Aklımın İplerini Saldım O Giderken...

351 33 15
                                    

Üzerindeki bol tshirt dolgun yuvarlak kalçalarını güçlükle kapatmış olan, uzun kızıl saçları tepede dağınık bir topuz yapılmış genç kız çıplak ayaklarıyla parmak ucunda yürüyerek ıhlamur renkli dolaplarla döşenmiş mutfağa girdi ve bardağına buzdolabındaki şişeden aldığı suyu doldurup ışığı kapatarak mutfaktan çıktı.

Geldiği yatak odasına geri dönmek için  koridordan geçerken kilitte dönen anahtar sesiyle yerinde donup kaldı ve kapının açılmasıyla içeri adımlayan şaşkın bakışlarını ona dikmiş sarışın uzun boylu adamla göz göze geldiğinde panikle elindeki bardağı yere düşürdü.

"Poyraz"

" Alya" dedi adam ifadesiz bir suratla

"Şey ben içeri gidiyordum tam, kusura bakma bu halde karşılaştık" dedi üzerini işaret ederek

" Görkem nerede Alya" dedi Poyraz.Yaşadığı ilk şokun aksine soğuk ve ifadesizdi şimdi suratı.

" Ne Görkemi pardon?" Dedi kız kekeleyerek

" Alya ben salak mıyım? Görkem nerde diyorum Görkemin evinde yarıçıplak şekilde gezen sana Görkemi soruyorum işte" sesi oldukça yükselmişti bu da öfke kaynaklı titremelerin daha da belirginleşmesine sebep oluyordu.

" Görkem yok Poyraz burada,İzmir'de değil mi o? Senin biliyor olman gerekir"

Sinirli bir kahkaha yankılandığında irkildi Arya. Poyrazın hakim olamadığı sinirleri bağırırcasına konuşmasına sebep oluyordu. Bir kadına sesini yükseltmek onluk bir şey değildi; ama şu an  Poyraz da Poyraz olmaktan çok uzaktaydı sanki.

" Şu halime bak bi. Öyle mi görünüyorum Alya? Görkemin nerede olduğundan haberim varmış gibi mi bu halim" dedi titreyen ellerini kaldırdı kıza doğru tutarak. "Çağır hadi onu, sakinim bak. Zaten ne yapabilirim ki"

"Görkeeem" diye seslendi sonra içeri doğru hırsla,dışarıdan bakıldığında delirmiş gibi duruyordu sarışın adam.

Bir kez daha bu kez daha da sert bir tonda seslendiğinde çarpılırcasına kapanan kapının sesiyle arkasına döndüğünde elindeki küçük seyahat çantasıyla dış kapının önünde dikilen Görkemle göz göze geldi.

Mavi gözlerindeki hayal kırıklığıyla ona bakıyordu Görkem. Gözlerini Alya ve Poyraz üzerinde gezdirdi.

"Buradayım" dedi ve gözlerini sarışına dikti.

"Sesin alt kattan bile duyuluyor Poyraz. "

"Sen evde değildin, onla değildin tabi değildin amına koyayım..." diye mırıldandı Poyraz ürkekçe.Şu an içinde bulunduğu durumun farkındalığıyla sarsılmıştı bedeni.

"Doğru anladım değil mi Poyraz. Beni burada onun yatağında arıyordun yani sen? İçerdeyim mi sandın, onunla mı sandın gerçekten mi?"

Alya "hay sikeyim ya düştüğümüz duruma bak" diye söylendi ve bıkkınca "Ceeenk buraya gelmen gerekiyo çabuk ol" diye seslendi.

" Cenk mi" dedi Poyraz gittikçe kısıklaşan sesiyle. Mahcubiyeti ve pişmanlığı kolayca okunuyordu yüzünden.

Sinirli bir gülüş gözlerini oraya döndürmelerini sağladı ikisinin de. Görkemdi bu sesin kaynağı bu kez.

" Harika ya, Cenk tabi"

" Ne zamandır böyle devam ediyo bu Alya" dedi kızı ilk kez muhatap alarak.

" Birkaç hafta" dedi kız "Emin olmadan söylemek istemedik kimseye"

" Kızım neden beklediniz ki. Poyrazın yolundan gitseydiniz keşke, o her şeyden emin oluyor bakın. Değil mi sevgilim?" dedi. Poyrazın aşina olmadığı iğneleyici üslup canını acıtıyordu. 

Saklambaç (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin