Pazartesi Sabahı - Okul
Gece boyu uyuyamamış olmama rağmen gram uykum yoktu ve okula de gereğinden erken gelmiştim.
İki gün boyunca düşünmüş ve ne yapmam gerektiğine karar vermiştim.
Bu yüzden heyecanlıydım, gece uyuyamamın sebebi de buydu.
Tabii gece boyu oyun oynayan Arda da beni yalnız bırakmamıştı. O oyun oynarken ben de aklımdakileri ona anlatmıştım.
Arada daha önce hiç duymadığım küfürleri ederken anlattığım şeylere şaşırmayı da unutmuyordu.
Vardığım sonuca gelecek olursak Ferdiyi gerçekten sevdiğimi fark etmiştim.
O öpücükten sonra öyle şeyler hissetmemin yegâne suçlusu da yine ve yine Mertti.
Ama artık aşmıştım onu. Ferdi, bana onu tamamiyle unutturmuş kendisini de adeta kazımıştı kalbime.
Bugün eğer kabul ederse konuşacaktım onunla. Ha evde ha okulda. Büyük ihtimalle istemeyecekti, en doğal hakkıydı sonuçta. Ben olsam ben de beni öptükten sonra kafam karıştı diyen biriyle konuşmak istemezdim.
Ama kendimi en iyi şekilde anlatacaktım ona.
Saat henüz daha erken olduğu ve bizimkiler de gelmediği için kafamı sıraya koyup uyudum.
Kafama hızla vurulmasıyla uyandığımda refleks olarak ben de elimi sağa doğru savurup bana vuran kişiye vurdum.
"Ananı s**eyim!" diyen Altay'ın sesini duyduğumda uykulu ve sinirli gözlerle kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ne vuruyorsun kızım?"
"Mal mısın oğlum, sen niye uyuyan insana vuruyorsun?"
"Ben vurmadım a**na koyim! Arda vurdu."
"Sağdan vuruldu ama."
"Ya yeminle Arda vurdu. Kerem, Arda vurmadı mı?"
"Arda vurdu." diyerek tasdikledi Kerem de.
"Üstüme iyilik sağlık. Bunların hepsi iftira." dedi kendini savunmaya geçen Arda.
"Senin yüzünden ben dayak yedim it!" dedi koluna vururken Altay.
"Erkeğe şiddete hayır! Özellikle koca şiddetine de hayır!" diye bağırırken kolunu tutuyordu Arda.
"Ya sabır." diyerek oturdu Altay.
"Niye vurdun lan göt?"
"Adamı ortada bok gibi bırakıp gittiğin içindi bu. Fazlasını bile hakettin."
"Dün göbek atıyordun bugün dövüyorsun. Ne tür bir şizofrensin lan sen?"
"Dün öpüştüğünüz için sevindim. Bugün de adamla resmen oynadığın için sinirlendim."
"Ben artık eminim, şizofrensin sen ya." dedim önüme dönerken.
Guruldayan karnımı duyduğumda saate baktım ilk önce. Dersin başlamasına daha on dakika vardı.
"Altay kalk kantine gidip gelelim."
"Önce döv sonra Altay gel."
"İstemeden oldu hadi. Kahve alırım."
"Tamam geliyorum." diyerek kalktığında sırıttım.
Beraber kantine indiğimizde masalardan birine oturmuş Irmak ve ekibiyle sohbet eden Ferdiyi görmemle tüm sinirlerim gerildi, kan beynime sıçradı.
Olduğum yerde durup onlara gözümü diktiğimde gelmediğimi fark eden Altay baktığım yere baktı.
"Noluyor a**?" diyerek yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu
Fanfic"Hâlâ sarhoş musun Ferdi?" "Bilmiyorum. Galiba güzelliğin hâlâ sarhoş ediyor beni." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.