Chapter 22

1.8K 93 147
                                    

Yüzümde hissettiğim garip huylantılardan dolayı gözlerimi açtığımda bir çocuk gibi gülümseyen sevgilimi gördüğümde gülümsedim.

"Günaydın." dedim uykulu sesimle.

"Günaydın doğum günü kızı." diyerek boynuma bir öpücük kondurduğunda acıyla sızladım.

"Acıyor mu?" diye sordu şaşkın bakışlarla.

"Acıdı birden." deyip elimi boynuma götürüp dokundum.

Tekrardan acırken elimi çektim.

"Bir fondöten falan mı alsak acaba?" dedi Ferdi bakışlarını boynumda gezdirirken.

"O kadar mı kötü?" diye sordum yatakta doğrulurken.

"Sessiz kalma hakkımı kullanıyorum."

Yataktan kalktığımda her tarafımın ağrıdığını fark ettim.

Aynaya baktığımda boynumun çoğu yerinin kızarık ve morarmış olduğunu gördüm.

Gözlerim kocaman açılırken üstümdeki Ferdinin tişörtünü biraz çekiştirdim.

Köprücük kemiklerimin de boynumdan bir farkı yokken vücudumdaki çoğu noktanın morarmış olduğuna emindim artık.

"İnsan içine nasıl çıkacağım Ferdi?" diye döndüm endişe dolu bakışlarımı ona yöneltirken.

"Merak etme kapatıcı, fondöten falan bir şey aldırtırım."

"Kime?"

"Babamın çalışanlarından birine." derken ayağa kalkmış ve yanıma gelmişti.

"Şimdi bunları düşünme güzel kızım. Bugün senin doğum günün, yani senin günün. Ne yapmak istersen onu yapacağız."

Bu sırada ellerini belime dolamış vücutlarımız arasında boşluk bırakmamıştı.

"Sadece evde beraber sarılıp yatsak olmaz mı?" dediğimde kıkırdadı.

"Onu bir sonraki güne bırakalım sevgilim. Bugün doğum günün ve ben tüm dileklerini yerine getirmek istiyorum."

Burnumun ucuna da bir öpücük bıraktığında tekrardan cennette gibi hissediyordum kendimi.

Gerçeklik hâlâ bir hayalmiş gibi gelirken Ferdinin varlığı kalbimdeki fırtınayı dindiriyordu.

"O zaman önce bir kahvaltı mı etsek?"

"Ben gideyim bir şeyler alayım o zaman. Fondöteni falan da alırım hem. Sen de istersen tekrardan sıcak bir duşa gir, iyi gelir."

"Tamam canım." dediğimde dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.

Dolabına gidip içinden bir tişört ve pantolon çıkardı.

Üzerindeki tişörtü çıkardığında kaşlarımı çattım.

"Ferdi?" dediğimde bana döndü tişörtü giymeden.

"Sırtına bunları ben mi yaptım?" diye sordum yanına gidip sırtındaki tırnak izlerine bakarken.

"Sen de en az benim kadar vahşiydin dün gece sevgilim." deyip sırıttığında utandım.

"Tamam utanma." diyerek güldü.

"Of sus da üstünü giy." diyerek yanından ayrıldım ve dağınık yatağı toplamaya başladım.

Ben yatağı toplamayı bitirdiğimde Ferdi de giyinmeyi bitirmişti.

"Çıkıyorum ben güzel kızım."

Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin