Görkem Koray'ın arabasından indi ve hızlı adımlarla vardığı plazanın kapısından içeri girerken derin bir nefes aldı. Ayakları geri geri gitse de bu işin bir sonu olmayacağını düşünerek ve alkollü bünyesine güvenerek direnişine son veriyordu bugün. İlk seferden sonra gerisi o kadar zor olmayacaktı, buna inanıyordu en azından.
Karşılaşmaları için de geçerliydi bu. Kendisine hissetirilen umursamazlık duygusuna benzer bir karşılık vererek devam edecekti yoluna.
Danışmadaki orta yaşlı güvenlik tarafından sıcakkanlı şekilde karşılandı. "Hoşgeldiniz Görkem Bey bayağıdır göremedik sizi."
Gülümsedi adama samimiyetsizce "evet yoğundum biraz. İyi çalışmalar size" diyerek asansöre yöneldi.
Kabin boştu ve arkasından gelen yoktu rahatlayabilirdi şimdi. Omuzlarını gevşetip aşağı doğru düşürdü ve 8.katın düğmesine bastı. Normalde yoğun olan plaza ve asansörler akşam çıkış saatine yakın oluşları sebebiyle tehnaydı.
Poyrazın ofisinin önünde bir hareketlenme görmediğinden rahatlama mı hayal kırıklığı mı bilmediği duygular doldu içine. Kendisine karşı oyalanacak bir bahane sunamadığından kapı önünde zaman kaybetmeyerek zile bastı ve Uğurun yardımcısı Soner tarafından gereksiz bir çoşkuyla karşılandı bu sefer de.
"Görkem Abi hoşgeldin Alya Kurt da burda içerde" dedi çocuk heyecanla.
"Oğlum alışsana artık sizin müşteriniz Alya Hanım, her seferinde nefessiz mi kalacaksın böyle" dedi oğlana gülerek.
"Haklısın abi" dedi Soner utanarak.
Görkem isteksizce Uğurun içerinden gülüşmeler gelen ofisine yöneldi.
Uğur masasında, Alya ise Esinin cafesinden alınmış kahvesi elinde, ayakları daha doğrusu ayakkabıları koltuğa konmuş, bacakları dizleri kırık şekilde toparlanmış olarak tekli deri koltukta oturuyordu. Görkem emindi ki kız sigara içmek istese Uğur sadece yutkunur itiraz edemezdi.
Saklambaç grubunun talihsiz üyeleri balkonda buz keserek sigaralarını içerken bugünü söylenerek anacaklardı ileriki zamanlarda.
Alya uzun ve kızıl tonlarındaki parlak saçları omuzlarına dökülürken yeşil gözlerindeki muzip pırıltılarla Görkem'e döndü. "Hoşgeldin Görkem" dedi manasız bir coşku ve yapay bir tatlılıkla.
"Kızdan etkilenmek bir yana Görkem ne ya, abin yaşındayım" demek istediğini fark etti adam. İnsanların Alyayı neden beğendiğini de kendisinin neden beğenmediğini de açıklayabiliyordu kolaylıkla. Fazla olan hiçbir şeyi sövmezdi Görkem. Kız fazla gösterişli fazla seksi, fazla ünlü, fazla özgüvenliydi.
Poyrazın o fazla yakışıklılığı ve özgüveninden rahatsız olmak bi yana dursun nasıl etkilendiğini düşündü rahatsızca. Özgüveninden etkilendiği adamın sonra da çekingenliğine bayılmıştı. Poyraz bir istisnaydı şüphesiz. Hayatında yeri de ayrı olacaktı, kendisini siktir etme başarısıyla anacaktı adamı.
"Görkem daldın oğlum noldu" diyen Uğurun sesiyle irkildi.
"Pardon abi ne diyodun?"
"Ben değil Alya diyodu"
Alya bacaklarını koltuktan indirmiş bacak bacak üstüne atmıştı ve tüm dikkati Görkemdeydi.
Görkem de ona döndü
"Dinliyorum seni"
Kız güzelliğinin etkilemediği insanlardan biriyle karşılaşmanın sürpriziyle afallasa da toparladı kendini.
"Beni görmek istemişsin Görkem"
Evet, şu işi çözelim istiyorum.
"Yani napalım?" dedi kız kaşlarını kaldırarak. Görkem ilk kez çillerine dikkat etti gerçeklerse lolita imajı için doğru bir tesadüf, boya ürünülerse de doğru bir stratejiydi. Sabırsızca yanıtladı kızı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç (BxB)
General FictionSaklambaç grubunun solisti Görkem Akay'ın eski sevgilisi, ayrılık sonrası terapi için Psikolog Poyraz Demir'e gider. Poyraz, hakkında bir sürü olumsuz şey öğrendiği Görkemle tesadüfen tanışınca ona karşı oldukça önyargılı davranır