...
"Yanlış yere vuruyorsun."
"Sen karışma."
Oğlan duvara yaslanmış sırasını bekliyordu. Bir süre sonra Lee sopasını kendine çekip oğlana yaklaştı.
"İşte. Sıra sende."
"Kaybedeceksin. Hem her halükarda kazanan sen olacaksın."
"Amacım bu değil amacım sana kaybetmemek eğer sana kaybedersem... Emin ol buna engel olan bir şey vardır."
"Hmm nasıl bir şey?"
"Senin gibi bir şey."
Oğlan masanın ucuna geçip ilk vuruşunu yapar Lee oğlanı pür dikkat izlerken.
"İyi bi oyuncuya benziyorsun."
"Lise zamanlarımda hep oynardım."
"Hadi diğer vuruşunu yap."
Oğlan ikinci vuruşu için Lee'nin önüne doğru ilerler ve eğilip vuruşunu yapar. Adam başını eğdiğinde karşısında duran ince uzun bacakları ile büyük kalçası olan o küçük oğlandı.
"Kalçası..."
"Bişey mi dediniz Bay Lee?"
"Ne? Hayır devam et."
...
"Son vuruş."
"Sanırım kaybettiniz bile."
"Seni küçük. Çok fazla konuşma."
"Çok konuşmuyorum sadece doğruları söylüyorum."
Lee son atışı için hazırlanır ve vuruşunu yapar.
"Hey! Haha! Iskaladın!"
"Ah siktir!"
"Sıra bendee."
Hwang kazanacağından emin bı şekilde eğilip son kez atışını yapar.
"A! Vurdum! Bak gördün mü?!"
"İyi iyi kazandın... Ne oldu şimdi?"
Adam göz devirip sopasını bırakır ve askılıktan ceketini alıp giymeye başlar.
"Gidiyor muyuz?"
"Evet."
"Ama..."
"Ama?"
"İddiayı kazandım."
Lee'nin gözleri fal taşı gibi açılır ve oğlana döner.
"O iddia... Ciddi değildin herhalde."
"Gayet ciddiydim."
"Hmm..."
Adam gülümseyip Hwang'a doğru adım atar.
"Demek ciddiydin."
"Evet hala da ciddiyim."
Lee bir elini oğlanın yanağına koyup hafifçe okşar.
"O zaman altıma girmen gerekiyor istediğin buydu."
Oğlanın yanakları kızarmaya, kalbi hızlıca atmaya başlamıştı.
"Şey... E-evet."
Adam baş parmağını oğlanın dudaklarına götürür, bir süre dudaklarının üstünde gezdirdikten sonra yavaşça ağzına sokar. Hafifçe diline baskı yapar. Hwang ağzına giren parmağı dilinde hissedince dudaklarını kapatır ve dilinin üstünde ki parmağı hafifçe emer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda 1456
Romance"O zaman etek giyeceksin." "Bacaklarım size bir şeyler mi ima ediyor Bay Lee?"