Güneş ışıkları sanki özellikle onu hedef almış gibi yüzüne vururken mavi gözlerini rahatsızca kıstı ve alnında birikmiş ter damlalarıyla uyandı Poyraz.Sırtı ve kollarındaki kramp benzeri ağrılar da varlıklarını sabırsızlıkla hisssettiriyordu. Bi kabustan uyanmakla benzer yönlerine rağmen mevcut durumu tam zıttıydı.
Göğsüne yaslanmış,bedeninin büyük bir bölümünü onun üzerine bırakmış temmuz sıcağına rağmen nasıl olduğunu anlamasa da huzurla uyuyan sevgilisinin dağılmış saçlarını görünce gülümsedi ve burnunu özlemle aralarına dayadı tekrar. Derin nefesler alıp içine çekti Görkem'i.
Görkem dün gece sarhoşluğunun da getirdiği inatla içeri girmemiş ve Poyraz'ın kollarında, hatta dudakları dudaklarında uyuyakalmıştı.
Mantıklı olan bu olsa da onu uyandırmamış sadece izlemişti adam. Dün geceki kavuşma noktaları olan şezlongdan bir adım uzaklaşamamış durumdalardı özetle.
Bir süre sonra kendisinin de yorgunluğa karşı koyamayıp teslim olduğu uyku o sıralar yeni doğmakta olan güneşin konumunu da hatırı sayılır derecede tepeye yaklaştırmıştı. Açık renk keten gömleği ve siyah pantolonu üzerine yapışmış gibi hissediyordu şimdi. Bütün rahatsızlığına rağmen yerinden kıpırdamadı.Boşta kalan sol kolunu gözlerine siper ettiğinde onlara doğru gelen çocuğu fark etti.
Oversize beyaz uzun bir tshirt, çizgi film karakteri süsleriyle dolu kırmızı crocsları, bilek kısmında çizgileri olan beyaz çorapları ve içten gülümsemesiyle Koray onlara doğru gelirken Görkemi işaret ederek sessiz ol işaret yaptı çocuğa.
Koray garipseyen bakışlarla yanına vardığında abartı bir fısıldamayla konuştu.
"Neden burdasınız?"
"Görkem gece içeri girmek istemedi sonra da uyuyakaldı"
"Uyandırsaydın?" dedi Koray kayıtsız bir netlikle.
"Kıyamadım"
"Hıım korkunç görünüyosun ama ya eniştem, son nefesini veriyo gibi. Bence uyandır Görkemi yerine yatsın, saat 9 falan zaten. Korkma kırılmaz domuz gibidir o"
"Uyanana kadar beklerim"
"Sen bilirsin, insan kaybedince böyle kıymet veriyo demek ki ya. Ben de kesinlikle kaybolmalıyım bi ara. Buseye Koray kayıp hiçbir yerde bulamıyoruz mu desen"
Güldü Poyraz "Tamam derim. eee nasıl gidiyo Buseyle"
"Bilmem sınavdasın dedi ama bu yks gibi heralde bütün sene hazırlanmalıyım belki"
Poyraz ciddileşti elinden olmadan "Üniversite sınavı için 1 sene çalışmayı yeterli görmüyorum"
"Yok bi de 10. sınıfta başlayasaydım enişte abart"
"Başlamadın mı zamanında?"
Göz kırptı oğlan "Yooo son 6 ay yeterliydi zeki adamım sonuçta."
"Of neyse kocaman adam olmuşsun yolunu çizmişsin Koraycım bana neyse"dedi kolundaki ağrı sebepli yüzünü buruştururken.
" Aynen enişte, Görkemle bebelerinizi siz öyle hazırlarsınız sınava"
Hoşnutça güldü adam kendi kendine."Sen nereye gittin bu saatte?"
"Arya'yı tuvalete çıkardım. Cenk malı Alyayla olduğundan daha eve gelmediği için sabahın köründe panikle aradı sıkışmıştır diye eve asla yapmıyo biliyo musun?."
Poyraz gözlerini ovuştururken sordu "Arya burda mı ya bütün gece sesini bile duymadım"
"Sessiz köpek o ya, zaten siz de yoğunmuşsunuz gibi duymamışsındır ondan" dedi Koray. İkisini işaret ederken sırıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç (BxB)
General FictionSaklambaç grubunun solisti Görkem Akay'ın eski sevgilisi, ayrılık sonrası terapi için Psikolog Poyraz Demir'e gider. Poyraz, hakkında bir sürü olumsuz şey öğrendiği Görkemle tesadüfen tanışınca ona karşı oldukça önyargılı davranır