Oda 1456

|16|°

11 ay önce~

"Ne yani bunun için mi beni aldattın?! Sana zaman ayıramıyorum diye?! Ben çalışıyorum çalışıyorum! Her gün, her saat kalem tutuyorum! Gerektiği zaman ilgileniyorum zaten!!"

"Bağırma bana! Evet aldattım! Bende sevgi görmek istiyorum!"

"O iğrenç deliğine giren sik sana sevgi mi veriyo?! Eğer öyle ise ben burda senin kişisel ihtiyacın için varım. Öyle değil mi?!"

"Sana böyle bişey demedim! Sadece ihtiyacım vardı o kadar! Ne yani suç mu?!"

"Suç!! Gerizekalı mısın! Suç bu! İstesem şuan dava açar sana cehennemi yaştırım. Bütün mal varlığını elinden alırım."

"Bağırıp durma bana!"

"Bağırmıyorum, bağırmıyorum! Sana burda anlatmaya çalışıyorum anlasana! Denedim biliyor musun? Seni sevmeyi denedim... Belki mutlu olurum da güzel bir hayatım olur diye. Sen ise benim bütün güvenimi kırdın... Bunu bana niye yaptın?"

Kadın adamın söyledikleri karşısında öylece kalakaldı. Dudaklarını araladığında adam kadının önünden geçip gitti.

——

8 ay önce~

"Yine mi?"

"Özür dilerim gerçekten sadece sarhoştum ve anlayamadım."

"Tamam yeter bu kadar yalan. Hep aynı şeyleri duymaktan sıkıldım."

"Nolur affet."

Lee başını bilgisayardan kaldırıp önünde duran, timsah gözyaşları akıtan kadına baktı.

"Sorun değil, işim var çıkar mısın?"

"Lütfen bir daha olmaz-"

"Çık dışarı!!"

Adamın kalın ve yüksek sesi Lina'yı korkutmaya yetmişti bile, hızla odadan çıktı.

——

4 ay önce~

"Özür dilerim."

"Umrumda mı?"

"Ne?"

"Siktir git başımdan Lina."

"Gerçekten anlık bir şeydi."

"Sabrımı sınama ve git burdan."

"Felix lütfen..."

"Lina bir daha söylemeyeceğim. Git başımdan."

"Felix yapma böyle."

"Siktir git başımdan!"

Salonda olan herkes aniden irkilmişti. Lee arkadaşlarıyla birlikte eve gelmişti fakat odasına girdiğinde eşinin yatakta başka bir erkeğin olması onun için tekrar kalp kırıklığı idi.

——

"Bay Lee akşam yemeği hazır..."

"Geliyorum bir saniye."

Oğlan masaya tabakları koyduktan sonra tekrar mutfağa gidip Lee için biraz şarap getirdi. Bir bardağa azıcık doldurup masaya koydu ve adamın gelmesini bekledi.

Belli bir süre sonra ikisi de masaya oturdu. Yemeklerini yerken oğlan adama bakmaya başlamıştı tıpkı büyülenmiş gibiydi.

"Neye bakıyorsun?"