"Bıktım be bıktım. Hazır bir sahil kasabasındayız yerleşeyim buraya emekli de olayım bitsin bu iş, sikeyim sanatı manatı" diye yaka silken adam kulisten kendini dışarı atarcasına çıkıyorken içeride ise eşyalar havada uçuyordu adeta.
Bu kıyamet ortamının içinde masaj koltuğuna ayaklarını uzatmış Görkem ise kulaklıklarını takmış keyifle olmasa da mavi gözlerindeki yorgun bakışlarla beraber içkisini yudumluyordu.
"Ah Alya! penalarım olmaz uğurlu penam o, yengem benim yapma bak" diye feryat etti Koray ve kızın elindeki kutuyu almaya çalıştı.
" Başlatma yengene Koray"
Elindeki telefonu kıza uzattı " Tamam al bak, Cenkin telefonu bu onu at. Hı ne dersin? Bırak benim eşyalarımı kızım"
" Satıcı herif, böyle mi destek oluyosun bana?" dedi Cenk başını korumaya çalışırken
" Görkeeem bi yardım etsen bana" diye seslendi Koray arkadaşına
" Transa geçti sanki şerefsiz" dedi Cenk homurdanarak.
" Sen hariç herkes suçlu değil mi zaten Cenk?" diye bağırdı kız bu sefer
" Tamamen suçsuzum demedim zaten ama biraz da kendine bak be Alya"
" Ne yapmışım ben, gizli gizli biriyle mi takılmışım arabamda"
" Bir şey olmadı diyorum o kızla"
" Bastım, çünkü sizi mal. Zamanın yetmedi sadece bir şey yapmaya"
" Alakası yok. Kaskı atma be kask acıtır bak. Hem o da Görkemin, kırılması bi işine yaramaz.Kırılmaması da gerekiyo mantıken..." dedi Cenk koltuğun arkasına son anda saklanırken. Görkemin motorsiklet kaskı kulağının yanından geçip yere düştü gürültüyle.
" Acısın diye atıyorum oğlum, zaten. Senin eşyalarını ver bana o zaman"
" Kız sarhoştu ve oteline bırakacaktım diyorum Alya"
" Ben de yedim di mi bunu?"
Görkem ise hâlâ başını sallayarak dinlediği şarkıya tempo tutmaya devam ediyordu sakince.
Ancak bir gözü de telefonundaydı. Poyrazla en son mesajlaşmalarının üzerinden yarım saat kadar geçmişti çünkü. Onun o adamın yanında olmasından dolayı çıldırmak üzereydi. Aslında kendi yanında olmamasıydı asıl sorun.
Poyraz ya ondan vazgeçerse ve önündeki makul seçeneklerle yetinmeye karar verirse ne olurdu? Demir denen adam, niyetini botanik biliminden aldığı destekle belli etmişti zamanında. Genç bir iş adamı, çok başarılı bir iş adamı... yardımsever de hem. Şu an Poyrazla ikisi çocuklar için çalışıyorlar beraber. Kendisi ise burda biri hâlâ çocuk sayılacak saçma bir çiftin şiddetli kavgasını izliyordu çaresizce.
Poyrazın güvensizliği yüzünden ona bir ders vermek isterken onu kaybedip ders alan kendisi olursa nasıl olurdu mesela? "Aptal herif sevgilinden şüphe etmeye başladın ilk zorlukta" diye kızdı kendine. Alkol ise iç hesaplaşmalarında olumlu tarafının destekçisi olmuyordu.
Saatine baktı, sahneye çıkmalarına bir saat vardı. Uğur sinir krizi geçirerek ortamı terk etmişti çoktan. Görkem'e düşmüştü abilik görevi çoğu zaman olduğu gibi.
Kulaklıklarını çıkardı ve oflayarak yerinden kalktı.
"Alya yeter" dedi kıza sertçe
"Ne var Görkem ya. Arkadaşına bir şey söyle sen önce. Bana gece gündüz sana şöyle aşığım böyle aşığım deyip kızın tekiyle basılan o ya hani"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç (BxB)
قصص عامةSaklambaç grubunun solisti Görkem Akay'ın eski sevgilisi, ayrılık sonrası terapi için Psikolog Poyraz Demir'e gider. Poyraz, hakkında bir sürü olumsuz şey öğrendiği Görkemle tesadüfen tanışınca ona karşı oldukça önyargılı davranır