...
"Poşetleri verin mutfağa götüreyim."
"Bunları al."
"Diğeri?"
"Onunla işim var biraz."
"Hm... Tamam. Yemek birazdan hazır olur."
Lee odasına doğru merdivenden çıkmaya başladı. Gelmeden önce oğlana odamı topla demesine rağmen oda toplanmamıştı. Pek umursamadan poşeti dağınık olan yatağın üstüne bırakıp aşağı indi. Hwang masayı kurmuştu ve son olarak yemekleri doldurmakla meşguldü.
"Odamı neden toplamadın?"
"Bilmem... Neden toplayayım?"
"Çünkü öyle dedim."
"Ne de olsa gece tekrar dağılacak gerek var mı sizce?"
Lee gülümseyip masanın bir ucuna oturdu.
"Ne o? Beni mi istiyorsun?"
"Siz istemiyor musunuz?"
"Bak ne dicem? O kaldırdığın hizmetçi kıyafetlerini tekrar mı giysen?"
"Neden?"
"Sana bir kaç hediye aldım ve çok yakışacağına eminim."
"Hediye mi?"
"Hmhm..."
Hwang adama yaklaşıp yemeği önüne koyar.
"Ne hediyesi?"
"Beğeneceğin bir şey."
"Bu kadar eminseniz eğer..."
"Eminim."
Lee eline kaşığını alıp yemeğini yemeye başlar. Belli bir süre sonra oğlan sofrayı kaldırmaya başlar.
"İşin bitince odama gel ama giyinmeyi unutma."
Oğlan başını sallayıp 'nesi var bunun' diye içinden geçirdi. İşini bitirip odasına gitti ve Lee'nin istediği giysileri giydi.
Normalde utanmazdı ama bu sefer içinde farklı bir utanç vardı. Kızarmış yüzünü eliyle kapatıp aynaya göz ucuyla baktı ve 'ah neyden utanıyorum böyle! Beni çıplakken bile gördü' diye geçirdi.
Saçlarını eliyle düzeltip odadan çıktı ve merdivenlerden yukarı yürüdü. Lee'nin odasının önüne geldiğinde kapıyı açıp içeri girdi. Adam yatağın kenarına aldığı malzemeleri koymuştu. Oğlanı gördüğünde sakince yaklaşıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Bu geceyi unutmanı istemiyorum. Ah fantazilerim çok güzel!"
"Fanztazi?"
"Evet sana bir kaç şey aldım."
"Ne? Ne aldın?"
"Görmek ister misin?"
"Evet."
Lee yatağın ucunda ki kedi kulaklı ve uçlarında siyah kurdale olan taçı alıp oğlana gösterdi.
"Bunu takmanı istiyorum."
"Bunu mu? Bu... Bunu takarım ama başka şeyler de var gibi. Onlar ne?"
"Bak kendin gör."
Hwang sakince poşetin içine baktığında gördükleri yüzünden kulakları kızarmıştı. Utanıyordu hiç olmadığı kadar.
"Bunları mı aldın bana?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda 1456
Romance"O zaman etek giyeceksin." "Bacaklarım size bir şeyler mi ima ediyor Bay Lee?"
