—
"Bay Lee lütfen!"
"Sana söylemiştim değil mi? Şimdi sus ve arabaya bin!"
"Felix lütfen..."
"Woo sen Minho'nun yanına annemi gönder ve 'Bay Lee'nin şirkette işleri var.' diyerek uyar. Anladın mı?"
"Evet efendim."
Lee hala arabaya binmeyen oğlanın kolunu tutup sertçe arka koltuğa oturttu ve kapıyı kapatıp ön tarafa geçti. Şoför Lee'nin komutundan sonra arabayı çalıştırıp hızla yola çıktı.
"Felix... Bunu gerçekten yapacak mısın?"
"Bana neden söylemedin Hyunjin? O gün bana yaralarını gösterdin, sana söz verdim dimi ben? Sözümü tutuyorum."
(Dün akşam)
Baba
Baba
Küçük sürtük bana bir fotoğraf gönderHyun
*Fotoğraf gönderildi*...
Oğlan sessizce arkasına yaslanıp gidecekleri yere kadar bekledi.
Bir süre sonra bir deponun önünde durdular. Lee arabadan inip oğlanı arkasından gelmesi için başı ile işaret etti.
Hwang arabadan inip adamın arkasından yürümeye başladı. Büyük deponun da uzun bir kapısı vardı. İçeri girdiklerinde. Oğlanın içerisinin yeni, temiz ve düzenli olduğunu aynı zamanda bir sürü işkence aleti vardı.
"Bay Lee burası neresi?"
"Baban denen adamın mezarı."
Oğlan başını eğdi ve aynı şekilde yürümeye devam etti.
"Lisa Hyunjin'i yanına al. Ve adamı getir."
"Tabii efendim."
Hwang kahkülleri olan kadının yanına gidip uzun ince masanın yanında duran sandalyeye oturdu.
"Hey! Sizi orospu çocukları! Bırakın beni... Bekle?"
Kolları bağlı olan sakallı, kısa boylu adam masanın yanında ki oğlana bakıp aniden gülmeye başladı.
"Seni sürtük. Benden böyle mi kurtulacaksın?"
Lee başını adama çevirdiğinde göz devirip oğlana baktı ve yanına yürüyüp boyuna eğildi.
"Sana son kez soruyorum. Bu adama merhamet ediyor musun etmiyor musun?"
"Ne olursa olsun o benim babam ama bana yaptıkları babam olduğunu göstermiyor."
"Yani?"
"İstediğini yapabilirsin..."
Lee gülümseyip oğlana biraz daha yaklaştı ve onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
Uzun boylu kadın adamın yanına gelip konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda 1456
Romance"O zaman etek giyeceksin." "Bacaklarım size bir şeyler mi ima ediyor Bay Lee?"