Oda 1456

|10|°

...

"Sen kimsin?"

"Ben ee-"

"Hizmetçi. Tuttuğumuz hizmetçi."

"Ah anladım."

Kadın kapı eşiğinden önünde ki adamın boynuna atlayıp dudaklarına bir öpücük kondurur.

"Ne yapıyorsun?"

"Kocamı özledim."

"Bunu demekten vazgeç."

Adam kadının kollarını iter ve oturduğu koltuğun üzerine asılı ceketini alıp hızla giyer.

"Hadi eve gidelim."

"Felix."

"Ne?"

"Yere kalemler düşmüş."

"Evet elim çarptı. Hyunjin hadi gel gidiyoruz."

"Bir dakika. O da mı bizimle gelicek?"

"Ya ne yapsaydı?"

Lee oğlanın kolundan tutup ayağa kaldırır ardından ofisten çıkar, kadın ise arkalarından onlarla yürümeye başlar.

...

"Aşkım..."

"Ne var Lina?"

"Yol çok yorucuydu acaba sırtıma masaj yapar mısın?"

"Hayır. Uykum var uyuyacağım... Işıkları kapat."

Kadın yataktan kalkıp ışıkları kapatır ve tekrar yatağına girip uyur.

...

"Canım acıyor..."

Oğlan ayna karşısında tamamen çıplak halde deliğine bakıyordu. Tahriş olmuştu. Öncekinden daha çok acıyordu ki dayanılmaz halde idi.

Hwang masanın kenarında duran kremi aldı ve eline biraz sıkıp deliğine götürdü. Fakat kremin hissi canını daha çok yakmıştı. Kremi zar zor sürdükten sonra çekmecesinden bir iç çamaşırı çıkarıp giydi.

Kapının arkasından gelen sesle oğlan kapıya döner.

"Küçüğüm?"

"Bay Lee... Bir dakika! Gelmeyin çıplağım!"

"Oh peki."

Adam kapının arkasında durup oğlanın giyinmesini bekledi.

"Şimdi gelebilirsiniz."

Lee içeri girip ardından kapıyı kapatır ve oğlana yaklaşır.

"Lina'nın bugün geleceğini bilmiyordum. Yani biliyordum ama şirkete geleceğini düşünmedim."

"Şey sorun değil..."

"Ve sana karşı olan davranışı için özür dilerim."

"Önemli değil bişey olmaz."

Adam biraz daha oğlana yaklaştıktan sonra elini oğlanın saçlarına götürür ve dudaklarına bir öpücük verir.

"Kaldığımız yerden devam etmek ister misin küçüğüm?"

"Çok isterdim ama... Ofiste deliğim yine çok tahriş olmuş."

Lee geri çekilip oğlanın vücudunu gözleriyle süzer.

"Ah bilmiyordum. İzin ver bakayım."

"He yok gerek yok ben krem sürdüm yarına bir şey kalmaz."