Oda 1456

|12|°

...

"Yemek için günlük iki tane aşçı tuttum. Akşam gelirler."

"Onlarda erkek mi?"

"Lina seninle bunu konuşmak istemiyorum."

"Şu kravatın ben amına koyayım! Hazır taktıklarım vardı zaten niye bunu aldın ki?"

"Hazır olanlar güzel değil. Ayrıca bağlamayı bilmiyorsan ben yapabilirim."

"Hayır bağlamayı biliyorum. Gerek yok..."

Adam ayna karşısında kravatını bağlarken arkasında akşam yemeği için hazırlanan eşi vardı.

"Akşama Hyunjin'in de sofrada olmasını istiyorum. O yüzden ona karşı nazik olacaksın ve bu bı rica değil."

"Ne? Bu kadar olmaz hem onun aile yemeğinde ne işi var?!"

"Rica değil dedim..."

Lee ceketini giyip odasından çıktı ve alt kata inip oğlanın odasının önüne geldi. İki kere kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdi ve yatakta uzanan oğlanın yanına geldi.

"Hala yataktan kalkmadın mı?"

"Ah hayır... Biraz yorgunum Bay Lee o yüzden... Özür dilerim."

"Hiç sorun değil. Şey diyecektim yarın ki yemek. Yemekte senin de olmanı istiyorum. Yanımda oturursun utanmazsın böylece."

Oğlan şaşırmıştı. Lee'nin gözlerine bakıp başını iki yana salladı.

"Hayır Bay Lee bu aile yemeği ben aileden değilim yani bu uygun olmaz."

"Hey ne demek aileden değilim? Unutma 1 ay bana yemek yapan sendin. Ah annem mi oldun?!"

Oğlan sesli bir kahkaha attıktan sonra adama yaklaştı.

"Yemeğe katılırsam bir ödülüm olacak mı?"

"Hmm... Bilmem neden olmasın."

Oğlan sakince adama yaklaşıp elini yanağına koydu ve dudaklarını dudaklarına değdirmeye başladı.

Lee oğlanın bu hareketine biraz sırıtıp ardından karşılık verdi. Dudakları birbirini ezberlerken oğlan ağzını hafifçe açtı ve adamın alt dudağını dudakları arasına aldı.

Lee bir elini Hwang'ın beline götürdü ve ince tişörtünü biraz sıyırıp sırtını okşamaya başladı.

Oğlan dilini yavaşça adamın ağzına gönderirken alt dudağını ısırıyordu.

Adam dudakları arasında ki dili kendi diliyle okşayıp hafifçe baskı yapıyordu.

Hwang bir bacağını sakinca Lee'nin yan tarafına atarak biraz daha yaklaştı ardından oturmak için eliyle adamın bir bacağını açtı.

Yavaşça Lee'nin kucağına oturan oğlan ellerini adamın boynuna doladı. Adam ensesinde ki tırnakları hissettiği zaten hafifçe mırıldandı. Oğlan bu mırıldanma karşısında sessizce inledi.

"Küçüğüm bir şeyler istiyor gibi?"

"Hmhm..."

"Ama şuan hiç doğru zaman değil. Gece?"

"Şimdi olmaz mı?"

"Hayır."

Oğlan geri çekilip adamın kucağından kalkar ve tekrar yatağına oturup battaniyesi ile bacaklarını örter.