Mart
Ferdi ile dışarı çıkacağımız için hazırlanıyordum.
İlişkimizin beşinci ayını kutlamak için şirin bir kafeye gidecektik.
Hava henüz tam sıcak değildi ama çok soğuk da değildi. O yüzden mavi bir elbise giymiştim.
Üstüme de siyah paltomu alacaktım. Hafif tonlarda makyajımı yaptıktan sonra saçlarımı da son kez düzeltip aynada kendime baktım.
"Vallahi fıstık gibiyim ya." diyerek kendimi övdükten sonra işte şimdi tam olarak hazırdım.
"Anne ben çıkıyorum." dedim mutfakta iş yapan anneme.
"Şu güzelliğe bak. Nereye böyle?" diye sordu annem gülerek.
"Arkadaşlarla gideceğiz ya."
"Arkadaşlar? Hmmm iyiymiş. İyi eğlenceler." dedi annem ima yapar gibi.
Anlamamazlıktan gelerek evden çıktım. Kimsenin bir şey anlamaması için Ferdi beni iki alt sokakta bekliyordu.
Geldiğimde araba köşede bekliyordu. Gülümseyerek arabaya bindim.
"Selam sevgilim." dedim yanağına bir öpücük kondururken.
"Bu ne güzellik böyle?" dedi beni süzerken.
"Biraz özeneyim dedim. Kötü mü yapmışım?"
"Yok, çok iyi yapmışsın da keşke evde yapsaydın bunları." diyerek yaklaştı.
"Öyle mi diyorsun?" dedim sessizce, dudaklarına bakarken.
O da hafifçe gülerek dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim.
"Rujum bozulacak yeterli." dedim geri çekilirken.
"Gidelim bari." diyerek arabayı çalıştırdı.
Minik ve tatlı bir kafeye geldiğimizde köşeye, çok rahatsız edilmeyeceğimiz bir yere geldik.
İstanbul boğazı gözüküyordu buradan ve günbatımı olduğu için fazlasıyla güzel duruyordu.
Telefonumu çıkarıp hemen fotoğrafını çekerken beni gülerek izleyen Ferdiyi de fark etmiştim.
"Burası çok güzelmiş ya!" dedim telefonumu kenara koyarken.
"Senin kadar değil." diyerek elimi öptüğünde utandığımı her yerimde hissetmiştim.
Normalde böyle biri değildim ama bugün ayrı bir yumuşaklığım vardı.
Beraber beş ay geçirmiştik. İyi günlerimiz de kötü günlerimiz de olmuştu ama biz her şeye rağmen bugün buradaydık.
Garson verdiğimiz siparişleri getirdiğinde tatlımdan bir çatal aldım.
"Yeminle çok güzel ya." dedim bir çatal daha alırken.
"Sen bugün biraz fazla ılımlısın. İyi misin?" diye sordu Ferdi kıkırdarken.
"Beğenmediysen döneyim eski halime?"
"Hayır beğendim. Ama sadece kendin olmanı istiyorum ben, kendini zorlama bir şeyler için. Seni sen olduğun için seviyorum."
"Bilmiyorum Ferdi ya, bugün sanki beraber geçirdiğimiz son günmüş gibi geliyor. O yüzden biraz da bu yumuşaklığım."
Ferdinin yüzü aniden değişirken gözleri sanki bir şey söylemek istiyordu.
"İyi misin?" diye sordum masadaki elini tutarken.
"İyiyim, iyiyim." dedi kahvesinden bir yudum alırken.
"Ferdi bana söylemek istediğin bir şey mi var?" dedim endişeli gözlerle.
![](https://img.wattpad.com/cover/356993309-288-k502088.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu
Fanfiction"Hâlâ sarhoş musun Ferdi?" "Bilmiyorum. Galiba güzelliğin hâlâ sarhoş ediyor beni." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.