Chapter 13

2.1K 105 229
                                    

"Ben nasıl eve gideceğim şimdi?" diye sordum aynada dudaklarıma bakarak.

"Gitme." dedi sırıtarak.

"Ya napayım?"

"Benimle kal." dedi kapı pervazına yaslanarak.

Şu görüntü gözlerime bayram ettirirken kalbimi de bir hız yarışına sokuyordu.

"Ferdi ben ciddiyim, nasıl gideceğim?"

"Bilmiyorum, gel biraz buz koyalım."

"Ya insan bir düşünür, bu kız eve gidecek, soracaklar bu ne diye."

"Öpüşürken hiç öyle demiyordun ama." dediğinde omuz silktim.

"Ben mi düşüneceğim, sen düşün." diyerek mutfaktaki sandalyeye oturdum.

Ferdi de buzluktan buz çıkarmıştı.

Bir sandalye alıp dibime oturduğunda buzu yüzüme yaklaştırdı. Yavaşça dudaklarıma yerleştirdiğinde acıyla mırıldandım.

Ferdi de hemen buzu çekti.

"Çok mu acıdı?" dedi başparmağıyla dudağımı okşarken.

"Acımadı." dedim heyecandan çıkmayan sesimle.

Bu halimi fark eden Ferdi ise gülüyordu.

"Ne gülüyorsun?" dedim kaşlarım çatılırken.

"Fazla tatlısın, ondan gülüyorum." dediğinde utancım ve heyecanım bin kat artmıştı resmen.

"Ver ya ben yapacağım." diyerek buzu almak için eline doğru eğildim.

"Hayır, ben yapacağım." diyerek buzu çekti.

"Ya Ferdi versene!" derken daha çok yaklaşmıştım.

"Gel al." diyerek sırıttığında kolunu yukarı kaldırdı buzla beraber.

"Almazsam şerefsizim." diyerek ayağa kalktım.

Tam buzu alacakken beni belimden çekti. Geçen günkü gibi bir çığlık atarken kucağına düştüm.

Gözlerim gözlerini bulurken onun elleri de belimde yerini buldu.

"Bana kalsa bu dudaklar daha hiçbir şey ama sanırım senin canın çok tatlı." dedi sırıtarak.

"Ne?" dedim sorgularken.

"Baya öyle, anladın." dedi kıkırdarken.

"Amacın ne lan senin?"

"Sence şu durumda amacım ne?" dediğinde olduğumuz hale bir baktım.

Bir sandalyede Ferdinin kucağında dudaklarım şişmiş bir şekilde otururken ne demek istediğini anlamak hiç zor değildi.

"S**ecek misin lan beni!"

Aklıma gelen ilk şeyi söylerken buna kendimi inandırmış olacağım ki gözlerim açılmış, büyük bir heyecana kapılmıştım.

"Ne?" diyerek büyük bir kahkaha atan Ferdi bu durumdan gayet hoşlanmış gibi duruyordu.

"Sen istiyor musun yoksa?" diye sorduğunda aklım karıştı.

"Hayır, evet aslında hayır. Of kafamı karıştırdın!" diyerek göğsüne vurdum bir tane.

"Aşkım bir dur daha bir saat bile olmadı." dedi yine gülerek.

"Aşkım mı?" dedim şoka girerken.

Yaşadığımız an ve söylediği sözler kalbimi tatile çıkarıyordu.

Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin