"Naptınız dün?" diye sordu kantinde otururken Altay.
"Tamam gelin hadi bahçeye çıkalım anlatayım."
Hep beraber bahçeye çıktığımızda banklardan birine kurulduk. Öğle arasında olduğumuz için rahattık.
"Hadi anlat artık çatlayacağım meraktan." dedi sabırsızca Arda.
"Tamam anlatıyorum." diyerek derin bir nefes alıp verdim.
"Önce işte bizim eve geldi. Odama geçtik, direkt derse başladık. Ama odaklanamıyordum. Sonra o da fark etti. Bir önceki derste de işte bakışmalar benim kaçışım falan derken anladı yani. Sonra ben de her şeyi anlattım." diye konuşuverdim hızlıca.
"Neyi anlattın!" dedi şaşkınca Lavin.
"Merti." dedim bakışlarımı yere çevirirken.
"Adama eski sevgilini mi anlattın?"
"Teknik olarak sayılır Arda."
"Seni seven adama eski sevgilini mi anlattın?" diye sordu şaşkınca İpek.
"Beni sevdiğini nereden çıkarıyorsunuz?"
"O gün olan olayı hepimiz biliyoruz Anka." dedi kollarını birleştiren Barış.
Gözlerim hemen Altaya kayarken bakışlarını kaçırıyordu.
"Altay sen ciddi misin?"
"Kusura bakma Anka ama bilmeleri lazımdı."
"Ben sana aramızda kalsın dedim ama!"
"Bizden neden saklamak istiyorsun?" diye sordu kırgınca Kerem.
"Sizden saklamak istemedim. Sadece şu aralar kötüyüm. Bu durumu öğrenince de rahat bırakmayacaktınız beni. O yüzden istemedim."
"Neyse tamam oldu bitti. Sen devamında noldu dün onu anlat." dedi Lavin.
"Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Ferdi hoca da ona sarılabileceğimi söyledi. Ben de sarılmak istedim. Hiçbir şeyi düşünmeyerek sarıldım ona. Uzunca bir süre öyle kaldık. Sonra da pizza söyleyip yedik."
"Olaya gel! Yani çok pardon Anka ama artık hiçbir şeyi inkâr edemezsin."
"Ardaya tamamen katılıyorum. Apaçık ortada, adam senden hoşlanıyor." diyen Altaya baktım.
"Bu neyi değiştirir ki?"
"Ne demek neyi değiştirir?"
"Baya işte, aramızda hiçbir şey olmayacak."
"Aranızdaki çekimi herkes görüyor. Nasıl olmasın?" dedi İpek.
"Sizin de anlamadığınız nokta bu. O benim hocam, ben de onun öğrencisiyim. Ben duygularımdan korkmasam bile bu ilişkinin oluru yok."
"Aşk her şeyin önündedir Anka." dedi Kerem.
"O her zaman öyle olmuyor işte."
"Belki de sen sadece kendini kandırıyorsun." dedi Arda gözlerimin içine bakarak.
"Daha fazla konuşmak istemiyorum. Sınıfa çıkıyorum ben."
"Biz de geliyoruz." diyerek ayağa kalktılar ve beraber sınıfa geldik.
Dersteyken nöbetçi öğrenci sınıfa girdi.
"Hocam Ankayı alabilir miyim? Ferdi hoca çağırdı da." kaşlarım çatılırken beni neden çağırdığını merak ediyordum.
Şaşkın bakışlarla bana dönen Ardaya bilmiyorum dercesine salladım kafamı.
Ağır adımlarla nöbetçi öğrencinin peşinden gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka | Ferdi Kadıoğlu
Fanfiction"Hâlâ sarhoş musun Ferdi?" "Bilmiyorum. Galiba güzelliğin hâlâ sarhoş ediyor beni." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.