydi zaten yabancı olduğu.
Gözümü utançla kıstım.
"Çok özür dilerim! Karıştırdım sanırım!"
Dedim ve arkama bakmadan hızlı adımlarla kaçtım. Adam hâlâ arkamdan İspanyolca bir şeyler bağırıyordu. Bilmiyorum ulan İspanyolca, anlasana adam!
Asansöre bile binmeden kendimi merdivenlere attım utançtan. Nasıl böyle bir salaklık yapabilmiştim?
Hızlıca merdivenleri çıkarken hâlâ utançtan dudağımı ısırıyordum.
Kendimi terasa attığımda mavi kapüşonlu bir adam vardı. Biraz daha yaklaştığımda onun Atlas olduğunu fark ettim. Arkasına bakarak nasıl anladın, yüzü gözükmüyor diyebilirsiniz ama bu da 6 yıllık asistanlığımın beraberinde getirdiği şeylerdi işte.
Bu arada başta Atlas'a 24 olduğumu söylemiştim. Yalandı. 27 yaşındayım. Yani Atlas'ın ablası yaşında olabilirim ama yapacak bir şey yok.
Az önce onun yüzünden neler yaşadım, bir bilse! Atlas'a az önceki rezilliğimi anlatmamaya karar vererek yaklaştım ona.
"Bu saatte neden uyumuyorsun, yarın konserin yok mu?" diye sordum.
"Sen niye uyumuyorsun, senin de konserin var." kaşlarımı çattım.
"Benim konserim mi var?"
"Her konserimde benimlesin ya." dedi ve bir adım yaklaştı. Yaklaşmasını romantik olarak anlamayın. Az önce nedensizce uzaktan uzağa konuşuyorduk ya.
"Doğru." diyerek iç çektim. Sessizlik olunca konu açmaya karar verdim.
"Yeni albüm için çalışmalara başladılar. Bir süre konser yok. Albümde 7 şarkı var, sıkı çalışmamız lazım."
"Of ya. Albüm yapmayı sevmiyorum. Konser daha eğlenceli."
"Öyle deme, şarkılarınla hayranlarını mutlu ediyorsun."
Dememle üzerimizden bir kuş sürüsü geçti. Ben orada kuşların birleşip "Benimle evlenir misin?" yazmasını ve evlilik teklifi edilmesini hayal ederken, ne oldu dersiniz? Bir kuş geldi, kafama sıçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim Kız
Fiksi Remaja"anonimkizz_: Düğün davetiyemiz hazır aşkım, haftaya evleniyoruz! atlasaaycan: ? atlasaaycan: kimsiniz? anonimkizz_: Gelecekteki karın." Ülkece ünlü şarkıcı Atlas Aycan'ın büyük hayranlarından olan Ayla "Anonim Kız" adlı hesabın duyguları sadece h...