|22|°

590 105 111
                                    

"Neredeydin?"

"Şirkette... Annem söylemedi mi?"

"Evet söyledi..."

Lee oturduğu yerde geriye yaslandı.

"Ağrın var mı?"

"Biraz başım ağrıyor sadece."

"Uyu biraz."

Kapı aniden açıldığında içeri Hwang girmişti.

"Size yemek getirdim Bay Lee."

"Bana niye getirmedin?"

Oğlan gözlerini sedye de oturan adama döndü.

"Ah şey... Sizin özel beslenme saatiniz varmış o yüzden izin vermediler."

"Anladım."

Lee ayağa kalkıp oğlandan yemeği aldı ve kolundan tutup dışarı çıkarttı.

"Burda yiyemem... Abim zaten sürekli sevmediği yemeklerden yiyor. Bunları götür."

Oğlan başını eğip yemeği geri aldı.

"Tamam."

Lee kapıyı açtığında arkasını dönmüş oğlana bir kez baktı ve derin bir nefes aldı.

"Hey Hyunjin! Gel..."

...

"Ah~"

"Shh sessiz ol..."

Lee dudaklarını aralayıp oğlanın dudaklarını ağzına aldı.

"Felix... Burada olmaz."

Adam geri çekilip oğlana ters bir şekilde baktı.

"Kaç gündür dudaklarından mahrum kaldım."

Lee somurtup dudaklarını büzdü ve sırtını dönüp kollarını birleştirdi.

"Ama burası hastane. Eve gittiğimizde ne istersen onu yaparsın."

"Hayır küstüm sana."

Adam önüne bakmadan tuvaletten çıktı.
Hwang ise derin bir nefes alıp onun arkasından gitti.

Lee tekrar Know'un odasına girdiğinde sessiz olmaya çalıştı çünkü adam uyuyordu ve kolunda sakinleştirici serum vardı.

Oğlan adamın arkasından odaya girdi ve kapıyı sakince kapattı.

"Felix... Hadi barışalım."

"Hayır konuşmayacağım ben."

"Ama yapma böyle."

"Yoo banane."

"Ya ama burada olmaz ki..."

"Olur bir kere. Filmlerde görüyoruz."

"Adı üstünde film o. Hadi barışalım."

"Bir kere beni öpersen belki."

"Ya bay Know uyanırsa?"

"Uyanmaz. Sakinleştirici vermişler. Hadi öp..."

Oğlanın yanakları kızarmıştı. Adama yaklaşıp bir elini yanağına koydu ve sakince dudaklarını birleştirdi.

Hafif bir öpücükten sonra geri çekildi. Başını eğdi ve yüzünü kapattı.

"Niye utandın bakalım?"

"Bilmiyorum."

"Utanma... Her şeyini biliyorum zaten."

Oda 1456Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin