Nezaket Noksanlığı

2.8K 129 11
                                    

Poyraz: Buse bana konum atsana taksideyim

Buse: Konum

Buse: Al canım

Poyraz: Sağ ol nasıl mekan? Tıklım tıklım değildir umarım

Buse: Merak etme locadayız Gökhanın torpiliyle

Poyraz: İyi bari hadi görüşürüz

Mekanın kapısından girerken arkasından gelen kişiyle çarpıştı Poyraz. Ne olduğunu anlamayıp arkasına döndüğünde kumral, mavi gözlü adamla göz göze geldi. Mavileri yorgun bakıyordu adamın, muhtemelen elindeki telefondan gözünü ayırmadığından Poyraz'a çarpmış ve şu an bu kadar yakınında duruyordu.

Özür bekleyerek gözlerini dikti Poyraz. Adamın öyle bir niyeti yoktu telefonuyla ilgilenerek hızlı adımlarda geçip gitti.

"Dağ ayısı" diye söylendi Poyraz "İnsan bir özür diler."

Nezaketsiz insanların gecesini mahvetmesine izin vermemekte kararlıydı. Ayda bir eğlenceye gitmek arkadaş gruplarının geleneği olmuştu yıllardır. Üniversiteden arkaşı Gökhan ve onun kız kardeşi Buseyle yolları hiç ayrılmamıştı. Zaman zamam Buse, sık sık da Gökhan yanlarında birilerini getirirlerdi. Poyraz'ın yanında ise Ata hariç hiç kimseyi gören olmamıştı.

Ata, yıllardır ilişkiler hakkında danışanlarını dinleyen ve tavsiyeler veren Poyraz'ın dikemediği o söküktü.

Toksik olduğunu dışarıdan bakanların bile anladığı, öğrencilik yıllarında başlamış ve geçen yıl nihayete erebilmiş o malum ilişki bittiğinden beri hayatında kimse olmamıştı Poyrazın.

Atlatması ve yoluna devam etmesi zordu. Özellikle alıştığı birinin yokluğunun yarattığı boşluğa alışmak en zoruydu.

Busenin yoldan geçen her eşcinseli kolundan tutup çevirmişcesine bir titizlikle tanıştırdığı kişileri saymazsak bir randevuya çıktığı bile olmuyordu hâlâ.

Krem rengi kabanını vestiyere bıraktı üzerini düzeltti ve loş ortamda büyük bir iyimserlikle arkadaşlarını bulmayı denedi. Bunun mümkün olmadığını fark ettiğinde telefonuna sarıldı ve Gökhanı aradı.

Birkaç dakika sonra yanına gelen garsonun yönlendirmesiyle locayı buldu ve arkadaşlarıyla selamlaştı. Buse'nin flörtü Doğanla tanıştırılıp tokalaştı.

Buse'nin onu medyum yerine koymaktan vazgeçmeyişi sebebiyle kendisine diktiği yavru kedi görünümlü imalı bakışlarını görmezden geldi.

Ne diyebilirdi ki? Tanışalı 2 dakika oldu ama elimi sıkarken çok özgüvenliydi hemen evlenip çocuk doğurmalısın Buse mi?

Gökhanın yanındaki boş yere oturdu ve iki dost koyu bir sohbete başladılar.

Sohbetleri 40 lı yaşlarında uzun boylu, uzun saçlı sakallı bir adamın yanlarına gelişiyle bozuldu.
Adının Uğur olduğunu öğrendikleri adam Gökhana sarıldı. Gökhan, Uğuru masadakilere tanıttı.

"Uğur, mahalleden arkadaşım. Kendisi hobi olarak menajerlik yapıyor. Bugün çalacak grubun da menajeri kendisi."

"Memnum oldum." dedi Buse. "Eğlenceli bir iş yapıyorsunuz."

"Birde bana sor." diye güldü Uğur. "Çok da yorucu." diye ekledi ve devam etti. "İki gündür stüdyodayız. Neyse ki sonunda içime sindi. Solistimiz o zamana kadar beni öldürmezse dinlersiniz." dedi tekrar gülerken.

"Yüz verme şunlara ya." dedi Gökhan. "Dışarda ünlü olmak isteyen onlarcası var. Memnun olmayan gitsin başkasını bulsun kolaysa."

"Dışarıda onlarca var da Görkem başka ama. Sahne ışığı var çocukta. Yetenekli de. Kaç yıldır da o üçünü yetiştiriyorum. Birlikte emek verdik. Ünlenmeye başladılar bile. Dinleyince anlarsın zaten."

Poyraz içkisini yudumlayıp sohbete katılmamayı seçmişti. Nedense hoşlanmamıştı Uğur denen adamdan. Bir sebebi de yoktu ama birisinden ilk görüşte hoşlanmadığın anlardan birini yaşamıştı.

Ayrıca çok da ilgisini çekmiyordu bu konular. Sadece bir iki kadeh bir şey içip güzel şarkılar dinlemek istiyordu. Çıkacak grubun da Uğur'un dediği kadar yetenekli olmasını umdu.

Poyraz

Poyraz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saklambaç (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin