Saklambaç (BxB)

Kulis

"Merhaba" dedi Görkem. "Seni gördüğüme sevindim Poyraz" gerçekten de bütün mimikleriyle ilan ediyordu sevincini.

"Merhaba. Erken gelmişim de Uğur Bey de yalnız kalmayayım diye çağırdı.Rahatsız etmiyorum umarım"diye açıklama yaparken buldu kendini Poyraz.

Görkem bu halini sevimli bulduğundan gülümsedi.Bu özgüvenli ve sert duruşlu karizmatik adamın yanında heyecanlanışından çok keyif alıyordu.

"Olur mu öyle şey gel bir şeyler ikram edeyim" diye az önce kendi oturduğu koltuğu gösterdi Poyraz'a.

Kuliste başkaları da vardı ama dikkatli gözlerin anlayacağı üzere onlar birbirlerinden başka her şeye kapalı gibiydiler .

Poyraz yerine oturduktan sonra diğerlerine de selam verdi formaliteden. Çocuklar da onun Görkem'in misafiri olduğunu kabullenmiş konunun çok üzerinde durmamışlardı, kibarca selamlaştılar.

" Ne içersin?" diye sordu Görkem adamın yanında oluşuma hâlâ inanamıyormuş gibi izliyordu onu.

Viskiyi işaret etti sarışın "Senin içtiğinden alabilirim"

"Hemen getiriyorum" diye yerinden kalktı Görkem dışarıdan rahatça anlaşılabilir bir hevesle.

Koray ve Cenk bakıştılar. "Oğlumuz da çok hamarattır" dedi Cenk fısıltıyla. Poyraza değer verdiğini anlayacak kadar tanıyorlardı Görkemi. Aynı zamanda bu işin uzun sürmeyeceğini düşünecek kadar da tanıyorlardı tabi.

Sarışın adam bardağı Görkemden alırken elinin eline değmesinden çekinmedi bu sefer. Parmak uçlarının birbirine dokunuşunun farkında değilmiş gibi yaptı ve bitişini de geciktirdi imkanlar dahilinde. Felekten bir gece çalar misali mantığından bir gece çalacaktı o da işte.

Şimdi ise ellerinin karıncalandığını hissediyordu. Bu minicik temas kalbine de ulaşmış, kalp atış hızını artırmıştı.

Görkem onu onlarca yaş küçültüp tüm hayat tecrübelerini unutturarak toy bir delikanlıya dönüştürüyordu adeta.

Sessizlikten ve Görkemin derin bakışlarından dolayı kendini çok açık edişinden gelen hoşnutsuuzlukla kıpırdandı yerinde. Aklının iplerini eline alıp muhabbet etmeye çalıştı Poyraz.

"Eee heyecanlı mısın?" diye sordu Görkem'e.

Görkem elindeki viski bardağını göstererek gülümsedi "Bundan bir bardak önce evet öyleydim.

Poyraz gülmeden edemedi. Görkem de devam etti konuşmaya "Yani artık alışmış olmamı bekler insanlar; ama ben her seferinde geriliyorum"

" Mükemmeliyetçi misin?" diye sordu Poyraz anlamaya çalışarak. Bu kadar başarılı ve yetenekli birinin ne endişesi olabilirdi ki performans sergilerken?

" Mesleki bir soru mu bu senin için" diye göz kırptı Görkem.

Poyraz bu göz kırpmayı yok saymak için debelenirken devam etti söze " Hayır, danışanım değilsin ki, dertleşiyoruz"

Görkem kendini röportaj verir gibi hissediyordu, yanıtlarını herhangi bir insan değil onun için çok önemli biri değerlendirecekti diye ciddiye alıyordu soruları.

" Yani mükemmeli severim, mükemmeli gördüm mü kaçırmamaya çalışırım mesela" dedi adam gözlerini Poyrazın dudaklarından ayırmadan.

Poyraz heyecanla yutkundu. Sohbet etmek bile içinde kopan fırtınaları durduramıyordu.

Görkem bir şey söylüyordu,bir jest, bir mimik yapıyordu ya da sadece bakıyordu nasıl oluyorsa Poyraz'ı hassas olduğunu bile farketmediği bir noktasından yakalıyordu ve çekiyordu  kendine.