49. BÖLÜM

482 51 24
                                    

Medya : "Kayhan - Bir Aşk Hikayesi"

Satır aralarında buluşmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayalımm.✬

Bu bölüm Dilan6904'a ithafen yazılmıştır. Keyifli okumalar.🤍

"Yokluğunda Diyarbakır'a sığamaz oldum be güzelim"

"Bende İzmir'e..." Saçlarının mis kokusunu içime çekip öptüm.

Cafe'de konuştuktan sonra arkadaşı Rukiye'nin evine gelmiştik. Koltukta uzanmış, birbirimize sarılı haldeydik. Nasıl da özlemiştim...

"Abinler ne zaman gelecek, kara gözlüm?" Abilerini bekliyorduk, konuşmak için.

"Gelirler birazdan, sabırlı olsana"

"Sabredemiyorum, Çavreşamın. Hasret gidermek istiyorum artık" Doğrulup göğsüme hafifçe vurdu. Kara gözlerini de büyütmüştü.

"Saçmalama" Bu sefer göz büyütme sırası bendeydi.

"Ne demek saçmalama? Karımla hasret gideremeyecek miyim?"

"Hayatım-" Hitabı içimi ısıtmıştı. Bende doğrulup sağ elimi beline doladım.

"Bir daha söylesene" Hipnoz olmuş gibi konuşmuştum. Burunlarımız birbirine değerken gözlerimizde buluşmuştu. Nefeslerimiz karışırken artık dayanacak gücüm kalmadığını anlamıştım.

"Hayatım" dedi, baştan çıkarıcı sesiyle.

"Birazda abilerin beklesin" diyerek hasretinden ateşe döndüğüm dudaklarına gömüldüm. İttirip kurtulmaya çalışsa da nafileydi. Bırakmıyordum, bırakmak istemiyordum.

Gönlümün sultanıda pes edip kendini bana teslim etmişken hasretimizi dudaklarımızla giderme derdindeydik. Ta ki kapıya takılan anahtar sesini duyana kadar... Hatunum telaşla benden uzaklaştı. Elinin tersiyle ağzını silerken,

"Rukiye geldi" dedi. Moralim bozulmuştu. Biraz geç gelse ne olurdu, sanki...

"Zamanlaması harika" dedim, bozulduğumu belli eden sesimle. Yüzüne sırıtışı hakim olurken ayağa kalktı.

Hatunum kapıya gidip arkadaşını karşılarken kendime çeki düzen vererek oturdum. Çok geçmeden Rukiye'yle birlikte salona geldi.

"Hoş geldin, enişte" Ayağa kalkıp Rukiye'yle tokalaştım.

"Hoş buldum"

"Yüzünüzde güller açıyor. Hep böyle kalmanız dileğiyle"

"İnşallah" İkimizde aynı anda birbirimize bakarak söylemiştik. Kapının zil sesi duyulunca Rukiye kapıyı açmaya gitti. Birazdan Devran'ın atarlı laflarını işiteceğim için şimdiden sabır çekmeye başladım.

"Beyefendi sonunda teşrif etmiş" Dakka bir gol bir... Ters ters bakarak elimi uzattım, tokalaşmak için. Önce elime baktı, sonra istemeyerek de olsa elimi sıktı. Gözlerime ateş saçarak bakmıştı. Karşılık olarak tek kaşımı kaldırdım. Surat asarak elimi bırakıp koltuğa oturdu. Cüneyt'se tepkisiz halde tokalaştı.

Abileri Arjin'i aralarına alıp karşımdaki koltuğa oturmuşlardı. Kıskançlık duygusu içime işlerken hemen yok ettim. Abilerinden kıskanamazdım. Ama... Günlerdir hasret kalmıştım, hatunuma. İster istemez yanımda oturamamasını kıskanabilirdim.

"Aç mısınız?" Tekli koltukta oturan Rukiye ortamdaki gergin sessizliği bozdu. Sorusunu bana ters ters bakan Devran cevapladı.

"Değiliz"

ARJÎNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin