"Duydunuz mu yeni bir hoca gelecekmiş okula. Baya gençmiş, yakışıklı falan diyorlar." diyen Lavine göz devirdim sadece.
Hayır yani anlamıyorum yakışıklı olsa ne olmasa ne?
Benim derdim bir an önce şu okuldan mezun olup gitmek.
"Ben de duydum ama Barışım var." diyen İpeğe kıkırdadım.
"Barışın haberi var mı peki bundan?" dediğimde bana vurdu.
"Kızım ne vuruyorsun ya!"
"Olacak haberi."
"Sen böyle korkak davranırsan olmayacak. Başkasıyla görürsen şaşırma."
"Evet Anka yine bildiğimiz Anka." diyen Lavine baktım.
"Ne var, dost acı söyler."
"Seninki acı değil direkt zehir a**" diyen Lavine omuz silktim.
"Gerçekten öyle mi diyorsun?" diye soran İpeğe döndüm. Bunu sormasını beklemiyordum çünkü.
"Bak İpek, ben seni kırmak istemedim. Ama gerçekler bu. Eğer açılmazsan sonrasında sen üzüleceksin."
"Kız sen Barışa yanla ben de Kereme yanlayayım nasıl fikir?" diyen Lavine gülmüştük hepimiz.
"Lavin, Kerem zaten senin sevgilin."
"Ne var ya arada unutuyorum." diyerek kollarını birleştirdi Lavin.
"İnsan sevgilisi olduğunu nasıl unutur lan?" diyen İpeğe baktım.
"Bak İpeğe sevgilisi olmamasına rağmen dakika başı Barışım da Barışım diye geziyor ortalıkta." dedim gülerek.
"O zaman bugün açılacağım." dedi derin bir nefes vererek İpek.
"Her zaman yanındayız. İyi de olsa kötü de olsa hep buradayız İpek." dedim sırtını sıvazlayarak.
"Kızı operasyona yolluyorsun sanki sen de Anka." diyen Lavine sadece göz devirdim.
"Neyse yürüyün hadi derse geç kalmayalım." diyerek kalktım.
Kantinden çıkıp beraber yukarı çıktık. 12. sınıf olduğumuz için sınıfımız en üst kattaydı ve bizi gayet yoruyordu.
Üstüne üstlük 19 yaşında hâlâ bir lise öğrencisiydik. Hazırlık okuduğumuz için 5 yıl okuyorduk liseyi.
Gerçekten tek dileğim bir an önce şu okuldan mezun olup gitmekti.
Sonunda sınıfa geldiğimizde sıralarımıza yerleştik. Lavin ve Kerem birlikte cam kenarı en arkada otururken İpek ve ben de onların önünde oturuyoruz.
Orta en arkada Barış ve Altay otururken Arda ise bizden bir yaş küçük olmasına rağmen okula sonradan geldiği için hazırlık okumadı. O yüzden aynı sınıftayız ve bizim önümüzde oturuyor.
"Ders ne ya?"
"Senin derslerle gram alakan yok mu kızım ya?" dedi arkasına dönerken Arda.
"Farkımız tarzımız Ardacım." dedim göz kırparken.
"Otistik misin?"
"Ta kendisiyim." dediğimde Arda gülerek kafasını iki yana salladı.
"Tarih dersimiz."
"Öğk." diyerek kusuyormuş gibi yaptım.
"Iy git başka yere kus!" diye bağıran İpeğe güldüm.
Sınıfa giren hocayla hepimiz ayağa kalktık.
___
Son iki derse girecektik ve ben fazlasıyla yorulmuştum. Henüz okulun ilk haftalarıydı ama ben hep yoruluyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu
Fanfic"Hâlâ sarhoş musun Ferdi?" "Bilmiyorum. Galiba güzelliğin hâlâ sarhoş ediyor beni." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.