Medya : "Zara - Seni Yazdım Kalbime"
Bu bölüm LeylaBilge1'e ithafen yazılmıştır. Keyifli okumalar.💖
Satır aralarında buluşalım, yıldızı da doldurmayı unutmayalım.✬
Senelerdir varlığından emin olamadığım kalbimi açtığı çiçeklerle hissediyordum. Kalbim bu zamana kadar sadece vücuduma kan pompalarken şimdi neden başka işleve geçmişti? Sorumun net bir cevabı olmasa da kalbimin varlığını hissetmemi Fırat sağlamıştı. Sönmüş kalbimi canlandırmıştı.
Seviyorum, demişti. Beni seviyordu. Günlerdir beynimin içinde "Fırat seni seviyor" cümlesi yankı yapıyordu. Tepkisiz kalmıştım. Beklemediğim anda beklemediğim cümleyi kurmuştu. Bir bakışı bile dengemi alt üst ederken, seni seviyorum dediğinde tek kelime edememem normaldi.
Midem galiba kelebeklere yuva olmuştu. Midemin içerisinde kelebek olduğunu varsaydığım canlılar kıpır kıpırdı. Özellikle Fırat'ın yanında içeriden çıkıp özgürce uçmak için can atıyorlardı. Ne olacaktı benim halim?
Yaptığı her şeyle, söylediği her sözle kendisine bir adım daha yaklaşmamı sağlıyordu. Bu zamana kadar Fırat'ın iyi birisi olduğunu göremediğim için kendime ayrıca kızıyordum. İnadımı, kinimi kenara bıraksaydım belki her şey çok farklı olurdu...
Günümün çoğunluğunu Fırat'ın benim için yaptırdığı kütüphanede geçiriyordum. Hayatımın sonuna kadar bu odada kitaplarla yaşayabilirdim. Yanımda Fırat da olursa daha güzel olurdu. Zihnimden geçirdiğim söze gülümsemiştim.
Bazı kitapların arasına notlar yazmıştı. Yüzüme yerleştirdiğim tebessümle saatlerce yazdığı notlara bakıyordum. Okuduğum her not bize dair umutlarımı zirveye çıkarıyor, hislerimi depreştiriyordu. Bir de kokusu vardı, tüm odayı ve kitapları sarmıştı. Ciğerlerimi arsızca mest olduğum kokuyla dolduruyordum, gün boyu. Günün sonunda yine aynı kokunun sahibiyle uyuyordum. Mutluluğun tanımı benim için bu olmuştu.
Kitabı sehpanın üzerine bırakıp, koltuğa uzandım. Meftunu olduğum kokuyu içime çekerek gözümün önüne getirdiğim hayallerin yansımasıyla yavaş yavaş uykuya teslim oldum.
Hayatım boyunca ilk defa güzel bir rüya görüyordum ve gördüğüm rüya bile bana çok görülmüş gibi saçlarımda hissettiğim elle uykunun kollarından uzaklaştım. Gözlerimi araladığımda Fırat'la göz göze geldim. Gülümseyerek bakıyordu.
"Günaydın, uyuyan güzel"
"Niye uyandırdın?" Sitemle kalktım.
"Gece uyuyamadın mı?" derken yanıma oturdu.
"Uyudum" Kıstığı gözlerle baktı.
"Rüya mı görüyordun?"
"Evet" Ağzımdan çıkan kelimenin farkına saniyeler sonra varsam da iş işten geçmişti.
"Beni mi görüyordun?" Evet, seni görüyordum. Kucağımızda bir bebek vardı. Tıpkı sana benziyordu. Asla söyleyemezdim. Söylersem olacakları az çok tahmin ediyordum. Dilinden düşmezdim.
"Cevapsız kaldığına göre evet, beni görüyordun. Ne yapıyorduk rüyanda?" Yanıma iyice sokuldu.
"Seni görmedim" Kafamı kitaplara çevirip konuşmuştum.
"İnanmadım" diyip etkisinde kalacağım bir öpücük bıraktı, yanağıma. Gözlerimi büyüterek kafamı Fırat'a çevirdim.
"İyice alıştın, öpmeye"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARJÎN
General FictionKİTAPTA BERDEL VE KUMA YOKTUR! Arjin DOĞANLI... Babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde henüz 5 yaşındaydı. Yıllar boyunca unutamamıştı o sahneyi. Her geçen gün babasının katillerine kin ve nefret besleyerek büyümüştü. Fırat KOZAN... Sevdiği kızla...