Chapter 3

2K 105 166
                                    

"Anne çıkıyorum ben çok geç kaldım!"

"Kızım kahvaltı etmedin."

"Anne geç kaldım diyorum ya, alarmı duymamışım." derken aceleyle hırkamı giydim.

Kapıyı açıp ayakkabılarımı giymeye çalışırken bir türlü çözülmeyen bağcığım hayatı benim için zorlaştırıyordu.

"Hay s*keyim ya!" diye bağırırken karşı kapı açıldı.

Ferdi hocayla gözgöze geldiğimizde güldü. Ben de utanarak bakışlarımı kaçırdım ve sonunda düğümü çözdüm.

"Ne bu acele, elin ayağına dolanmış."

"Geç kaldım hocam, geç kaldım!"

"İlk dersiniz benimle zaten. Benimle gel." dediğinde ayağa kalkmış ona bakıyordum.

"Yok hocam size zahmet vermeyeyim. Hem dün hem bugün."

"Ne zahmeti Ankacım, gel hadi." deyip gülerek önden yürüdü.

Yahu biz bu adamla birbirimize gıcık gittik okulda, şimdi niye melek kesildik?

Çantamı sırtıma takarak Ferdi hocanın arkasından yürüdüm. Arabaya bindiğimizde hızla okula sürmeye başladı Ferdi hoca.

Okula az bir süre kaldığında telefonum çaldı.

"Efendim canım?" diyerek telefonu açtığımda Ferdi hocanın bakışlarını üzerimde hissettim.

"Gelmiyor musun lan göt?" diyen Altayla kıkırdadım.

"Hıhı evet ben de seni seviyorum Altaycım da bu naziklik şaka mı?"

"Kimlesin lan sen?"

"Geliyorum Altay ya merak etme bu kadar. Hadi öptüm görüşürüz."

"Bir boklar çeviriyorsun da neyse."

Yani normalde böyle şeyler yapmak adetim değildi ama yapmak istemiştim işte. Ferdi hocanın tepkisini merak etmiştim.

O ise hiçbir şey sormayıp direksiyonu daha sıkı kavramış ve biraz daha gaza basmıştı.

Arabayı park ettiğinde ikimiz de indik ve okula yürümeye başladık.

"Sevgilin mi var Anka?" diye aniden sorunca şaşkınlıkla ona baktım.

"Telefon konuşmasını diyorsanız, hayır yok. Çok yakın arkadaşım o benim."

"Anladım. Sormak haddime değildi, özür dilerim."

"Aman hocam kasmayın bu kadar. Ben olsam şimdiye çoktan sormuştum." diyerek güldüm.

"Hocalarınla hep böyle misin?"

"Nasıl?"

"Samimi." dediğinde sustum.

Sahi neden bu kadar samimiydim?

"Öyleyim. Ama sizle samimi değilim yanlış anlamayın, sırf bana gıcık gidiyorsunuz diye."

Lafı söyleyip koşarak merdivenleri çıkmaya başladım. Gördüğüm kadarıyla Ferdi hoca da bu sözlerim karşısında şaşırmıştı.

Sınıfa girdiğim gibi sıramda oturan Altaya kaydı gözlerim.

"İpek nerede lan?"

"Sana da günaydın. Barışla oturacakmış o bundan sonra. Beni buraya pasladılar."

"Aman neyse." diyerek çantamı bıraktıktan sonra İpeklere döndüm.

"Hayırlı olsun lan hainler."

Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin