Oda 1456

|7|°

...

Oğlan içeri vuran hafif güneş ışığı ile gözlerini araladı. Etrafa bakındığında yerde kıyafetler ve darmadağınık bir oda ile karşılaştı.

Dün gece hakkında her şeyi hatırlıyordu ama gecenin ne kadar sürdüğü hakkında tek bir fikri bile yoktu.

Kafasını çevirdiğinde adamı yanında görememişti. Yataktan kalkarken belinde keskin bir ağrı hissetti, derin bir nefes aldı ve yerde duran eşofmanını giyip etrafa bakmak için odadan çıktı.

"Bay Lee... Bay Lee!"

Tek bir ses yoktu. Oğlan mutfağa gidip telefonunu aldı ve hemen Lee'yi aradı.

...

Yaklaşık 15 saniye sonra adam telefonu açtı.

"Efendim?"

"Ne var?"

"Şey... Nereye gittiğinizi merak ettim de?"

"Şirketteyim. Bugün eve dönüyoruz bu yüzden otel odasını düzgünce temizle."

"Ah peki Bay Lee..."

"Ve... Dün gece hakkında ne hatırlıyorsun?"

Oğlanın yanakları kızarmaya başlamıştı. Gerçekten eğlenmişti ama bunu dile getiremezdi.

"Ben bardan döndükten sonrasını hatırlamıyorum."

"Öyle mi?"

"E-evet... Ben kapatayım sizin de işiniz vardır!"

Oğlan aniden telefonu kapatıp sandalyeye oturdu ve düşünmeye başladı. Her şeyi hatırlıyordu fakat her hatırladığında utanıyordu. Aynı zamanda aklında sorular vardı.

Acaba yanlış bir şey yaptım mı?
Beni beğendi mi?
Artık onun yüzüne bakabilecek miyim?

Oğlan yerinden kalktı ve üstünde ki bol tişörtü çıkarıp banyoya bıraktı. Odayı toplamak için içeri girdiğinde ayağına çarpan kayganlaştırıcı ile yere baktı.

Tekrar utanmıştı. Her şeyi toplayıp odayı tekrar eski haline getirmişti.

Bir süre sonra işi biten Hwang duşa girmek için banyoya girdi. Suyu açtığında arkasında derin bir acı hissetti. Ne olduğunu bilmiyordu. Ya da neden olduğu. Duştan çıktığında odasına gidip aynaya baktığında boynunda morluklar bacaklarında ısırık izleri olduğunu gördü. Arkasını döndüğünde ise deliğinin tahriş olduğunu fark etti.

Canı acıyordu ama yapacak bir şeyi yoktu. Çantasından bir krem alıp deliğine sürdü ve rahatlaması için beline bir havlu sarıp uzandı.

...

"Bu küçük... Ah! Çok iyidi."

Adam koltuğuna yaslanmış elinde duran kalemle oynuyordu. Aklına dün gece geldiğinde kalbinin ritmi değişiyor ve dünyadan tamamıyla kopuyordu.

Bir süre sonra Lee'nin ofisine bir kadın ve bir adam girdi.

Adam koltuğundan kalkıp karşısında duranlara baktı ve eliyle oturmaları için işaret etti.

"Buyrun... Siz kimsiniz?"

"Giyim mağaza sahiplerinin avukatlarıyız ve size bir iş teklifi ile geldik."

"Tabii dinliyorum."

"Öncelikle ****** mağazasının yeni yüzü olmanız ve reklamını yapmanız istendi. Eğer yüz yüze görüşme yapmak isterseniz. Size mağazanın sahibi ile görüşme ayarlayacağım."