Oda 1456

|1|°

"Ah bebeğim beni merak etmene gerek yok."

Adam önünde duran kadının saçlarını okşadı ve yüzüne baktı.

"Ben iyiyim hem bu yaşa kadar bişeyim olmadı sonra da olmaz ayrıca bana bebek muamelesi yapmandan bıktım."

"Ama ben yokken kim sana yemek hazırlayacak?"

"Bunu konuştuk kendime bir hizmetçi tutacağım..."

"Ama erkek! Kız hizmetçi istemiyorum."

"Seni aldatacağımı düşünmüyorsun dimi?"

Adam kaşlarını çattı ve bir adım geriye gitti.

"Tamam erkek hizmetçi tutacağım."

Kadın gülümseyip adamın elini tuttu.

"Biletin hazır mı?"

"Evet ama hala yarım saatim var."

"Peki ne yapmak istersin?"

"Bilmem bişeyler yiyelim mi?"

"Olur hadi gel."

Adam kadın ile beraber yakınlarda ki bir kafeye girdi. Önce iki bardak kahve sonrasında tatlı sipariş etti.

"New York'a varınca beni ara tamam mı?"

"Aramayıp da ne yapayım aşkım."

"Bilmem."

"Ararım... Seni seviyorum ve bu iki ay benim için çok zor geçecek."

"Neden?"

"Sen olmadan mutlu olamıyorum çünkü."

Adam tek kaşını kaldırarak kadının gözlerine baktı.

"Halla halla... Öyle mi?"

"Evet seni seviyorum çünkü."

"Keşke bunu beni aldatmadan önce düşünseydin."

Kadının gözleri kocaman açıldı ve elinde ki bardağı sertçe masaya koydu.

"Neden bu konuyu açıyorsun? Çok uzun zaman önceydi."

"Neyse... 10 dakikaya uçağın kalkacak hadi gidelim."

Lee parayı masaya bıraktı ve sandalyesinden kalktı. Kadın adamın arkasından gitti.

Yaklaşık yarım saat ve kadın uçağa binip yerine oturduktan sonra uçaktan bir fotoğraf attı.

"Bana sürekli fotoğraf atmasından bıktım artık...!"

...

Lee hızla şirkete gitti.

Ofisine girdiğinde iki kişinin koltukta oturduğunu gördü.

"Sonunda geldiniz bay Lee. Biz karınızın tuttuğu hizmet sektöründeniz."

"Efendim? Bı saniye bı saniye! Sizi ne ara ayarladı?"

"Haberiniz yok mu? Geçen hafta bugün için randevu almıştı."

"Siktir!"

Adam odadan çıktı ve sekreterinin yanına gitti.

"Hey ju-yoo!! Beni neden aramadın?!"

"Efendim?"

"Hizmet sektöründen gelenler var ve sen beni haberdar etmedin?!"