1'8

921 78 8
                                    

> Kim Taehyung

Eğer 1 hafta önceki kişiye sorsanız o Taehyung olmak istemezdi. Sokakta gezen sıradan bir öğrenci olup hayatın stresinde kaybolmayı dilerdi.

"Günaydın baba." dedim kahvaltı masasındaki yerime otururken.

Yeni bir gün ve yeni bir Taehyung. İki günde iyileşmek benim icin extra bir değişiklikti.

"Günaydın Taehyung." dedi...Kim Seokjin...

"Günaydın bebeğim." dedi halam. Ona gülümedim. Büyükbabam da masaya geldiğinde sessizce kahvaltımı ettim ve evden çıktım. Arabaya bineceğim sıra aklıma motorum geldi. Korumalardan birine getirmesini söyledim. Başta ısrar etse de daha fazla zorlamadan getirdi. Kaskımı takıp hızlıca motora bindim ve bahçeden çıktım.

Uzun bir yolun ardından okula varmıştım. Bahçedeki park yerine motoru park edip kaskı omzumun altına aldım. İlerideki çardakta oturan bedenle yüzüm gülmeye başlamıştı bile. Yavaş adımlarımla yanına gittim. Ayağa kalkıp sinirli bakışlarıyla konuşmaya başladı.

"Hava çok soğuk ve ben bayağıdır seni bekliyorum Tae!"

"Üzgünüm Kook. Motor için biraz sıkıntı yarattılar."

"Yine de haber verebilirdin! Gıcıksın."

Ah tanrım. Beni kiminle sınadığının farkına var. Bu çocuk benim sonum olacak.

"Burnun kızarmış hadi içeri girelim."

Belinden hafifçe ittirdim. Dudaklarını farkında olmadan büzüyordu. Kızarmış burnu zaten benim için kriz sebebiyken bir de büzüşen dudakları daha ayrı bir sanattı. Göz zevki olan herkes onun şu hallerine bakmaya doyamaz hale gelirdi.

Beraber sınıfa girdiğimizde hızlıca Jimin ve Jeongin'in yanına gitti. Jeongin uzun zamandır bizimle konuşmuyordu. Gerçi Changbin'de aynısını yapıyordu. Tek muhattapları birbirleriydi. Onlara bakıp yüzümdeki ufak gülümsemeyle yerime oturdum. Kulaklığımı ve kaskımı sırama bırakıp yanlarına gittim.

"Günaydın." dedim sessizce. Kolumu Jeon'u pencereyle arama alacak şekilde dayadım. Fazla yakınlığımızdan ötürü başı neredeyse göğsüme değecekti.

"Günaydın Taehyung." dedi Jimin. Geçen geceden sonra herkes dağılmış gibiydi. Gerçekten geç saate kadar orada olmamız pek iyi değildi. Hatta çoğusu şimdiden burnunu çekmeye başlamış olmalıydı.

"Geçen geceden sonra hasta olan var mı?"

"Jungkook dün gece ateşlenmiş ama okula geleceğim diye tutturdu."

"Ne!"

Suçlu bakışlarını gözlerime dikti. Kurtulacağını sanıyordu ama kurtulamazdı.

"İstesen her zaman yanında olurum neden böyle yaptın ki? Ya daha kötü olursan? Ne yapacağım ben seninle..."

Başını önüne eğip elleriyle oynamaya başladı. Cezalı küçük çocuk tavırları fazlaca şirindi benim için.

"Yanına gitmek istedim ama-"

Kook eliyle Jeongin'in ağzını kapadı. Başını iki yana sallayıp ona susması gerektiğini söyledi. Elimle yüzünü kendime çevirdim. Başımı biraz daha eğip yüzüne yaklaştım.

"Sorunun ne olduğunu anlat. Anlat ki sana yardım edebiliyim."

"Neden birden bu kadar yakınlaştın?"

"Gözlerini kaçırıyorsun..."

Benden biraz uzaklaşıp cevabımı dahi beklemeden diğerlerini de alıp gitti. Sınıfta tek kaldığıma mı şaşırsam yoksa Jungkook'un benden utanıp kaçmasına mı gülsem bilemiyordum.

Onların peşinden sınıftan çıkmak yerine yerimde kalıp telefonumu çıkardım. Dedemden gelen mesajlar gözüme çarpmıştı. Bildirime tıkladım.

🐯💖🐰

Dede :
Babanla bir şeyler konuşmuşsunuz.
Okul çıkışı ofisime gel.
Ayrıca
Motoru kullanmayı bırakman gerekiyor.
Kışın yollar kayganlaşıyor kaza yapmanı istemem.

Taehyung :
Ben konuşacak bir konu görmüyorum
Zaten bu konuyu yeterince anladım
Ben kendi kimliğimi biliyorum Kim
Beni avucunda tutmak istemeni de anlıyorum

Dede :
Demek öğrendin ha
Bunlar çok büyük laflar sevgili torunum.
Üstümde emrin olsa bile daha resmiyete geçmedi.

Taehyung
Biliyor musun sikimde değil
Eğer soyun devam etsin istiyorsan beni bırak

Dede :
Tehditlerin bana sökmez küçük KİM
Soyunu unutma
Ha unutmadan
Jeon Jungkook'un sen olmasaydın kuzeninle evleneceğini bilmen gerekiyor.
Büyük bir evliliği önledin.
Sonunda o küçük zekan bir boka yaradı.

Taehyung
Sabah sabah konuştuğumuz şeye bak
Gerçekten neden birbirimize bir şans tanımıyoruz?
Normal bir dede torun olmayı deneyelim

Dede :
Sen fazla yumuşamışsın
Yoksa herkesi koltuğundan etmeden önce iyi günler mi yaşatıyorsun?

Taehyung
Senin aksine ben insanların malına göz dikmem
Ben bir şey istersem onu alırım
Kimin torunu olduğumu benden daha iyi biliyorsun
Her neyse
Teklifim hala geçerli
Eğer gerçekten bir adım atmamı istiyorsan bana iyi olmaya çalış
Ne kadar iyiysen o kadar kazanırsın ihtiyar

Dede :
Yavaş yavaş başkasına dönüşüyorsun. Gözlerimin yanlış gördüğünü, kulaklarımın yanlış duyduğuna ikna olmak istiyorum. Sen o Taehyung değilsin.

Ona görüldü atıp telefonu kapadım. Pencereden dışarı baktım. Jungkook diğerleriyle birlikte bahçede sohbet ediyordu. Daha dün gece ateşlenmemiş miydi bu çocuk? Nasıl bu kadar iyi durabiliyordu ki?

Telefonumu tekrar açıp onu aradım.

"Efendim Taehyung."

"İçeri gel. Hastasın zaten. Daha kötü olmanı istemiyorum."

"Birazdan diğerleriyle birlikte geleceğim. Endişelenme kötü hissetmiyorum."

"Sen mi gelirsin yoksa ben çuval gibi sırtlayayım mı istersin?"

"Sen beni nereden görüyorsun ya!"

Bir süre pencerelerde göz gezdirdi. Birini göremeyeceğini anladığında telefonu yüzüme kapattı ve diğerlerine bir şey söyleyip içeri girdi.
Bilmiyorum bazen onu bir çocuk gibi düşünüyordum. Fakat karşımdaki kişi en az benim kadar olgundu. Sınıfa geldiğinde yanımdaki kişiyle konuşup oraya geçti. Çantasını yanıma koydu ve bana bakıp dil çıkardı.

"Hasta olmam senin için bir sıkıntıysa yakınında duracağım."

Jeon...
Jungkook...
Aşık olduğum omega...
Soyumu onurlandıracak omega...
Feromonlarına katlanabildiğim biri...

Benim için ifade ettiklerine kelime bulmak zor. Hislerime tercüme olmak daha zor. Kendin görmek istersen kalbimi oku.

delta's son | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin