26. BÖLÜM

2.3K 317 583
                                        

Medya : "Onur Şan - İki Dağın Arasında Kalmışam"

Bölümde geçen kürtçe kelimelerin anlamları bulunduğu satırdaki yorum kısmında yazacaktır. Kürtçe bilmeyenler oradan bakabilir.🌿

Bu bölüm yoongi-14' ye ithafen yazılmıştır. Keyifli okumalar.💖

Satır aralarında buluşalım çiçeklerim, yıldızı da doldurmayı unutmayalım.✬

Devran'dan ;

Nişan bittiğinde arkadaşlar aramızda eğlence yapalım diyince kırmadım kabul ettim. Mustafa'nın evine geçmiştik. Bizim çiğ köfte ustamız Cemal ortaya malzemeleri koymuş, çiğ köfte yoğuruyordu.

"Vay be, Devro da bekarlığa veda ediyor" diyen Erdal'a gülerek baktım.

"Darısı da sana, xalo kurê"

"Aman, yok. Ben almayım, kafam rahat böyle" Erdal'ın lafına hepimiz güldük.

Şehnaz aklımdan çıkmıyordu. Artık sürekli onu düşünür olmuştum. Kız güzelliğiyle aklımı başımdan almıştı. Hele bugün prenses gibi olmuştu. Sımsıkı sarılıp bağrıma basmak istiyor, yanımdan ayırmak istemiyordum. Az daha sabretmem lazımdı. Bir süre sonra kavuşacaktım, hep benimle olacaktı.

"Devran, bir şey diyeceğim hevalê min" Yusuf'a merakla baktım.

"Söyle, hevalê min" Yusuf sanki kötü bir şey söyleyecek gibi duruyordu.

"Şehnaz, Fırat KOZAN'ın yavuklusuydu. Nasıl senle evlenmek istedi?" Duyduğum şeyle beynimden aşağı kaynar sular döküldü.

"Sen ne diyorsun, Yusuf?" Sesim yüksek çıkmıştı.

"Birayê min, ben eskiden beri öyle biliyordum"

"Eskiden öyleydi demek. Artık Fırat Kozan da evlenmiş hem" dedi, Mustafa.

İçime bir sıkıntı girmişti. Ben bunu bilmiyordum. Şehnaz acaba hâlâ Fırat'ı seviyor muydu? Ama onu seviyor olsa benle neden evlenmek istesin? Yoksa... Sırf ondan intikam almak için mi evlenecekti benimle? Böyle bir şey içinse beni kullanmasına izin vermezdim. Aklımı yiyen düşüncelerle oturduğum minderden kalktım.

"Bir işim var, geleceğim birazdan" diyerek evden çıktım. Arabayı Şehnaz'ın konağına sürdüm. Konağın yakınına gelince Şehnaz'ı arayıp konuşmak istediğimi söyledim. Çok geçmeden geldi. Arabaya binip yan tarafıma oturunca,

"Ne oldu, Devran?" diye sordu. Dönüp yüzüne baktım.

"Bir şey soracağım ve bana doğruyu söyleyeceksin" Karanlıktan yüzünün nasıl bir ifade aldığını göremiyordum.

"Bir şey mi oldu?"

"Doğruyu söyleyeceğine yemin ediyor musun?"

"Ben yalan söylemem ki, ne soracaksan doğruyu söylerim"

"Fırat'ı hâlâ seviyor musun?" Cevabını duymaktan korktuğum soruyu sormuştum. Gözlerimi yumdum, korkuyla gelecek cevabı bekledim. Şehnaz bana uzunca gelen bir süre boyunca sustuktan sonra konuştu.

"Sevmiyorum. Fırat defteri benim için çoktan bitti" Duyduğum şeyler korkumu alıp götürmüştü.

"Peki neden benimle evlenmek istedin?" Bu sorumla bakışlarını benden çekti, kafasını eğdi.

"Hoşuma gittin" Utanarak söylediği şey kalbimi ısıtmıştı. Kollarımı Şehnaz'a doğru uzatarak, onu kollarımın arasına aldım. Kokusunu içime çektim. Şimdi rahatlamış, huzurla dolmuştum.

ARJÎNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin