TÜNEL 2-Gay

2

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen
---------

Derse kafamı bir türlü veremezken ilk defa en çok sevdiğim dersin bir an önce bitmesini bekliyordum. Haftanın belirli günlerinde, belirli saatlerde ders vardı ve bugün de en geç dersimin olduğu gündü. Üniversitede ne diye ders aralarını bu kadar uzatırlar anlam veremiyordum. Aşırı saçmaydı sistem. Sonunda ders sonlandığında daldığım düşüncelerden sıyrılarak çantamı kaptığım gibi kendimi dışarı attım. Hava henüz kararmamıştı.

"Kaan." Bora'nın sesini duyduğumda yanına gittim. Ortalıkta hiç kimse yokken beni kendine çekip yanağımı öptükten sonra geri çekilerek bana kapıyı açtı. Çantamı kucağıma alıp tam binecekken sabah gördüğüm hayalle bakışlarım refleksle fakültenin köşesini buldu. Sanki baktığım an o da bana bakacakmış gibi hissettim ama boştu. Bora'nın elini elimin üzerinde hissettiğimde kendime geldim. Yüzündeki ifadeyi az çok tahmin ettiğim için dönüp bakmadan direkt arabaya bindim. Birkaç saniye bana baktıktan sonra kapıyı kapatarak yanıma geçti.

O arabayı çalıştırırken gözlerim tekrar oraya kaydı. Yine boştu. Önüme dönerken gözlerimi kapatarak kucağımdaki çantayı sıktım. Ellerim sıkmaktan bembeyaz kesilmişti. Araba hareket ettiğinde uzun bir süre sessizlik hâkimdi. Ardından Bora'nın sıcak elini sıkmaktan beyazlamış elimin üzerinde hissettim. Gözlerim açıldığında ilk ellerimize baktım.

"Yine mi başladı?" diye sordu yola odaklanmışken arada bir bana bakıyordu tepkilerimi ölçmek için. Cevap vermedim. Elini sıktığında kendimi kasmayı bırakıp çantamı serbest bıraktım. Bir elimin yumruğunu açıp elimi tutmasına izin verdim.
"Kaan? Tekrar başladıysa söyle de bileyim."

Gözlerimi yumdum, aklıma kâbus geldiğinde uzaklaştırmak için kaşlarımı çattım. "Bilmiyorum. Tamamen gideli yıllar olmuştu ama dün gece birden rüyamda gördüm." deyiverdim. Bora'nın eli anlayışla elimi sıkarken, "Psikolog ile görüşme ayarlamamı ister misin?" diye sorduğunda, başımı olumsuz anlamda salladım. Ona bu sabah derse girmeden önce hayalini gördüğümü söylersem daha fazla endişelenebilirdi o yüzden şimdilik bunu bir kenara bıraktım. Altı üstü bir rüya ve bu rüyadan dolayı yanlışlıkla gördüğümü sandığım bir hayaldi. Bunun hayatımı etkilemesine tekrar izin veremezdim. Annemle babam ben daha iyi hissettiğim için acı çekmeyi bırakıp benim için mutlu olmuşlardı. Bunu bozmak istemiyordum.

"Hayır, iyiyim. Altı üstü bir rüya. Bir daha göreceğimi sanmıyorum." diyerek gülümsedim. Emin olamasa da fazla kurcalamamıştı. Herhalde bunu bir iki kez daha yaşasam bu sefer psikolog değil direkt psikiyatri uzmanı ayarlardı. O yüzden kafama takmadan tekrar yok olmasını bekleyecektim.

Eve geldiğimizde arabayı durdurdu. "Aç mısın?" diye sordu mutfağa ilerlerken. Salona geçip çantamı koltuğa bırakırken onayladım. Sabah ona bir şey belli etmemek için yediğim iki lokmayla duruyordum hâlâ. Bir türlü boğazımdan geçmemişti. Kerem'i düşünmekten hiçbir derse odaklanamamıştım. Bora'nın dediğini yapıp hiç gitmemeyi dilerdim. Böylece sabah onu görmemiş olurdum. Biliyordum, kafama çok taktığım için oluyordu bunlar o yüzden şu andan itibaren onu düşünmeyi bırakarak mutfağa ilerledim.

Bora arkası kapıya dönük yemek yapıyordu. Geldiğimi gördüğünde dönüp göz kırptı bana gülümseyerek. O yemekle ilgilenirken yanına gidip kollarımı beline dolayarak başımı sırtına gömdüm. Uykum gelmişti bir anda.

"Yemek yedikten sonra tekrar babamın yanına dönmeliyim Kaan. Akşam önemli bir toplantı var ve benim de orada olmamı istedi." kollarımın arasında döndüğünde başım sırtından uzaklaşmıştı. Elini çenemde hissettiğimde kendine bakmamı sağladı. Dolgun dudaklarına sinen hafif tebessümle benim uyuşuk ve uykulu halimi izlerken keyif aldığı belliydi. "Eğer evde tek başına kalmaktan korkuyorsan benimle gel şirkete." dediğinde, gözlerimi kapatıp yüzümü yan çevirerek elinin içinin yanağıma temas etmesini sağladım. Diğer elini de öbür yanağıma yasladığında uzanıp alnımı öptü. Bileklerinden tutarak ona bir adım atıp bu sefer de göğsüne sığındım.